12. Bölüm

4.1K 249 49
                                    

Luhan ve Sehun'un evlenmelerinin üzerinden neredeyse iki hafta geçmişti. Buna rağmen bir kere bile doğru düzgün konuşmamışlar her bir araya geldiklerinde birbirlerini zarar vermek ve kırmaktan başka birşey yapmamışlardı.

Luhan odasının kapısının çalınmasıyla bir an panikledi.

"Majesteleri ben Tao müsaitseniz gelebilir miyim?"

Gelenin Tao olduğunu anlayınca şaşırmıştı. Çok nadir uğrardı. Onunda Sehun istediği için olduğuna emindi. Toparlanıp kendine çeki düzen verdi.

"Gelebilirsiniz." dedi nefesini toplayarak.

Tao içeri girdiğinde eğilerek selamladı. "Majesteleri yarın ki balo için kıyafetlerinizi getirdim." gelme sebebini iletti Luhan'a.

Luhan merakına yenilip Tao'ya "Sehun nerde?" diye sordu.

"İşlerinin başına döndü. Fakat biraz morali bozuk gibiydi." diyerek yanıtladı.

"Benim yüzümden değil mi?" dedi. *Vücutlarımız birleştiğinde kalplerimizin birbirinden uzaklaştığını hissedebiliyorum. Korktuğum şey de buydu tam olarak.* diye içinden geçirdi.

"Tao yapabileceğim hiçbir şey yok değil mi? Tahmin ettiğim gibi hiç evlenmememiz gerekirdi."

Tao Luhan için kendini kötü hissetmişti. Kendi ülkesinden uzakta ne kadar çok yalnızlık ve acı çektiğini biliyordu. Bu yüzden onu biraz konuşmasıyla rahatlatmaya karar verdi.

"Kral olabilmek için velaht prensin eski kraliçe tarafından seçilen gelinle evlenmesi gerekiyordu. Bu eski bir gelenek ve maalesef zaman zaman mutsuzluk getirebiliyor." dedi.

"Ama Tao ben bunu anlayamıyorum. Sırf gelenekler böyle diye mutsuz bir hayat geçirmek bana çok anlamsız geliyor. Eski zamanlarda olsa anlayabilirdim ama şimdiki zamanda çok saçma geliyor. Ben mecbur olmasam kesinlikle böyle bir şeye karşı çıkardım." diye cevapladı Tao'yu.

Tao Luhan'ın ağzından çıkan 'mecbur' kelimesi dikkatini çekmişti ve Sehun için bunu araştırmaya karar verdi. İlginç şeylerle karşılaşacağını hissediyordu.

"Majesteleri'nin babası da kral olmadan önce eşi kraliçe tarafından seçilmişti. Her ne kadar kendi sevip seçtiği insanla evlenmek istese de gelenekler karşısına bir duvar gibi çıkmıştı. Sonuç olarak majesteleri böyle bir durumda dünyaya geldi. Çocukluğundan beri bunları görmeye alıştı ve kendini krallık mücadelesi içinde buldu. Başkalarına güvenmeyen bir kişi haline geldiğini kimse farketmedi." diyerek devam ettirdi sözünü Tao.

Luhan Sehun için çok üzülüyordu. Onu sevmek ve yanında olmak istiyordu. Ama kendisini onun için satın alınmış bir eşya olarak gördüğü sürece bu çok uzak bir gelecek gibi geliyordu. Bu şekilde bir hayatı olmasını istemiyordu.

"Tao ona nasıl yardım edeceğimi bilmiyorum. Ne yapmam lazım?" diye konuştu.

"Majesteleri rica ediyorum lütfen ne olusa olsun onun yanından ayrılmayın. Kralımız pek çok şeyden vazgeçti. Ailesinden, kardeşinden, arkadaşlarından ve kendi mutluluğundan." dedikten sonra Luhan'ı düşünceler arasında bırakıp eğilerek selam verdikten sonra odadan ayrıldı.

Tao araştırmasına bir an önce başlamayı düşünüyordu. İkisinin durumuna çok üzülüyordu. Birbirlerine sürekli zarar veriyorlardı ve bu durum hiç hoşuna gitmiyordu.

***

Luhan dayanamayıp Sehun'u görmek için onun çalışma odasına gitmeye karar verip odasından ayrıldı.

Uzun bir araştırmanın sonucunda hedefini bulmuştu. Derin bir oh çekip rahatladı. Çünkü kaybolmaktan korkuyordu. Sarayın bu kısmına daha önce gelmediğini farketti. Aslında kendi odasından bile çok nadir çıkabiliyordu. Aşırı derecede korunuyordu ve bunun nedenini çok merak ediyordu.

Royal ProposalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin