19

903 84 10
                                    

-minmoon; güzel görünüyorsun.

-rubyjane; sen hiç görünmüyorsun ama onu ne yapacağız?

-minmoon; fena değilimdir.

-rubyjane; günlük bir kaşık bal ile birlikte ego ile de besleniyorsun demek

-rubyjane; fazla beslenme, zarar.

-minmoon; sadece tipim fena değil dedim.

-minmoon; egolu falan değilim, Jennie.

-rubyjane; bana hiçbir şey söylemiyorsun, farkında mısın?

-minmoon; ne anlamda?

-rubyjane; hobi ve fobi gibi mesela?

-minmoon; fobim olsa bile şu ana kadar fark etmedim, yani şimdilik yok gibi.

-minmoon; hobi olarak ise eskiden dans ile ilgilenmiştim ve de gitar çalmayı seviyorum.

-minmoon; aldığın bilgiler seni tatmin etti mi?

-rubyjane; olabilir.

-minmoon; arkadaşlarınla olan konuşmanı bölmemek adına, sonra görüşürüz.

-rubyjane; bakalım görüşürmüyüz.

-minmoon; :")


Bugün, ilk kez kulaklıklarımı tamamen takmıştım. Hep korkardım ben bunu yaparken evimin iki yetişkini birbirine girince haberim olmaz diye. Bugünün özelliği şuydu; her şey olup bitmişti, daha sonra kendi sesimi duymamak adına kulaklıklarımı takıp sesi sonuna kadar açmıştım.

Babam kelimeleri ile annem için yer kazmış, bir kez daha ruhunu oraya gömmüştü. Yanına asla gidemezdim. Çünkü korkardım. Hayatımda güçlü olmayı öğrendiğim birini güçsüz görmek hem onu kırardı hem de beni. Hiçbir şey olmamış gibi davranan bendim şimdiye kadar. Beş yaşında hiçbir şeyi anlamayan ben ile şimdiki beni aynı sanan da onlardı. Beş yaşında büyüdüğümü anlayamamıştılar. Ben bile büyüdüğüm günün tarihini unutmuştum. Önemsizdi, bilinmeye değmezdi. Muhtemelen kırılma sesi ile bağırış seslerinin harmanlandığı klasik günlerden birindeydi.

Sakinleştiremiyordum kendimi. Bunun için bir sebep var mıydı ki? Aksine birçok neden vardı susmamak için. Ağlamak rahatlatırdı, hele de bütün günü yalandan gülen yüzüm için.

Bacaklarıma sardığım kollarımı sıklaştırırken, benliğimden saklandığım dolabımın kapıları açılmıştı. Işık gözlerimi kamaştırırken, yerimde deli gibi sallanmaktan başka bir şey yapmıyordum.

Kapım kilitli, ışıklarım kapalıydı fakat şu an birisi odama izinsiz girmişti. Dinlediğim müziğin kaynağı olan kulaklıklarımı birisi çekip aldı benden. Keşke yapmasaydı.

Saklandığım ve birçok duygumu sakladığım gürültünün yerini kendi sesim aldığında bu bana hiç iyi gelmişti.

Odamda bir kişi değil, birçok kişi vardı.

"Ne yapmam gerekiyor? Taehyung, bir bardak su getir."

"Bir krizi olduğunu bilmiyordum. Nasıl kendine gelir bilmiyorum."

"Rosé, şu pikeyi bana ver. Üşüyor sanırım, teni çok soğuk."

"Ben aşağıda bir şeyler arayayım, geliyorum. Jimin, dolaptan çıkarıp yatağa getirmeyi dene."

Honey [ jenmin ] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin