Orada öylece durmuş olayları sindirmeye çalışıyordum. Annem ölmüştü ve su an onun mezarının yanındaydım. İçim yanıyordu. Hem de nasıl yanıyordu. Üstüne buzlu su dökseniz geçmeyecek bir yangındı. Ben bunları düşünürken biri omzuma dokundu. Arkamı döndüm. Bu Ayşe Teyzeydi.
-Hadi kızım gitmeliyiz.
Kafamı tamam dercesine saklayıp annemin mezarına döndüm. Kısık bir sesle"Seni seviyorum kendine orada dikkat et anne." Dedim ve Ayşe Teyze ile arabaya doğru gittim.
●●●
Hatırladığım acı hatırayla iyice ağlmaya başladım. Biraz daha ağladıktan sonra sakinleşip banyodan çıktım ve aynanın karşısına geçtim.
Kendime bakarken bir yandan kendimi tanıtayım geç oldu ama...
Ben Hera Sesigüzel . Hakikaten de öyle sesim güzeldir. 18 yaşındayım ve tek yaşıyorum. Siyah saçlı,beyaz tenli ve kahverengi gözlü bir kızım. Zaten masum gibi gözükmem fiziksel özelliklerimden dolayı.
Neyse...
Üstümü değiştirdikten sonra mutfağa gidip kendime bir şeyler hazırlayıp salona geçtim. Kendime mini bir dizi açıp izlemeye başladım. Yarın intikam aldığım kişilerin okuluna yani eski okulumun lise tarafına yazılacaktım. Onları daha iyi gözlemlemek için.
Hepsinden bir gün intikam
alacaktım.Dizi izlemekten sıkılıp telefonumu aldım. Biraz baktıktan sonra
{THEFATRAT-RISE UP} açıp odama doğru çıktım. Yatağa girip yattıktan sonra gözümü tavana dikip INTIKAM dedim ve gözlerimi kapattım.
*^_^*
Sabah gözümü açmakta zorlansamda kalkmak zorundaydım.
Kalktıktan sonra banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Aynadan kendime bakıp bu tipo kim diye sorguladım.
Ama gerçekten tipo oluyorum. Saçlar bonus gibi bu arada saçlarım belinde ehuehu. Neyse suratım desen gözüm içine göçük gibi olmuş. Ağzım desen yamuk yumuk tövbe tövbe.○○○○○○○○○○○
~~~~•••••~~~~
Müzik açmış okula doğru gidiyordum. Masum görünmekten nefret ediyordum. Ama yapabilecek bir şey yoktu. Bir de orda beni ezmeye çalışacaklardır. Onları dövebilirim hatta öldürürüm ama katil olduğum belli olmamalıydı.
Bazen diyorum ki ben hastalıklı mıyım. Siz söyleyin bana bu zamanınıza kadar fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayan insananları öldürmek istemez miydiniz. Oflayarak kafamı gökyüzüne doğru kaldırdım.
Boğuluyordum hem de deli gibi boğuluyordum. Bıkmıştım. Harbiden bıkmıştım. Hayır neden ben sevgili yapamıyordum. Neden hasta düsünceliyim. Neden arkadaşım yok. Neden bende eve arkadaş davet edip tek derdimin sevdiğim çocuk olması değildi de kimi ne zaman öldüreceğimi hesaplayıp öldürüyordum. Ben bunları düşünerek kafamı aşağıya doğru indirirken onu gördüm. Bir insan hem sevip hem de nefret edebilir mi? Ben şu an o durumu yaşıyorum.Ona bakmayı sürdürürken bir anda dönüp bana baktı ve saniyelikte olsa şaşırdı. Sonra beni umursamayıp dönüp gitti. Hah! Ama şunu bilmeliydi ki öleceği zaman böyle umursamaz olabilecek miydi merak ediyorum dağrusu!?
Zilin çalmasıyla okula hızla okula girdim. Birinci kattaki müdür odasına girdim. Kimseye sormaya gerek yoktu aslında KOCAMAN TABELAYLA ALTINBAŞ KOLEJİ MÜDÜRÜ YAZIYOR. Allahım bu nasıl bir tabela yahu. Bir de bunların soyadı ALTINBAŞ mı. Bir anda beynimde bir şimşek çaktı.
Size kafamı indirdikten sonra gördüğüm çocuktan bahsedeyim. Baran Altınbaş bu kolejin sahibi. Evveeet şimdi olayı başa sarıyorum ve size anlatıyorum ama önce sınıfı bilmeliyiz değil mi. Müdür odasına girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Intikam
AléatoireHata bendemiydi yoksa onlarda mı? Bu sorunun cevabını tam olarak bilmiyorum ama kesin olan bir sey varsa o da yaptıklarının bedelini ödeyecekleriydi!!!