Sana Adadığım Gece - Bölüm 7

1K 66 0
                                    

...

Karabük'e dönüşümüzden 1 gün önceki akşamdı. Yine çocuklarla dışarı çıkıp, biraz içip dolaşacaktık. Edaların canı sıkılmış, bu akşam bizimle takılmak istemişler. Yanıma geldi çocuklar, "Sorun olur mu?" dediler. "Olmaz kanka, nasıl derseniz." dedim ama aslında sorun olurdu. Aşık olduğum kızla hiç konuşmadan bir akşam geçirmek mi ? Delilik bu. Kıramadım ama arkadaşlarımı. Neyse çıktık dışarı, sahilde 3-4 tur attık, içmedik ilk defa. Bisiklete binelim dediler, kiraladık bisikletleri 2 saatliğine. Baya bindik, yarışlar yaptık, insanların arasından geçip güldük eğlendik. Güldüler eğlendiler daha doğrusu, içim ağlıyordu benim. Yan yana bisikletle giderken, bir elimizi bırakıp, birbirimizin elini tutamıyoruz diye üzülüyordum. Yarış yapıp bilerek kaybedip onun sevinmesini izleyemediğim için üzülüyordum. Bir marketin önünde durduk, sakız, çikolata falan aldılar. Dayanamadım daha fazla, hızla pedalları çevirip uzaklaştım yanlarından. Arkamdan bağırdı bizim çocuklar gelmeye başladılar. Bir ara sokağa girip, atladım bisikletten fırlattım kendimi duvarın dibine. Sol cebimden Winston paketini çıkarıp, bir sigara yaktım.

Birlikte olup, biz olamadığımız bu geceye.

Yanıma geldiler hep beraber, Alperen tuttu kolumdan

"Yeter amına koyayım bu ne lan böyle, çocuk musunuz olum siz ? Beraber bir gece geçirelim dedik, hep beraber eğlenelim dedik, yakışıyor mu Ömer bu yaptığın ? Yakışıyor mu lan bize ? Yakışıyor mu sana? Ağlamaktan vazgeç artık, üzülme oğlum, bizde üzülüyoruz lan." dedi

"Ne demek eğlenelim dedik lan ? Ne demek eğlenelim ? İlk defa aşık olduğum kız var lan karşımda, hayatımda sevdiğim tek kızla birlikte değilken, nasıl eğlenmemi bekliyorsunuz lan benden ? Rol yapıp mutlu mu olayım ? Siz kahkahalara boğulurken ben hıçkıra hıçkıra ağlıyorum içimde. Vazgeçmek yakışmaz bana kardeşim, vazgeçemem." dedim

Hepsinin içine dokunmuştu söylediklerim, öyle üzüntüyle bakıyorlardı ki bana, Eda dahil. Alperen tuttu kolumdan, kaldırdı. Bindim bisiklete, fotoğraf çekildik. Güldüm fotoğrafta, üzülerek güldüm ama. Mutlu olmadan güldüm.

Berbat bir gecenin ardından, sabah oldu. Valizlerimizi, odalarımızı topladık, yemek yedik, otelden çıkışımız yapıldı ve geçtik otobüse. Herkes aynı yerlerinde oturuyordu, Eda sağ çaprazımda oturuyordu, ya da içimde, tam sol yanımda oturuyordu. - Emin değilim. - Yolculuk boyu "Karaçalı - Sesindeki Haziran" ı dinledim. Hiç bıkmadan fotoğrafına baktım, elimle okşadım yanaklarını. Anca fotoğrafına yapabiliyordum bir şeyler. Yolda mola verdik, kolundan tuttum Dilarayı,

- Ne düşünüyor, yumuşadı mı ?

+Baya yumuşadı kanka, baya üzüldü, gördü pişmanlığını.

-Bir hediye almak istiyorum burdan, ne alayım?

+Kar kürelerini çok sever, bak bakalım var mı.

Koşa koşa hediyelik dükkanına girdim, 5 dakika zamanım vardı. "Abi, kar küresi satıyor musunuz?" diye sordum. Parmağıyla dükkanın köşesini işaret etti. Harikalardı, kırmızı, mavi, mor ışıklı kar küreleri. Bir tane mavi, bir tane mor aldım. En sevdiği renkti mor. İkisi 10 lira tuttu, cebimdeki son 10 lirayıda buraya verdim.

Otobüse geçtik, tüm ışıkları kapattılar otobüsteki, herkes uyumaya çalışsın dedi öğretmenler. "Nasıl uyuyayım hocam ?" diyemedim. Dilara kalktı, benim yerime geçti, Edanın yanına oturdum. "Kalksana ya, senin ne işin var burda ? Dilara, gel buraya." dedi. İşaret parmağımı dudaklarına tutup "Şşşş" dedim, "sadece konuşmak istiyorum, dinle, sonra siktir olup giderim." dedim. Hiç takmayan bir tavırla suratıma baktı, "Dinliyorum." dedi.

Elimdeki kar kürelerini uzattım, "Bunlar senin için." dedim. Hafif bir tebessüm etti ama bana çaktırmamaya çalıştı.

"Bak Eda, sana yüzlerce kez belki milyonlarca kez söyledim seni sevdiğimi. Tek bir hatada beni silip atamazsın, ilişkimize yazık ediyorsun. Bunca güzel anıyı, tek bir hatada silemezsin ya, buna hakkın yok. Bu sadece senin değil, bizim de ilişkimiz. Ben gerizekalının tekiyim ama seni hakediyorum Eda, her şeyden çok sevilmeyi, 3.bir şansı hakediyorum. Hiç mi özlemedin kahkahalarımızı ? Şapkanın arkasında oturmalarımızı ? Sinemada parmaklarını öpmemi ? Sarılmamı, kokumu hiç mi özlemedin? " dedim. Gözlerimden yaşlar akarak. Ay ışığı tam yüzüme vuruyordu, göz yaşlarım parlıyordu. Ellerini yavaşca yüzüme götürdü, elmacık kemiklerimdeki yaşları sildi.

"Bitti mi?" diye sordu.

"Bitti." dedim

Dilarayı çağırdı, kalktım, o oturdu.

Ben geçtim kendi yerime, o kaldı.

"Üzgünüm." dedim "Her şey için özür dilerim." 

Ama bitmemişti. Vazgeçmek, yakışmazdı. Devam edecektim...

Sana Adadığım Gece (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin