2-Kaçak

95 5 2
                                    

"Ne?"

"Ne?"

     Artık şu aynı anda konuşma mevzusu canımı sıkmaya başlamıştı. Tam da bunu dile getireceğim sırada gökyüzünde gördüğüm ışıma ile ;

"Bak yıldız kayıyor, hadi hemen bir dilek tut."

"Çok saçma" dediğinde gözümden alevler çıktığına yemin edebilirim.

"Asıl saçma olan seninle burda oturup burda bunu tartışmak." Gözumden artık alev değil yangının ta kendisini izleyebilirdi. Ne düşünmüştüm birinin bana ilgi gösterip benimle konuşacağıni mı? Salak. Salak.

"Tamam tamam dileğimi tuttum  hadi şimdi sira sende ."

     Ben zaten kendim bildim bileli aynı dileği diliyordum. "Beni gerçekten ben olduğum için seven birileri olsun istiyorum"

Ah kahretsin, ben şimdi bunu dışimdan mı söylemiştim" salak. Salak.

İç sesim beni yiyip bitirirken gözlerindeki muzip gülümsemeyi görünce kaşlarımı çattım.

"Demek sende aslında sevilip ama daha fazlasıni isteyip ego tatmin etmeye çalışan kızlardansın."

   Sanırım şimdi ne olduğunu anladım. Tanrı beni cezalandırmamişti. Tanri beni yalnizliğa mahkum ederek bu tip insanlardan koruyordu. Ne yani sırf "muhteşem" kelimesinin her harfinin beden bulmuş hali olan karşımdaki varlığının bir saniye bile olsun beni ben olduğum için sevebileceğini düsünmüştum. Salak. Salak.

Hiddetle arkamı dönüp yürümeye başladım düşündüm, ne kadar yalnız olduğumu düşündüm, yaşadıklarımi düşündüm , bana yaşattıklarını düşündüm.

Hiçbirini haketmedim, haketmiyorum , haketmiyicem.

Gözlerime sis tabakası çökerken. Her şey anlamsızlaşmaya başlarken dünya bir ara siyah beyaz oldu. Ve gerisi tamamen siyah, aynı düşüncelerim gibi.

--

"Tüm yıldızlar senin olsun. Sende benim"

Gözlerimi açtığımda karşımda gördüğüm süt kahvesi gözler dün geceye dair son şeylerdi.

Gözünde bir an endişe bulutlarını görsemde sonra tekrardan anlam vermediğim bakışlarımı yüzüme odakladı.

Hemen yanından gelen o tiz sesle artık kendimi ölümün kucağına bırakmak istedim. O salak kuzenimin sesi...

"Ben sadece..." ensesinde elini gezdirdi.

"...İyi olup olmadığına bakmaya geldim yani vicdanım rahat değildi sanırım bi rahatsızlığın varmış."
Sanırım bir rahatsızlığın varmış.

Ah hayır. Kuzenim. Şuan gözlerimin dolduğunu hissettim.

Bütün duygularım sel olmuş gözlerimden akıyordu. Yıkılmış bir ruhu daha da yıkıyorlardı.

Evet.

Rahatsızım.

Umutsuz bir Dissiyositif hastasıyım.

O kaza sadece derimde ağır yaralar açmadı.

O kaza ruhuma işledi.

İşte bu yüzden kendimi hayattan soyutladım. Zaten ben soyutlamazsam başkaları soyutlatıyordu ama neyse...

Ama şimdi canımı dişime takarak ördüğüm bu soyut duvarlar biri tarafından yıkılmıştı.

Hiç tanımadığım biri tarafından.
Okyanus tarafından.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 23, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Yıldız MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin