Komodinin üzerinde duran telefonuna bakmaya devam ediyordu.
Bugün Kei'den bir mesaj dahi almamıştı, gerçi almayı da beklemiyordu. Ama bu ona çok garip bir hissiyat vermişti.
O hergün Kei'ye yazardı, Kei hergün ona yazardı.
Oturmakta olduğu yatağa bıraktı kendini. Sinirliydi, çünkü böyle olacağını bildiği halde Kei'ye aşkını itiraf etmişti.
Üzgündü, çünkü Kei'nin bu kadar kaba olabileceğini aklının ucundan geçirmemişti. Az da olsa, aralarında bir arkadaşlık olduğunu düşünmüştü bir an için.
Kısa bir hıçkırık kaçırdı ağzından.Gözleri doluyor, görüşü bulanıklaşıyordu.
Kafasını yastığa daha çok bastırdığında, ağlama sesleri daha da duyulur hale gelmişti.
O sırada kapalı kapısının ardında, ayak sesleri duymuş ve hemen yüzünü silerek diklenmişti.
Kapısına vurulduğunda ince bir ses duyulmuştu.
"Tadashi, iyi misin hayatım?"
Sessiz bir şekilde boğazını temizlemiş ve sanki annesi karşısındaymış gibi kapıya bakarak gülümsemişti.
"İyiyim anne."
Zorla iyiyim demesi, o kadar gücüne gitmişti Tadashi'nin, bir kez daha aslında ne kadar kötü bir durumda olduğunu hatırlatmıştı ona.
Annesinin gittiğini düşündüğü sırada, telefonu komidinin üzerinde titremişti.
Bir umut Kei'den mesaj geldiğini düşündü ve hızlıca telefona atılarak eline aldı.
Mesaj Shoyo'dan gelmişti. Söyledin mi, diye sormuştu mesajda.
Tadashi bir süre ekrana bakmış ve öylece düşünceye dalmıştı.
Daha sonra kapanmakta olan ekrana dokunarak mesaj yazmıştı.
'Söylemedim.'
Kafasını yukarıya çevirmiş, ağlamamak için zor duruyordu. Dudakları aşağı doğru çekilirken sesli bir şekilde tekrar hıçkırmıştı.
Tadashi'yi üzen Kei'nin onu reddetmesi değildi. Arkadaşta kalabileceklerini düşünmüştü hatta. Fakat Kei'nin o anki surat ifadesi ve sesi..
Ona çok yabancı gelmişti.
Bu kadar sert çıkışmasının nedenini de anlamış değildi. Sonuçta "eğlencesine" de olsa Tobio ile çıkmıştı, homofobik olamazdı, olmaması gerekiyordu.
Derin bir nefes verdiğinde aklına, sadece 2 saat önce yaptıkları geldi.
Kei oturmaya devam etmiş ve müzik dinlemeye koyulmuştu. Tadashi ise hemen ayağa kalkmış ve okulu terketmişti.
Onunla aynı ortamda bulunmak bile onun için başlı başına bir korkuydu artık.
Eve geldiğinde ise annesine ateşi olduğunu söylemişti, ki annesi de üstelememiş ve onu odasına gönderip yatmasını söylemişti.
Ne yaparak Kei'yi şaşırtabileceğini düşündü. Kimse ondan onu unutmasını bekleyemezdi.
Kei onun için 1 günlük değildi.
O sırada aklına birşey dank etmişti, gülümsedi.
Telefonunu alarak Kei'nin sohbetine girmişti. Derin bir nefes alıp mesajı yazmaya başlamıştı.
'Seni seviyorum?'
Şuan teneffüs olmasi gerekiyordu, ve Kei'nin bu mesajı görmeme ihtimali..
"Çevrimiçi."
Sevinçle olduğu yerde zıplayan Tadashi durarak ekrana bakmaya devam etti.
Yazıyor yazısını görmüş daha da heyecanlanmıştı, ne olursa olsun bu Kei'nin onunla arkadaşlığı bitirmediğini söylüyordu.
Engellerdi yoksa.
'Saçmalama Yamaguchi.'
Ardından bir mesaj daha gelmişti.
'Beni kim sever ki?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NN | Tsukkiyama ✔
FanfictionTadashi'nin kalbi, yeterince güçlü değildi. [tsukishima X yamaguchi] • haikyuu fanfictiøn •