19

2.3K 160 62
                                    

Lanet olası Jeon Jungkook burdaydı!!

Lanet olası Jeon Jungkook burdaydı!!

Lanet olası Jeon Jungkook burdaydı!!

Lanet olası Jeon Jungkook burdaydı!!

Bu beynimin bir oyunumuydu yoksa bu adam yüzsüzlük sınırlarını zorlayarak gizlice buraya mı gelmişti?

Ona bir uzaylı görmüş gibi yaklaşırken temkinliydi Taehyung. Avına usulca ve sessizce yaklaşan bir aslan gibi. Tüm vücudu sopsoğuk olmuş, adrenalin salgıladığını hissediyordu. Bunun bie oyunu olup olmadığını bir tokatla anlayabilirdi ha?

Jungkook merakla ne yapacağını izliyordu. Çok sakin başladıklarını düşünmüştü ki yanağına inen tokatla şaftı kaydı. Hayatında böyle sert bir tokat yememişti ve sol yanağı deli gibi sızlıyordu. Taehyung'un narin beş parmağının izi çıktığına kalıbını basabilirdi o an.

Yediği tokatla acı bir haykırış kopardı. '' A-ah Tae tanrım yanağımı hissetmiyorum.'' Taehyung ise attığı tokat ve aldığı tepkiyle transtan  çıkmışçasına kendine geldi. O burdaydı.

Aniden çılgına dönen Taehyung onu kıyafetlerinden tutup sürükler biçimde kapıya iterek çıkarmaya çalışmaya başladı.

'' Seni sikik Jeon nasıl buraya girdin!?'' jungkook kendi üzerindeki elleri kibarca çekmeye çalışırken bir yandan da ona zarar gelmemesi için üstün bir çaba harcıyordu. Ama bu biraz zordu çünkü Taehyung Jungkook'u tırnaklamaya çalışırken hem onu hem de yanlışlıkla kendisini de çizmişti. Tabi Jungkook o an karambolde fark edememişti miniğinin kendisine sapladığı tırnakları. Komik olan ise kavgaya ve itişmelere kendini çok kaptıran Tae'nin etine değen kendi tırnaklarını hissedememesiydi.

'' Pislik çık odamdan adi herif!''

'' Niye susuyorsun salak söylesene nasıl girdin odama!''

'' Ta- Taehyung b-''

'' Kes sesini mankafa sana konuşma hakkını kim verdi.?''

Jungkook bu anı kendi yaşıyor olmasın rağmen olanları dışardan hayretle izleyen bir seyirci gibi hisseti aniden. Eline biraz mısır alıp onları- kendilerini- izlerken dalga geçebilirdi komik görüntüleriyle.

küçüğü çok zor ve inatçıydı. Ona kendini nasıl affettirecekti bilmiyordu. Ama bir şekilde çözmeliydi aralarındaki bu anlaşmazlığı. Onsuz geçen bir kaç gün yetmişti hatta artmıştı bile.

''Benim minik kaplanım neden böyle yapıyorsun? Bir dinlesen beni....''

'' Kes sesini jungkook! buraya gelip hiçbir şey olmamış gibi, sanki basit bir nedenden sana tirip atıyormuşum gibi davranamazsın.'' Birkaç saniye durdu ve kırık sesiyle devam etti '' Hem ben minik değilim, kaplanda değilim, senin de değilim.''

itişmekten yorulmuş halde kenara çekildi.

'' beni yorma Jungkook geldiğin gibi git.''

Jungkook onu ürkütmeden kollarını tekrar tutmaya çalıştığında bileğinde yeni oluşmuş boydan boya kırmızı çizgiyi fark etti. '

'' Taehyung! kolunu çizmişsin.''

Junkook'un söylemesiyle fark ettiği hafif kanayan yarayı elbette kendi yapmıştı ama şu an kendisi haklıydı ve Jungkook'a istediği kadar bağrabilirdi değil mi?

'' Ne demek ben çizmişim, ne mağlım senin çızmediğin pislik''

Jungkook manidar bir gülüş attı miniğine. Gözleriyle bir kendinin etinin dibinden kesilmiş tırnaklarını, bir de Taehyung'un yaklaşık üç santim bulunan takma tırnaklarını işaret etti. 

ANGEL ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin