2. Bölüm

440 35 34
                                    

Sınıftaki uğultu hakkatten insanı sağır edebilecek kadar fazlaydı. Bu sene okul için son senem. Veee bu gün yeni hoca gelicek. Yeni hoca gelene kadar öğretmen koltuğunda oturabilirim. Yerimden kalkıl öğretmen koltuğuna oturdum. Bacaklarımı da masaya uzatarak sınıft gözlerimi gezdirmeye başladım.

Daha birkaç dakika geçmemişti ki herkes garip garip bakmaya başladı.

"Ne var lan?"

"Oğlum niye hepiniz hortlak görmüş gibi bakıyosunuz?"

Diye sordum. Ensemde hissettiğim ılık nefes tüylerimin diken diken olmasını sağladı. Biri kulağıma eğilip tanıdığım ama çıkaramadığım biri sadece benim duyabileceğim kadar alçak bir ses ile konuşmaya başladı.

"İç çamaşırının rengini benden başka biri bilmesin istiyorsan daha uzun etek giyinmelisin yeni öğrencim."

Hızla kafamı arkaya doğru çevirdim. Nedenini bilmediğim halde sessiz olmaya özen göstererek şaşkınlıkla fısıldadım.

"Adrien.."

"Evet benim güzelim. Hadi bakalım yerine otur."

En son hızımla toparlanarak kendi masama ilerledim.

...

Zilin sesini duymama karşı ilk defa sevinmemiştim. Adrien kaşlarıyla yan sınıfı işaret etti ve çıktı. Hızla yan sınıfa doğru ilerledim. Adrien buradaydı. Ben içeri girer girmez kapıyı kilitledi ve beni duvarla arasına aldı.

"Kızım sen resmen bomba olmuşsun ya."

"Yhaaa Adrien utandırıyorsun benii."

Adrien ufak bir kahkaha atıp yüzüme eğildi.

"Sanki sen her dakika güzelleşiyor musun?"

"..."

"Hmm.. Öpülesi dudaklarınız var Marinette Hanım."

"Hadi ama. Eski saf Marinette değilim ben."

"Hahahaha! Sadece şaka yapıyordum. Eee görüşmeyeli nasılsın güzelim?"

Diyerek kollarını duvardan çekip sınıfın içindeki tek eşya olan masaya oturdu. Ben yanına giderek onunla konuşmaya başladım.

Her ne kadar sapık olsa da çocukluk arkadaşımı çok özlemiştim. Hele de o zümrüt yeşili gözlerine bakmayı çok özledim. Aslında bu karşılaşmamız kaderin bize bir oyunu gibi.

Kaderin Oyunu ~Adrianette~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin