Bölüm 7 | Merhaba Çocuklar, Ben Geldim.

162 13 7
                                    

Merhaba arkadaşlar! Dünkü kısa bölüm için üzgünüm bugün uzun bölüm yazacağım. Ayrıca moralim de çok düzgün hem Fantastik hikayelerde #53 olmuşuz, hem de ben en kazık diye bekleyerek girdiğim sınavdan 100 aldım.

Multi: Lydia ve Logan.

Şarkı: I Miss You - Avril Lavigne.

Bölüm ithafı: @mycupcakehstyles

Neyse çok konuştum iyi okumalar!

Hemşire ardı ardına çığlıklar atarken sedyede yatıyordum. Ve en son attığı çığlık sayesinde ayılmıştım.

-Neler oluyor Bayan Snow?

-Elena yatmak zorundasın. Sonra konuşuruz.

-Neden? Aman tanrım, o cesedin...

-Evet yarısı yok. Biri onu yarı yarıya kesip öldürmüş.

-Koskocaman hastanede o kadar kamera var ve siz o katili göremediniz. Vay canına.

-Kameraları bozmuş katilimiz.

-Akıllı bir katile denk gelmişsiniz.

Ayıldığımı öğrenen Nathan, Jackson ve Allison hemen yanıma gelip bana hep bir ağızdan iyi olup olmadığımı, ağrım sızım olmadığını sordular. Klasik hastaya sorulan sorular işte.

-İyiyim çocuklar, ağrım sızım yok. Yaşıyorum ve galiba kendi kendime iyileştim bile. Kendimi öncekinden daha da iyi hissediyorum.

-Emin misin? Hayatım bak bir şey olursa hemen bana söyle. Kocan olarak her şeyi yapmaya hazırım senin için.

-Kocam olarak mı?

-Evet Elena. Yani Bayan Campbell.

Bunun bir yalan olduğunu biliyordum ama sırf eğlenelim diye bilmiyor ayağı yapıyordum. İyi olduğumu gören hemşire, bana bir kaç ilaç yazdı ve beni evime yolladı. İlaca ihtiyacım yok desem de, resmen alınacaklar listesi kadar ilaç yazmıştı bana.

Eve gitmek için arabada bindiğimizde, Logan hala bıraktığımız gibi arabada oturuyor , pencereden dışarıya bakıyordu. Hareket bile etmemiş gibi.

Eve gelmiştik sonunda. Tam kapıdan girecektik ki, o anda gördüğümüz manzara hepimizi endişelendirmişti.

-Çocuklar hastaneye gelirken kapıyı açık mı bıraktınız?

-Hayır Nathan. Jackson kapattı diye biliyorum. Logan zaten balkon merdiveninden geldi.

-Evet kapatmıştım kapıyı. Hatta anahtar bile bende.

-Peki kim girdi eve? Tozu da bozduğuna göre insan olmayan biri.

Logan'ın bakışları değişti. Hepimiz onun bir şeyler bildiğini anlamıştık. Ne bildiğini sorduk.

-Benim bildiğim, hem insan olup hem de tozları bozabilen tek bir kişi var. Eşim.

-Eşin mi? Aman tanrım sen evli misin? Şuan şok geçiriyorum evli misin sen Logan?

Allison'ın aşırı şaşırması üzerine Jackson çok aşırı kıskandı onu ve Allison dediğinin yanlış olduğunu anladı.

-Yani evli miydin derken çok gençsin nasıl evli oluyorsun anlamında şaşırdım.

-Sağol Allison. Eşimle ben 6000'i aşkın yaştayız. Görünüşümüzü bir yaşımızdan itibaren dondurduk.

-Çüş. Yuh. Oha. Eşinin adı ne?

-Lydia Carver.

-Vay canına çok hoş bir isim. Söylenişi de çok kolay. Lydia. Lydia. Bayıldım.

-Tamam kes yalakalığı Allison. Şuan içeride olan o olabilir.

-Diyelim ki o. Hesap sormayacak mısın ne zamandır kocasının yanında değil de buralarda geziyor?

-O dünyanın öbür ucunda yaşayan bir vampirdi. Bundan dolayı o, vampirler ile birlikte yaşamak zorundaydı. 10000 yaşına geldiğinde ayrılmak istediğini söylemişti. Demek ki bugün 10000 yaşında.

-Çok gençmiş gerçekten.

Bu konuşma sonunda öyle bir kahkaha attım ki, sanki deliymişim gibi herkes bana baktı.

-Ne var? Gülmek ömrü uzatır. Gelin eve girelim ya hadi kıçım dondu dışarıda. Ne kadar çok üşüyorum ben biliyor musunuz siz?

-Tamam hayatım al hırkamı giy. Logan'ın anlattığına göre Lydia evdeyken birdenbire içeri giremeyiz. Kan kokusuna dışarı gelmesi lazım.

-Tamam bana bıçak verin o zaman.

-Ne yapıyorsun Elena?

-Dediniz ya kan kokusuna geliyormuş. Bende kolumu keseceğim. Nasıl olsa iyileşiyor.

-Kolun iyileşmeseydi kesmene ölsem de izin vermezdim.

-Beni düşündüğün için teşekkürler bebeğim. Neyse şu yaşlı ninemizi çıkaralım da içeriden.

Kolumu kesip kanımın yere dökülmesini sağlamıştım. Ardından daha beş dakika bile geçmeden geliverdi Lydia. Çok güzel saçları ve gözleri vardı. Ağzının suyu akıyordu ve tam benim üzerime atlayacak iken, Logan'ı gördü. Logan ona gülümsedi. Lydia ise galiba bize ayıp olmasın diye yalandan gülümsedi.

-Merhaba çocuklar, ben geldim. Ben Lydia. Lydia Carver. Evinize izinsiz girdim biliyorum ama sizin evi, kötü ruhlardan korunmanız için ilaçladım.

-Teşekkürler Lydia. Ben Elena.

-Biliyorum. Merhaba.

-Lydia? Benim. Eşin. Logan.

-Hiç değişmemişsin, Logan. Buraya aslında senin için geldiğim pek söylenemez. Aşktan daha önemli görevlerim var bir vampir olarak. Bu şehirdeki içine kötü ruh girmiş insanların cesedinin üst kısmını Rosewood'a götürmek. Her gün o cesetleri ben taşıyorum.

Lydia'nın söyledikleri üzerine hepimiz şok geçirmiştik. Hastanedeki doktorun katili o muydu? Kafam da çok fazla soru işareti vardı.

-Lydia, hastanedeki doktoru sen mi öldürdün? Neden? O gayet iyi bir insandı. Yani o kötü ruh onun içinden çıkamaz mıydı?

-Çıkarılamaz. Ben de o yüzden Logan'a yardımcı olmaya, sizi o şeytanlardan kurtarmaya geldim. Mümkünse bana evde oda ayarlayın.

-Tek boş oda Logan'ın odası. Yani beraber kalacaksınız.

-Nasıl olsa aşktan önce görevlerim daha önemlidir.

Logan'ın bunları duymasının üzerine attığı piç smile, hepimizi güldürmüştü. Lydia hariç. O espirili biri değil anlaşılan. Altı kişi mal mal birbirimize bakarken birden biretelefonuma bir mesaj geldi.

Altı kurbanım nasıllar? Sizi izliyorum ve buradan çok güzel görünüyorsunuz çocuklar. Sonraki mesajlarda görüşmek dileğiyle. Bu arada hepinizin en önemli sırları bende kayıtlı. Bu mesajı polise şikayet etmeniz durumunda bu sırlar sır olmaktan çıkar. Sevgilerle salaklar!

-L.P

İşte başımıza yeni bir sorun daha. Kim bu L.P ?

The Quiet ScreamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin