5.BÖLÜM:BİLMECE KRALLIĞI

24 12 0
                                    

Selam değerli okuyucularım,

Nasılsınız iyi misiniz? Şahsen ben çok iyiyim. Bu bölümde bizleri onur tuna eşlik ediyor. Galiba bende Onur Tuna takıntılığı var bilmiyorum. Ama sesi,boyu,karizması. Ulan resmen adama yazıyordum xd.

Bu bölüme sizce başlayalım mı? Şaka yapıyorum.

     Hadi bakalım başlayalım. Let's go.

Göreve gitmiştim. Amaç teröristlerin eylem planlarını aktarmak. Ve görevi başarıyla tamamlamıştım. Sayemde yaklaşık 10 eylem etkisiz hale getirilmişti. Bunun bana yararı rütbemin yükselmesi. Teğmendim. Artık Üsteğmen rütbesine sahip oldum. Ve geri bizim mekana döndüm. Bizim ekibin yanına gittim. Hepsinin yüzünden düşen bin parçaydı. "Noldu la size" dedim.

Burak anlatmaya başladı:

"Sen gittikten 2 hafta sonra bizim müdür de değişik bir şeyler oldu. Kimse anlamadı müdürün neden böyle olduğunu. Çünkü müdür bize bilmece sormaya başladı." Nasıl oldu bu?" dedim. Anlatayım diyerek sözü Demet devraldı.

Bu sefer senin başına gelen şu olmayasıca pislik trafiği yüzünden ben işe geç kalmıştım. Ve müdür bey beni odasına çağırtmıştı. Çünkü bilirsin müdür bey hiçbir zaman birini aramaz sırf fazladan ceza verebileyim diye başkalarına söyler, onlar bulasıya kadar zaten iki kat ceza olurdu.

Neyse gittim müdürün odasına. "Buyrun müdürüm beni çağırtmışsınız"dedim. "Gel Demet kızım otur şöyle". Şok olmuştum. "Kızım ,otur" bunlar müdürün bilirsiniz genelde bize karşı kullandığı en uzak genelde başarılı bir görev tamamladıktan sonra öylesine yani sadece hakettiğimiz için zerre kadar bir duygu kullanmadan söylediği kelimelerdi.

"Eeeeeee" diyerek kestim lafını. Çünkü anlattıkları şeyleri zaten biliyordum. Sadede gel.

Ben içimden görev çıkmasın diye dua edip yusuf yusuf atıyordum. "Kızım şu an seni göreve göndereceğimi zannediyorsun" biliyorum. "Ama rahatla seni göreve göndermeyeceğim." Boşluğuma denk gelmis olacak ki "A a"  dedim. Ne yaptığımı farkettim. Yüz ifadem değişmiş olacak ki gülmeye başladı müdür. "E tabi doğal olarak şaşırdın."" Kusura bakmayın müdürüm boşluğuma denk geldi galiba" dedim. Kahkaha patlattı müdür bu sefer. Bunu deyince hepimiz bir kahkaha patlattık. Müdür bey devam etti sözlerine:

"Kızım sana birşey soracam" dedi. Görev değildi nasıl olsa ya sorun dedim. "Bilmecelerle aran nasıl?" dedi. O zaman şüphelendim işte. "Neden sordunuz ki dedim" korkarak."Sana ceza olarak bilmece soracam. 6 saatin var dedi." Mecbur kabul ettim. "Ne bilmecesiydi?"dedim (Hüseyin). "Dur anlatıyorum" dedi Demet. Devam etti:

Masasının altından iki tane bidon çıkardı müdür. "Müdürüm bunlar ne? ve ne için?" diye merakla sordum. "Bunlardan biri 5 litrelik diğeri 3 litrelik. Bunlara su koy. Ama sadece doldurduğun suyu kullanarak ve başka hiçbir sey kullanmadan bana 4 litre elde et, hadi kolay gelsin" dedi. Bidonları alıp merak ve sinirle odasından çıktım. 6 saatte nasıl bulabilirdim. E tabi müdür bana arkadaşlarından yardım alamazsın dememişti ki. Hemen ekibin yanına geldim. Sözü Burak devraldı:

"Demet nefes nefese yanımıza geldi"."Noldu?" dediğimizde bize bidonları gösterip olayı anlattı. Hepimiz kara kara düşünmeye başladık.

"Eeee buldunuz mu peki"?: Yok bulamadık ve hala düşünüyoruz"." Eeee Demet sonra ne oldu"?" N'olacak senin gittiğin yere beni de gönderdi."

"O sen miydin lan"?" Evet bendim"." Hayda" dedim. Çünkü oradayken o kıza aşık olmuş ve onu sevdiğimi söylemiştim. Ama onun Demet olduğunu bilmeden söyledim. Herkes "niye öyle dedin?" diye bana döndü Demet hariç. Demet anlatınca herkes kahkaha tufanı oldu. Ben ise kıpkırmızı olmuştum.

Demet'ten özür dilemem gerekiyordu. Ama nasıl? Buldum. Onu yemeğe çıkaracaktım. O sırada öğle molası saati geldi. Herkes dağıldı. Yemekhanede yemeğimi alıp bir masaya geçtim. Yemeğimle adeta bütünleşmişken karşıma bütün duru güzelliğiyle Demet oturdu. "Eeee dedi". "Ne eeee?" dedim. "Bir özür dilemeyecek misin?" dedi. "Dileyecektim fakat"." Ne fakat"."Başka bir yerde dileyecektim". "Nerede mesela"?" Mesela lüks bir restoranda özür mahiyetinde bir akşam yemeğinde"." Ben kabulüm" dedi bir anda. Bunu hiç beklemiyordum. "Tamam o zaman seni kaçta alayım?" dedim şaşkınlıkla. "Saat 7"?"Tamam o zaman akşama görüşürüz" dedim ve masadan müsaade isteyip kalktım. "Niye gidiyorsun?" dedi. "Sevinci kimsenin göremeyeceği bir yerde yaşamak için"dedim. Güldü. Ama nasıl güldü. O tatlı gülüşü yerim ben.

Evet nasıl bölüm canlar?

Hüseyin adına sevinenler+1

Son kısma gülenler+1

Evet gelelim oy yorum sayısına

Oy:7

Yorum:40

Hadi göreyim sizi. Önceki bölüme de istediğim oy ve yorum gelmedi ama sizi kırmak istemedim.

CASUS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin