Gözlerimi kapamış, alemi kendi içimde seyre daldığım bir gece... Bu gece ki
sahibinin hürmetine bana dost, bana sırdaş. İçimde seyrediyorum seninle varolan
alemi. Hayatın aldanışından sıyrılmış, seni yaşamak istediğim gibi görüyorum,
düşünüyorum ve anıyorum seni...
"Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed" nidaları dökülüyor dudaklarımdan.
Seninle yaşamak isterdim diyorum, seninle olmak, ashabın gibi her an yanında
olmak. O ashap ki seninle gözgöze gelmekten hayâ eder, bakışları daim yerde
gezerdi. Bu ne edep Allah'ım... Bu nasıl bir aşk ki canlarından çok sevdiklerine
bakmaktan bile alıkoyuyordu onları.
Hani Fuzulî diyorya "Ey sevgili! Sana bakan gözlerimden bile kıskanırım
seni" ... İşte ashabında boyleydi senin , Seni gözlerinden bile kıskanıyorlardı. Her
uzuvları edepti. Onların edebine nazaran benim ki edepsizlik mi oluyordu? Bunun
hesabını sormalıydım nefsime. Onların ki edepti , peki ya benim ki?
Gece bile edebin sahibine edeple temaşa ediyordu. İlla edep, illa edep... Bizede
nasip et...