two

14.8K 244 34
                                    

İşte buradayım, Kim Namjoon'un arabasında.

Telefonda gezinirken Ponae'den gelen bildirime bastım pek düşünmeden. Sonrasında Ponae uygulamasında gezinmeye başladım. Anasayfam birçok pornografik içerikli videolarla dolarken pek bir şey düşünmeden aşağı kaydırmaya başladım. Gözümün ucuyla Namjoon'a baktığımda hem yola bakıyor, arada telefondan gezindiğim videolarda göz gezdiriyordu. Ona fark ettirmeden gülümsedim.

Sonrasında kendi profilime girdim. En son video 3 gün önce atmıştım ve bu azgın topluluğu 2 günden fazla boş bırakınca takipten çıkıyorlardı. Ve bu benim en çok takip edilen kişi olma tahtımı sallayabilirdi. Ayrıca para da kazanıyordum, takipten çıkan her takipçi benim için para kaybıydı.

Kendi videolarımı görmek beni uyarıyordu, penisimde karıncalanma hissetmeye anında başlamıştım bile. İşte bu kadar basitti.

Uygulamayı kapattım ve kamerayı açtım. Saçıma baktım, yüzüme ve gözlerime. Birkaç tatlı selca çektikten sonra telefonu cama yapıştırılmış yere sabitleyip Namjoon ve kendimi çekmeye başladım. Namjoon kameraya baktı ve gülüp eliyle barış işareti yaptı.

Ben de aynı şekilde gülümsedikten sonra radyodan gelen müziğin sesini kıstım. Sonrasında kameradan gözümü ayırmadan üstümdeki tişörtü yukarı doğru sıyırdım ve göğüslerimi ortaya çıkardım. Bir erkek olmama rağmen göğüslerm dolgundu. Yani tabiki bir kadın memesi gibi değildi ancak etliydi. Kas gibi duruyordu sahi.

Parmaklarımı göğüs ucumda gezdirerek dişlerimi göstererek sırıtmaya başladım.

Namjoon'da iki de bir gözünü yoldan ayırıp kameradan benimle göz göze geliyordu. Alt dudağımı büzüp göğüs uçlarımı kıstırmaya başladım. Yalandan bir inleme bıraktığımda Namjoon kafasını iki yana sallayarak gülmüştü. "Yola odaklanamıyorum."

Kafamı heyecanla sallayıp koltukta yana döndüm tek dizim üstüne gelerek. Sonra Namjoon'un direksiyonda duran ellerinden birini alıp göğsüme, göğüs uçlarıma değmesini sağladım. "Namjoonie~"

Söylediğim şeyi kulağına yaklaşarak cilveli bir şekilde söylemiştim. Namjoon bunun üstüne ani bir hareketle zaten boş olan yolun kenarına çekti arabayı. Çok kullanılan bir yok değildi, ağaçlar arasındaydı ve burada bizi görebilecek tek canlı yırtıcı hayvanlardı. Hoş, birileri görse umrumda olmazdı.

Namjoon arabayı kenara çektiği gibi enseme yapıştı ve dudaklarımızı birleşti. Islak öpüşmemiz ardından neredeyse eriyecekken mutlulukla ona karşılık verdim. Dolgun dudaklarımızın birbirine sürtmesi çok zevkliydi.

Namjoon sürücünün kolunu koyması için olan kolluğu kapatırken ben de altımdaki pantolonun düğmelerini açmaya başladım ve hem pantolonumu hem iç çamaşırımı indirdim ve hemen beni kucağına doğru yatırdı. Ayaklarım hala yolcu koltuğundaydı, kalçam tam ortada ve kafam Namjoon'un kucağında.

Namjoon benim kalçalarımı çok seviyordu, bu yüzden şuan bana karşı koyamayacağından emindim. Hem de bana içerik çıkmıştı. Ayrıca deliğimin parmaklanması hoşuma gidecekti.

Telefonuma uzandı ve beni daha rahat çekebilmek için telefonu eline aldı. Boştaki elini ağzıma sokup parmaklarını ıslattı. Ben de uzun parmaklarını zevkle emdim. İyice ıslandıktan sonra güzel parmaklarından ilkini deliğime yolladı. Mırıldanarak kalçalarımı havaya kaldırdım. Çok bekletmeden ikinci parmağını da içime göndermişti.

Parmaklarımı içimde hareket ettirmeye başladığında yüzümü bacaklarına sürüyordum, penisimi ise koltuğa bastırıp sürtüyorum. "Parmakların çok uzun ve harika hissettiriyor!" Cilveyle söylendim. Çoğu zaman videoya heyecan katmak için normale kıyasla daha yüksek sesli inler ya da kışkırtıcı şeyler söylerdim. Hoşuma gitmiyor diyemem. Namjoon kıkırdadı. "Beğenmene sevindim." dedi.

Namjoon sürekli popoma dokunur, şaplak atardı. Ayrıca kucağına oturmamdan ds hoşlanırdı. Eğer topluca bir yere gidiyorsak sürekli beni zorla kucağına çeker, başkalarıyla muhabbet ederken kalçalarımı eller dururdu.

Birkaç dakika daha parmaklayarak deliğimi genişlettikten ve beni deli gibi inlettilekten sonra yeterince kayıt aldığımıza karar verip kamerayı kapattı ve bende kucağından kalkıp yolcu koltuğuna oturdum. Pembeleşmiş penisime bakıp güldüm. Sonra boxerımı ve pantolonumu üstüme geçirdim. Bu kadar video yeterdi bugünlük.

İkimizinde penisleri kalkmıştı. Kıkırdadım. "Ne yapacağız? İkimiz de sertleştik. Sevişecek halim de yok açıkçası."

"Aslına bakarsan bende. Kendine asıl istersen şuan, bana da sakso çekebilirsin." Bana bakıp gözlerini kırpıştırdı duygu sömürüsü yapıp.

"Ben kendi kendime halledeceksem sende öyle yap." dedim kızgınlıkla. Gerçekten kızmamıştım.

"Bebeğim kullanılmayı seven sensin, bu yüzden söylemiştim. Eve gidince seve seve kendi elimi beceririm."

Kıkırdayıp omuzlarımı silktim. "Öyle yap o zaman. Umrumda değil." Bu cevabı beklemiyordu çok şaşırmıştı. Şaşkınlıkla bana döndü. Normalde ağzıma lezzetli bir penisi almayı hemen kabul ederdim çünkü.

"Sen de gösterip elletmiyosun ayıp. Eve gidene kadar kaç kere rahatlatırdın ikimizi de."

Namjoon arabayı çalıştırdıktan sonra eve doğru yola koyulduk. Bende yoldayken kendime az az dokundum ama boşalacak kadar değil.

Eve gittiğimizde kapıyı açan Jungkook'tu. Biricik sevgilim. Kucağına atladığımda diğerlerinin iğrenme seslerini duyduk.

Hoseok yüzünü buruşturarak bizim açık bıraktığımız kapıyı kapatmıştı.

Gözlerimi devirip dudaklarımı Jungkook'un ince dudaklarına kapadım. Oda hemen bana sarılıp dudaklarıma kapandı. Öpüşüne karşılık verirken vücudumuz tamamen birbirine yapıştı.

Nefes nefese geri çekildim. "Çok özledim seni sevgilim." dedi. "Ben de."

Sonra Jungkook'un kucağından atladım ve elini tuttum. diğer 3 arkadaşıma da selam verdim. Seokjin, Yoongi ve Taehyung'a.

Jungkook kaşlarını çatıp elini pantolonumun üstünden penisime bastırdı. "Hm?" diye mırıldandı anlamazca.

Namjoon'a dönüp güldüm ve omuzlarımı silktim.

"Arka odaya geçelim mi?" dedim imalı imalı. "Sen onu indir ben de sana sebebini gösteriyim."

Jungkook kafasını iki yana sallayıp kıkırdadı. "Yolda bir şeyler oldu sanırım?"

Kafamı kaldırıp videoyu göstermek için telefonumu çıkardım cebimden

&

daily porn (jikook + bts)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin