Tanışma

3.8K 122 47
                                    

Uzun zamandır Bighit'te stajyerlik yapıyorum. Ve debut yapacak bir grupta yok. Sadece BTS, TXT ve üyeleri belli olan yeni çıkış yapacak bir grup var. Size biraz kendimden bahsedeyim. Ben Ece 2013' den beri kpop dinliyorum. Onları tanıdığımdan beri onlar gibi olmak istiyorum. Bir şekilde ailemi ikna ettim ve Kore'ye geldim, yanlızca bir şartları vardı ay farklıyla benden küçük kardeşim yani Can da benimle gelecekti. Beraber Kore'ye geldik, ikimizde Korece öğrenmiştik. Ben Bighit'te stajyer oldum. Neyse bu kadar kendimden bahsetme yeter.

Sabah Can'ın bağırması ile uyandım.
Can: Ece uyanacak mısın? Bugün okul var hatırlarsan.
Biraz küfür ettikten sonra üstüme o cici cici olan Kore okul üniformasını giydim. Bir şeyler yedikten sonra evden çıktık.
Ece: Neden aynı sınıftayız? Keşke farklı sınıfta olsak.
Can: Öyle mi? Tabi gidip erkekler ile fingirdeyeceksin dimi? Asla sen nereye ben oraya?
Ece: Gerçekte mi? Sana göre öyle birisi miyim?
Ona sinirli bir şekilde bakmaya başladım. Bana bakınca koşmaya başladı. Altımda etek olduğu için fazla koşmadım, sadece arkasından bağırdım. Beş dakika sonra korkarak yanıma geldi.
Can: Şimdi sakin misin?
Ece: Evet ama sana sinirliyim. Gerçekten öyle mi görüyorsun beni?
Can: Hayır ya şaka yaptım.
Ece: Küstüm sana.
Can: Ah bugün de çikolatalı süt alacağım desene. Çantanda sütün yok mu?
Ece: Tabiki de var. Ama ben sana küstüm, gönlümü almak için süt alman gerek.
Can: Peki. Hadi gidelim sınıfa.

Sınıfta yerime oturdum kızlar hemen yanıma geldi.
X: Jungkook yakından daha yakışıklı dimi?
Y: Jimin'in kaslarını gördün mü?
Z: Kai çok tatlı dimi?
Ece: Bakın onlar ile aynı şirkete olmam her anlarını beraber yaşamam, her anlarını görmem demek değil. Şunu bir anlayın her gün aynı şeyleri soruyorsunuz.
Ayağa kalktım konuşmaya başladım.
Ece: Bakın Bighit'te olabilirim, ama kimin kaç baklavası olduğunu, kimin yakından yakışıklı durduğunu, kimin terleyince çok seksi olduğunu kimin kimle sevgili olduğunu bilmiyorum. Lütfen her gün gelip kimin nasıl olduğunu sormayın. Beni dinlediğiniz için teşekkürler.
Yerime oturunca bazı erkekler beni alkışladı, kızların bazıları sinirli bir şekilde sınıfı terk etti. O anda birisi önüme çikolatalı süt koydu.

Han: Ece az önceki ses neydi?
Ece: Her zaman ki sorulardı işte. Artık burama kadar geldi.
Elimi onun başına kadar uzattım. Bana hafifçe güldü.
Han: O zaman sakinleşmek için çikolatalı süt. Al bakalım sana aldım.
Ece: Yaa teşekkürler. Aslında Can' da alacaktı ama fazla mal göz çıkarmaz.
Bana anlamsız gözler ile bakıyordu. Bunu Türkçe söylemiştim.
Ece: Yani fazla malın kimseye zararı yok demek istedim.
Han: Şimdi anladım. Hadi içelim.
Bu kadına güldüm daha sonra iki dikişte sütü bitirdim. 
Elini dudağıma doğru uzattı, kalbim hızlı hızlı atmaya başladı.
Han: Dudağında süt kalmış o yüzden.
Ece: Tamam, sağol.

Beden dersine girdik kızlar ile voleybol oynuyorken bir öğrenci bana seslendi. Müdürün beni çağırdığını söyledi. Can sakince bana bakıyordu. Müdürün odasına geldiğim de ilk önce derin bir nefes aldım, sonra üstümü düzeltip içeri girdim.
Müdür: Merhaba Ece.
Ece: Merhaba efendim, ve merhaba PD.
PD: Merhaba Ece, müdürün ile konuştum. Eşyalarını al ve benimle şirkete gel.

Müdüre sorgular bir şekilde baktım. Kafasıyla onay verdi.
Ece: Peki efendim ama biraz beklerseniz eşyalarımın birazı spor salonunda.
PD: Peki ben okulun dışında bekliyorum.

Hızlıca spor salonuna gittim. İlk önce Can'ın yanına gittim. Kısaca ona herşeyi anlattım.
Can: Tamam ama bir şey olursa bana haber ver. Tamam mı?
Ece: Peki. Hadi ben kaçtım şans dile.
Yanağımı sıktı bende saçıyla oynayıp okulun dışına çıktım. PD arabasında bekliyordu bende arabaya bindim.
PD: Ece yarın çıkış yapacaksın.
Ece: Ne-nee.
Yüzünde bir gülümseme oluştu, çünkü bunu Türkçe söylemiştim. (Ne evet demek.)
Alnına bir tane vurunca beni anladı.
PD: Şöyle ki şimdi gidip sözleşme imzalayacaksın ondan sonra yarın çıkış yapacaksın.
Ece: Gerçekten mi? Solo olarak mı?
PD: Hayır BTS ile.
O anda araba durdu bende şaşkın bir şeklide arabadan indim. İkimiz de hiç birşey söylemeden bir odaya doğru yürüdük. İçeri girdiğim de BTS oradaydı.
Hepsinin önünde eğildim.
PD: Evet çocuklar size bahsettiğim yeni üye Ece. Ben çıkayım siz kaynaşın.
PD odadan çıktı ve biz birbirimize bakarak odada kaldık.
Ece: Üzgünüm şaşkınlığım hala geçmedi. Ben Ece Türkiye'den geliyorum, yani geldim. Bir kaç yıldır buradayım. Sizin sayenizde Kpop'ı tanıdım ve sizin sayenizde şu anda hayalim olan yerdeyim. Yani tabiki de hayalim sizin yeni üyeniz olmak değildi. Sadece Kore'ye gelip bir idol olmaktı. Eğer istemezseniz grubunuza girmem, yani eğer isterseniz ki çok mutlu olurum. Ama yanlış anlamayın yani idol olacağım için.
Jin: Ece sakin ol.
Jungkook: kkkk!
Jimin: Jungkook gülme. Ece bizim zaten yeni bir üyenin geleceğinden haberimiz vardı. Sadece kim olduğunu bilmiyorduk. Bunu uzun zaman düşündük zaten.
Namjoon: Yani seni kabul ediyoruz.
Ece: Gerçekten mi? Buna çok sevindim. Ana*sını si*eyim.
Suga: Anlamadım!
Ece: Üzgünüm ara sıra oluyor çok sevindim ya o yüzden oldu. Benim kardeşimi aramam gerekiyor, haberi olması lazım. Ama nerede kalacağını bilmiyorum.
Jin: Bizim evin yanında bir ev var boş, küçük ama tek kişi kalacaksa yeter.
Ece: Gerçekten mi? Çok teşekkür ederim. Ben arayıp söyliyim.

Hemen Can'ı arayıp ona olanları anlattım. Tabiki de kabul etmedi, çünkü 7 tane dünya yakışıklısı ile beraber kalacaktım. Ama yanımızda ki evde kalacağını söyliyince biraz rahatladı.
Taehyung: Hadi ilk önce Ece senin kaldığın eve gidelim eşyalarını alalım. Biz senin kız olacağını bilmiyorduk o yüzden senin için Jungkook'un odası hazırladık. Yani beraber kalacaksınız.
Jungkook'a baktım pis pis bakıyordu.
Ece: Olur ama sanki beni öldürecekmiş gibi bakıyor. O yüzden ben Jungkook'tan korkuyorum.
Jungkook: Yemem seni sadece uğraşırım.
Ece: Hepsi sende küçük olduğum için dimi? Ne vardı yani 5 ay sonra doğsaydım, sende büyük olacaktım.
J-Hope: Siz yaşıt mısınız? Jungkook daha büyük duruyor.
Jungkook: Boyun kaç?
Ece: 1.70 de ne oldu?
Jungkook: Hiç sadece merak ettim.
Jimin: Benden de kısasın, serçe parmağını getir bakalım kimin ki daha kısa?
Aynı anda serçe parmağımızı uzattık ikimizin ki de aynı boydaydı hatta benimki 50 milimetre falan daha kısaydı.
Namjoon: Ece'nin parmağı senden de kısa.

Onlar gülmeye devam ederken ben arabadan inip ev diye kaldığımız küçük kulübe gibi şeye girdim. Arkamdan onlar da geldi.
Suga: Gerçekten burada iki kişi mi kalıyorsunuz?
Ece: Evet, Can ve ben. Bu evi benim için bulduk ama sonra annemler Can'ın da gelmesini istedikler bu yüzden beraber kalmak zorunda kaldık.
Taehyung: Bu ne?
Elinde eski sevgilimin bana aldığı peluş avakado vardı.
Ece: Onun anısı var o yüzden getirdim, onu da alacağım. Geri kalan eşyaları Can alacak zaten. Şey Jungkook bavulu indirir misin?
Jungkook: Ama ilk önce bana Oppa de.
Ece: Ya yapma ya hadi lütfen indir.
Jungkook: Cık cık, hadi bekliyorum.
Ece: Of peki Oppa bavulumu verir misin?
Jungkook: Tabiki de küçük.
Ona doğru gözlerimi devirdim eşyalarımı bavula yerleştirme başladım. Bazılarını aldım, bir çanta da aldım yanıma içine önemli eşyaları ve çikolatalı sütleri koydum. O anda Jimin geldi.
Jimin: Ece o kadar çikolatalı süt ne için?
Ece: Çok seviyorum ne yapabilirim.
Başını salladı ve bir tanesini alıp içmeye başladı. Bende hemen çantamı kapattım, avakadomu da alıp yanlarına gittim.

BTS Ve Yeni Kız ÜyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin