🌅 Sahil🌅

873 45 18
                                    

Zoraki bende elini tuttum.
Ece: Kabul, ama yine de benim kölemsin.
Jungkook: Tamam bebeğim.
Ece: Bebeğim?
Jungkook: Sevgilim değil misin, derim tabiki.
Bir anda belimden tutup kendine çekti. Yanaklarımın kızardığını hissettim. Bunu anlaması olacak ki boynuma doğru elip öpücük kondurdu. Bu his ile bütün vücudum da bir titreme hissettim. Kulağım doğru geldi.
Jungkook: Kızarmış halin daha tatlı oluyor.
Bu sefer iki eliyle beliminden beni önüne çekti.
Jungkook: Seç bakalım güzelim.

Ben seçerken elleri belimde ve karnım da geziyordu. En sonunda elini belime sardı. Kafasını omzuma koydu.
Jungkook: Bebeğim seçecek misin? Yardım edeyim mi?
Ece: Ihı
Sadece kafamı yavaşça sallaya bildim. Ayağını bir adım öne adım attı, o atınca bende attım. Ve sonra bir adım daha ve bir tane daha. Yavaşça ellerini belimden ayırıp kollarıma sardı. Kendimi ona bıraktım. O kendi gömleklerinden birini seçti. Biraz arkamda bekledi. Nefesini ensemde hissediyordum. Benim nefes alış verişim hızlandı, tam ona doğru dönecekken o arkamdan ayrıldı.
Jungkook: Tamam bunu giyebilirsin bebeğim. Şimdi müsade edersen ben de mayomu giyiyim.
Ece: Ah tabiki.
Gömleği alıp hızlıca salona indim.
Jimin: Ne oldu Ece?
Ece: Hiç hiç iyiyim. Sa- sade- sadece şey oldu o yüzden şey yaptım.
Namjoon: Ece bir açıklama bekliyoruz.
Ece: Şey şey yaa ı-ı.
Jungkook: Bebeğim çabuk gel.
Hepsi bana bakıyordu.
Taehyung: Kabul ettin mi?
Omuzlarımı silkip Jungkook'un yanına gittim. Kapıyı açıp içeri girdim.
Ece: Efendim Jungkook.
Jungkook: Telefonun, burada kalmış. Birisi mesaj attı. " Cuma gününü iple çekiyorum, mezun olduğun için artık eğlenebilirsin." Bu kim?
Ece: Bilmem, bilinmeyen numara değil mi? Cuma günü kim olabilir, Enhypen onlardan olması lazım.
Jungkook: Ara ara şimdi kim olduğunu bulacağız.
Ece: Ne gerek var? Ben mi senin kölenim sen mi benim kölemsin, belli değil. Aramıyorum.
Telefonumu alıp arkamı döndüğümde Jungkook kolumdan çekip kendine çevirdi. Sıkıca bana sarıldı.
Jungkook: Ece lütfen, senin için endişeleniyorum. Kim olduğunu neden aradığını merak ediyorum. Sen benim için önemlisin. Sevdiğim kızın bende ayrılmasını, başkası ile olmasını istemiyorum.

Bir anda içini çekmeye başladı. Ne olduğunu anlamadan sol omzumun ıslandığını ve sol tarafımın acıdığını hissediyorum.
Ece: Jungkook sakin ol. Bak denize gideceğiz, daha ben seni üyeler ile kıskandıracağım. Ama böyle eğlenceli olmaz. Bak bugün sevgilinim eğer böyle sulu gözlü olursan burada ayrılırım senden. Hadi gidelimmmm.

Yavaşça gözlerini silip kafasıyla onayladı. O banyoya doğru ilerlerken ben sadece arkasından onu izliyordum.
Ece: Ben iniyorum Jungkook.
Jungkook: Tamam geliyorum birazdan.

Hızlıca aşağı indim. Hepsi bana deli gibi bakıyordu.
Suga: Ece canım bize söylemek istediğin bir şey olabilir mi??
Jungkook merdivenlerin başından bağırıyordu.
Jungkook: Ne yani Ece sevgilim olamaz mı??
Taehyung beni ittirip Jungkook yanıma geçip kolunu omzuma attı.
Taehyung: Yani şimdi yalan söyleyemeyeceğim. Ece kadar güzel bir kız sana bakar mı? Sen hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum ama gerçekler acıtır be dostum.

Ben köşede kıkırdamaya başladım. Jungkook beni gördü. Yavaş yavaş önüme geçti.
Jungkook: Ne yani sende mi öyle düşünüyorsun? Benimle sevgili olmaz mısın?
Ece: Şimdi şöyle yani beni güzel bulduğunuz için teşekkür-
Jungkook bana daha da yaklaştı.
Jungkook: Direk cevap istiyorum Ece Hanım.
Ece: Şu anlık kimseyle çıkmayı düşünmüyorum.
Hızlıca onu itip Jin'in yanına geçtim.
Ece: Lütfen en yakışıklınız Jin, çıkarsam onunla çıkarım.
Jin: İşte benim kızım.
Jimin: Denize gidecek miyiz?
J-Hope: Birileri kıskandı.

Onlara sadece gülümseyip odamdan sahil çantamı alıp aşağı indim. Biraz sonra hepsi geldi. Beraber arabaya binip sahile gittik.
Ece: Burası çok güzel. Daha önce hiç görmedim.
Namjoon: Başkaları bizi rahatsız etmesin diye buraya geliyoruz.
Ece: Şu kayaların orası güzel oraya oturalım. Jung çantamı alıp beni takip et.
Bana şaşırmış bir şekilde bakıyordu.
Ece: Bir daha benimle iddiaya girmezsin artık.
Biraz hızlanıp yanıma geldi.
Jungkook: Sen de bir daha benimle konuşurken on kere falan düşünürsün artık.
Tam ağzımı açıp bir tane daha küfür edecekken. Kendimi tuttum. Kayaların yanına geçtiğimiz de havluları yere serdik. Ben gömleğimi çıkardım.
Suga: Giriyor musun?
Ece: Buraya onu için geldik tabiki gireceğim.
Jungkook: Beni bekle bende geleceğim.
Ece: Yetişirsen gelirsin.
Terliklerimi orada bırakıp denize doğru koşmaya başladım. Ayaklarımı suya soktuğum da biraz soğuk geldi. Ama aldırış etmeden biraz daha ilerleyip suya daldım. Sudan çıktığım da Jungkook denizin başında etrafa bakıyordu.
Ece: Ne oldu girmeyecek misin???
Jungkook: Su çok soğuk.
Ece: Girdikçe alışırsın.
Jungkook: Ben geri gidiyorum.
Ece: Git bende şu gelen erkekler ile oyun oynarım.
Jungkook: Ne nerede? Kim?
Hızlıca koşup benim gibi suya dalıp yanımdan çıktı.
Ece: İşte böyle suya sokarlar.
Jungkook: Şaka mı yaptın?
Ece: Evet. Ama girmesen ben oyun oynayacak erkek bulurdum.

Sözümü bitirmeden bana su sıçratmaya başladı. Bende ona karşılık vermeye başladım. O diğer tarafa bakarken ben suya dalıp derinlere gitmeye başladım. Derin bir yerde suyun üstünde çıktım. Jungkook etrafına bakıyordu. Beni göremediği için endişelenmişti. Ben diğer tarafta kahkaha atıyordum. Sesimi duyup bana doğru döndü. Sinirli bir şekilde bana bakıp suya daldı. Ben ne taraftan çıkacağını düşünürken bir anda suyun içine çekildim. Ne olduğunu anlayamadan dudaklarım da bir şey hissettim. Gözlerimi açtığımda Jungkook'u gördüm.

Ne yapacağımı bilmiyordum. Onu ittirmeye çalıştıkça belime daha sıkı sarıldı. Nefesi bitince beni de çekip suyun yüzüne çıktık.
Ece: Deli misin? Az önce korkudan ölebilirdim.
Jungkook: Öpmemden şikayet etmediğine göre sende bunu beğendin.
Ece: HEY SİZ DENİZE GİRMEYECEK MİSİNİZ? ÇABUK GELİN ŞURAYA.
Jungkook: Cevap bile veremiyorsun demek ki sende benim dudağımın tadını beğendin.
Onu ittirip kıyıya doğru yüzmeye başladım. Denizden çıkıp bizimkiler yanına gittim.
Ece: Denize girmeyi planlıyor musunuz?
Jin: Güneş ile arama girme.
Ece: Öyle mi?

Sessiz ve hızlıca ıslanmaması gereken eşyaları çantam koydum. Jimin'in yanındaki kovaları aldım. Birini Jungkook'a uzattım.
Ece: İçine su doldur ve itiraz etmeden benim yaptıklarımı yap.
Jungkook: Nedenmiş sevgilim?
Ece: Çünkü bugün sevgilin ne derse o olacak. Hadi yürü şimdi.
Jungkook: Bu haline aşığım işte.
Jungkook ne yapacağımı anlamıştı. Karşılarına geçtik.
Ece: Hadi.
İki kova suyu üstlerine döktük.
Suga: Şimdi siktim belanızı gelin lan buraya.
Jin: BENİ ISLATTINIZ.
Ece: KAAAAAAAAÇ.
Jungkook elimi tutup daha boş olan tarafa doğru koşturmaya başladı. Biz koştukça onlar peşimizden geliyordu. Ben kahkaha atıyordum.

~~~
Ece: Ama benim suçum yok denize girmeyen sizdiniz.
J-Hope: Bizi iki kova ile ıslatan sizdiniz.
Jungkook: Yalanım yok güzel plandı.
Havada beşlik çaktık.
Ece: Ben acıktım.
Jungkook: Bende.
Ece: Hadi gidip yemek al bize.
Jungkook: Neden?
Taehyung: Ece ile iddiaya girilemez.
Jungkook: Ah şu mesele. Ne istersin?
Ece: Hmmm. Şey hamburger olabilir.
Jungkook: BURADA MI???
Ece: Başka bir şey istemedim hadi hadi yol göründü sana.

Elini ensesine atıp sahile doğru yürümeye başladı. Tam gidecekken ona bağırdım.
Ece: ÜSTÜNÜ GİYİN.
Bana bakıp dil çıkardı.
Jin: ÜSTÜNÜ GİYİN DEDİK.
Bu sefer sözü dinleyip tişörtünü giydi. Maske ve çapkasını da takıp binaların olmadığı tarafa doğru yürüdü.

BTS Ve Yeni Kız ÜyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin