Sen , Scarlet King'in askerlerinden birisin.
( Y. N : Hadi geçmiş olsun fcdxrf )
Bugün kale kalpısının nöbetinde , sen ve diğer iki arkadaşın bulunuyordu. Elinizde mızraklarla kapının girişinde bekliyordunuz.
Asker 1 : *fısıldayarak* .. şışt.. gençler.. Şu son dedikoduları duydunuz mu??
Asker 2 : Ha ? Ne dedikodusu mk??
Asker 1 : Nası' ya?! Duymadınız mı?? S/A , sen duydun mu?
S/A : Yok lan ne duyacam? Ben her bi' haltı sizden öğreniyorum. Maşallah , işiniz gücünüz dedikodu , fitne -_-
Asker 1 : Ayıp ediyon kanka. -,-
S/A : Yav hadi işinize bakın mk!
Asker 1 : He anlatmayım mı yani?
S/A : Anlatma.
Asker 1 : Peki.
Birkaç saniye sessizlik oldu.
S/A : Vazgeçtim , anlat .
Asker 2 : Başımızı belaya sokacak bir şey mi?.. (-_-;)
Asker 1 : Ayyy daraldım awk! Anlatayım mı anlatmayım m!?
S/A , Asker 2 : ANLAT.
Asker 1 : Tamam , az yanıma gelin..
Sen ve Asker 2 , Asker 1'in yanına geldi.
Asker 1 : . . . . Kızıl ve Asılmış Kral sevgiliymiş diyorlar-
Asker 2 : E ananın a*ı ama yani?! Ne diyon oğlum sen?!!
Asker 1 : Emin değilim , bana da kışladakiler söyledi. Yani... Neden olmasın? (. ❛ ᴗ ❛.)
S/A : Kızıl Kral'dan beklerdim Asılmış'a yavşamasını ama... Yani ne biliyim?..
Asker 2 : O kışladakiler nerden duymuş???
Asker 1 : Bilmiyo-
Asılmış Kral : Sohbetiniz bol olsun. Çay , kahve falan koyayım mı? İster misiniz? (!) -_-
Birden tepenizde Asılmış Kral'ı görünce telaşlandınız. Sıra haline geldiniz ve Asılmış Kral'ın önünde hafifçe eğildiniz
Asker 2 : E- Efendim özür dileriz?!- Yani- G-geleceğinizi bil-bilmiyorduk!
Asker 1 : B-bi' şey sordular da , onu cevapladım y-yani sizinle i-ilgili değil!
Asılmış Kral : Neyse , susun. Görev başında hiçbir şey konuşamazsınız.
S/A : H-haklısınız e-efendim , öz-özür dileriz efendim!
Asılmış Kral : *Göz devirdi* Tamam . Kesin sesinizi.
Asılmış Kral , oradan ayrıldı .
*Onun uzaklaştığından emin olduktan bir süre sonra*
Asker 1 : Üfff ödüm b*kuma karıştı aq!
Asker 2 : Sizce bizi duymuş mudur ???
S/A : Duymamıştır canım duymamıştır... De mi..?
Asker 1 : İnşallah duymamıştır...
Asker 2 : Eğer başımıza bi' iş gelirse sorumlusu sensin!
Asker 1 : Ay he aq he anlad-
O sırada önünde durduğunuz kapıya bir ok saplandı ve az kalsın senin kafana isabet ediyordu.
S/A : ANANI- NOLUYO LAN?!
Asker 2 , kapının gözlem deliğinden dışarı baktı.. Bir ordu kaleye doğru koşuyordu. Bazıları atlı ( ata benzer bir varlık yani . Ama at değil ) , bazıları elinde kılıç , bazıları oklarla kaleye doğru koşuyordu. Ancak kalenin kapısına kadar gelmeleri 25-30 dakika sürerdi.
Asker 2 : Hasss*ktir!
Asker 1 : Noluyor?!
Asker 2 : Eliyin körü oluyor ! Saldırıya uğruyoruz! S/A! Çabuk git Asılmış Kral'a haber ver!!
S/A : Tamam da nerde ?!
Asker 2 : Ne biliyim awk?! Git odasına falan bak !
S/A : Tamam lan tamam !
Koşarak Asılmış Kral'ın odasına doğru gittin. Kale fazla büyük olduğu için bulman biraz zor oldu ama buldun. Hâlâ onun odası olduğundan emin değildin ama zamanın yoktu.
Telaştan apıyı tıklatmayı unuttun ve direkt kapıyı açtın .
Gördüğün manzara :
Kızıl Kral , taht benzeri bir koltukta oturuyordu ve Asılmış Kral , onun kucağında oturuyordu. Kızıl Kral , Asılmış Kral'ı öpmeye çalışıyordu , Asılmış Kral ise onu eliyle engellemeye çalışıyordu.
Asılmış Kral : İ-iğrençlik yapmayı k-kes! İ-işim gücüm v-var ! ////
Kızıl Kral : Benim "bu" işim bittiğinde gidebilirsin~
Asılmış Kral : Tch- Sa-saçmalama! M-meşgulüm d-diyorum! ////
Kızıl Kral : Hadi~
Asılmış Kral : H-hayır!! Defol!
Kızıl Kral : Hmm ne kadar da kabasın ... Sen bilirsin *Kızıl Kral , yüzünü Asılmış Kral'ın boynuna yaklaştırır*
O sırada Kızıl Kral seni görür.
Kızıl Kral : ... Ne? Ne oldu yine ? Görmüyor musun , burda önemli bir işim var. -_-
Sen olsan ne yapardın???
( Allah'ım , beni affet dxscgc )
