Bilgisayarımın başında cipsimi hapur hupur yerken,bir yandan da penceremden dışarıyı gözetliyordum.Bizim mahallenin bebeleri top koşturuyordu yine.Biraz izledim onları.Aslında Yiğit'i bekliyordum.Normalde böyle olmazdı,illa ki şu oyunun içine katılmam gerekirdi.
Anaa,baktım ordan Yiğit geldi.Yerimden fırlayıverdim her zamanki gibi.Sandalyemle beraber düştüm birden.Umursamadan ayağa kalkıp pencereyi açtım ve bağırdım:
''Lan ne biçim oynuyorsunuz!Elif ablanız gelsin de göstersin nasıl oynanıyormuş!''
Evet ben Elif.
O sırada Yiğit'e de bağırdım.
''Nabıyon Yiğit,nereye böyle?''
''Atölyeye.''
''Bir gün beni de çizersin artık! Ya da birbirimizi çizeriz be...''
''Bakarız,şimdi acelem var.Görüşürüz!''
Bi telaş mıdır bi endişe midir nedir.Anlayamadım ifadesini.Anneme bağırdım:
''Anneeeeeeğ!Ben çıktım!''
''Nereye?''
''Acelem var soru sorma!''
Kırmızı renkli orijinal spor ayakkabılarımı giydim.Sadece Yiğit'in yanındayken giydiğim özel ayakkabılarımdı.Az saçımı falan toparladım ve koşa koşa evden çıktım.
Mahallenin top oynayan çocukları ''Ooo yine Yiğit abinin peşinden gidiyor.Vay vay orjinallere bak be!'' diye bağırıyorlardı.
''Sus lan bağırma,işine bak!Millet duyucak maynak!!'' diye bağırdım ve koşmaya devam ettim.Bir yandan da ''Gol işte ablası ne uzatıyon ofsayt ofsayt diyip!'' diye bağırıyordum çocuklara.
Atölyeye ondan önce vardım.Az ilerdeki sokaktan geliyordu.El salladıysam da beni görmedi.Atölyeye gelmiyordu.Köşedeki sokaktan döndü.Ben de onu takip ettim.
İlk önce bir çiçekçiye girdi.Ellerinde bir buket kırmızı gül vardı.Acaba biri mi var diye düşünmedim değil.Sonra da bir kafenin dışarıda duran masalarından birine oturdu.Onu sokak lambasının ardında çok rahat görebiliyordum.
Birkaç dakika sonra yanına çok alımlı,sarışın,mavi gözlü,acayip güzel bir kız geldi.Benden güzel değildi tabii ki de.Sonra Yiğit'e sarıldı ''sarı çiyan''.Yiğit de ona sarıldı.Yüzümü ekşittim.Kaşlarımın şekli birbirine girdi.Sonra çiçeği kıza verdi.Biraz daha yaklaştım onlara doğru.''Seni çok özledim Olivia.'' dedi.
Birden bire ''Oha!Oooohaaaa!'' diye bağırdım.Napıyom lan ben?
Yiğit ve Olivia denen şu yabancı kız bozuntusu birden bana şaşkınlıkla baktılar.Gülümsedim.
''Nabıyonuz gençler!Yiğit atölyeye mi gidiyordun?'' dedim.
Olivia denen pis yabancı da bana bakıp ''Sen Yiğit'in kardeşi falan mısın?Çok tatlısın canım.'' dedi.
Ne diyorsun lan!Ben Yiğit'in..'' diyemedim tabii ki.
Koşarak oradan uzaklaştım.Ve birden önümde gördüğüm şey...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haydaa!
HumorElif,kıza benzer bir yanı olmayan has Erkek Fatma bir kızdır.Bir gün yaşadığı memleket Trabzon'a okumak ve resim atölyesi açmak için gelen Yiğit yüzünden hayatı alt üst olur,çünkü ona aşık olmuştur.20'yi geçkin yaşta olmasına rağmen çocuk gibi saf...