Her ne kadar buraya çok alışmış olsam da ailemin yanına dönmeliydim. Birkaç vakit önce doktorun telefonundan ailemi görüntülü aradım ve iyi olduğumu söyledim. Onlara adresi verdim ve 2 gün sonrasına beni almaya gelmelerini istedim. Hem de onları doktorumla tanıştırmak istiyordum çünkü bunca zaman bana kimin gözkulak olduğunu bilmek onların hakkıydı.Sonrasında ailem geldi. Doktorumla vedalaşmak zorundaydım ama geri geleceğimi biliyordum. Ne yaşarsam yaşayayım ve ne kadar zaman geçerse geçsin yine gelecektim buraya onun yanına. Bunu o da çok iyi biliyordu. Tabiki bütün doktorluk okumuş insanlar doktorluk yapabilirdi ama ben diğer doktorlardan değil de ondan öğrenmek istiyordum birçok hayat dersini. O benim için farklıydı. Ha neden diye sorarsanız, bilmiyorum. Sanırım bana tanıdığım diğer insanlardan(ailem hariç) farklı bir iyilikle davranmasından olabilir.Onun da rahatsızlıkları vardı ve geçmişte başından geçmiş ama etkisi hala devam eden sağlık problemleri vardı. Düşündükçe üzülüyordum. Ailemde de hastalıklar ve çeşitli sağlık problemleri vardı zaten. Artık kafama koyup geleceğimi düşünmenin zamanı gelmişti. Doktor olma fikri hep kafamın bir köşesinde vardı fakat bu kadar şey yaşadıktan sonra artık ne olmak istediğimden emindim. Doktor olmak için çok çalışmalıydım.Ama yapamayacağım bir şey değildi. Neyse birkaç parça eşyayı arabaya yükledikten sonra sıra en can sıkıcı bölüme yani vedalaşma kısmına gelmişti. Üzülüyordum tabiki ama bunu belli etmemeye çalışıyordum hiçkimseye. Hastanedeki diğer herkesle vedalaştım ve doktorla olan vedalaşmamızı en sona bıraktım.Konuşmaya mecalim yoktu. Gözlerim "İyi olacağım. En kısa zamanda görüşeceğiz. İnanıyorum." gibi şeyler anlatırken ağzımdan sadece "Allah'a emanet olun ve sağlığınıza çok dikkat edin lütfen." cümlesini çıkarabildim. Aslında orada söyleneyecek çok söz vardı belki de, ama bu kadarı yeterliydi. "Görüşürüz." dedikten sonra arabanın arka koltuğuna oturdum ve kapıyı dışardan kapattı. Mutluydu çünkü beni ailemin yanında görmesi güvende olduğumu bilmesini sağlıyordu ve öyleydim de. Onun sağlıklı ve huzurlu olduğunu bilmem benim için yeterliydi. Arabaya binince ailemle sohbet ettim ve bir yandan da düşündüm...
"Allah'a emanet ol." Son cümlem buydu. Bu ne demekti? Zaten her beden Allah'a emanet değil miydi? Düşündüğüm zamandan daha uzun bir süre boyunca buraya gelemeyecek miydim? Müzik dinlemek, gitar çalmak veya şarkı söylemek insanı ne kadar zaman rahat ve dingin tutabilirdi? " İnsan Allah'a emanet ettiği birini tekrar görmeden ölmezmiş." lafının aslı astarı var mıydı? Gittim. Düşünmek için.
Sahile indim.Deniz gayet mükemmel bir durgunluktaydı, güneş ise batarken tüm gökyüzünü etkisi altına almıştı.Mükemmel bir görüntüydü ama bana o gün arabaya bindiğim ânı hatırlatmıştı.Fazla düşünmemem gerekirdi aslında ama bu isme sahip olmak bunu gerektirirdi, farklı ve nadir olmayı.Kendimi yorgun hissediyordum ama bu fiziksel bir yorgunluktan farklıydı.Hani derler ya; "Hiçbir şey yapmadan da yorulabiliyor insan. Düşündükleri ağır gelebiliyor mesela."diye. Tam da hissettiğimi anlatabileceğim cümle buydu sanırım. Sırtımdaki gitarı indirdim, kumların üstünde bağdaş kurup denize ve göğe gitar çalıp söyledim. "O bir yolcu, sen bir hancı.Gördüğün en son yalancı.İçindeki derin sancı.Gitmez dedim, kaldı gönül." cümleleri ağzımdan dökülürken gözümden yaşlar damlamaya başlamıştı. Üzgün değildim ama ağlıyordum. Aşk acısı filan da çekmiyordum.Geçmiş zamanlarda yaptığım hatalara,duyduğum pişmanlıklara ve en önemlisi bunca yıl boyunca içime attığım her şeye ağladım. Belki iyi gelecekti bu.Burası güzeldi.Herkesten uzak, kimsenin olmadığı bir yer olduğu için buraya birkaç kez daha geleceğimi biliyordum. Ha kalabalığı sevmediğimden filan değil de, şimdi ağladığımı kim görse gelip ne olduğunu soracaktı. Ben de onu anlatmaya başladığımda konu konuyu açacaktı ve bildiğiniz derdimi birine anlatacaktım."Derdin varsa git denize anlat.Kedilere, bulutlara anlat.Pencere pervazında çiçeklere anlat.İnsana dert anlatılır mı hiç ?" diyordu şair.Ve ben ailemden hariç tanıdığım 4 veya 5 kişi haricinde kimseye pek bir şey anlatmama ve sorarlarsa sorun yokmuş gibi davranma kararı almıştım çoktan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Başlangıç, Umut Dolu Birkaç Nefes
Historia Cortaİnstagram'ı silmeden önce orda yazdığım birkaç şeyi buraya ekleyip böyle bir başlangıç yapmanın iyi olabileceğini düşündüm 🙂