three

948 126 26
                                    

rosiechae: ben kelimenin tam anlamıyla şeytanım.

rosiechae: bugün bahçede oturuyordum, her zaman ki gibi tek başıma.

rosiechae: ve Jeongguk'u izliyordum.

rosiechae: yanına Kai, Hoseok ve Jisoo geldi aniden. Ellerinde bir pasta, muzlu süt ve kocaman hediyeler vardı.

rosiechae: onu düşündükleri için çok mutlu oldum ve uzun zaman sonra gülümsedim.

rosiechae: biliyorsun, Jeongguk muzlu süte ve pastaya bayılırdı.

rosiechae: ama hiçbirine dokunmadı o, Lalisa. Ben onu en sevdiği şeylerden bile koparmışım.

rosiechae: müzik kulübünden de ayrılmış, duyduğumda ağlamak istedim.

rosiechae: ben onu güzel olan her şeyden çekip alan bir şeytanım.

rosiechae: her neyse Lalisa,

rosiechae: umarım seni yakında görebilirim.

rosiechae: ama sabırsızlanma, önce Jeongguk'u mutlu etmeliyim ki ben yanına geldiğimde daha fazla üzülmesin.

rosiechae: iyi geceler Lalisa, söz bu gece ağlamayacağım.

hope not ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin