Okula yürüyerek gitmeyi seviyorduk. Yine Doruk la birlikte okula gidiyordum. Yolda esmer , ela gözlü ve kendisi kadar güzel bebeği ile yanımıza yaklaştı. Refleks olarak gülümseyerek "Günaydın." Dedim. Böyle biraz okuldan bahsettik. Bu mahalleye daha yeni taşınmışlar. Oda her gün bu yoldan hasta annesinin yanına gidiyormuş. Okula geç kaldığımızı farkettim ve vedalaştık.
❤️❤️❤️
Kapıdan içeri girdiğim an üstüme doğru hızla yükselen bir beden gördüm. "Ece yavaş düşeceğiz!" Kahkaha atarak yerize geçtik. Eylül bizi sırasından izliyordu. Gülerek "Ne bu neşeniz hayırdır." diye sordum. Eylül "Sanki Ece yi bilmiyorsun, her zaman ki hali bu."
"Eh doğru ya, Ece mutsuzken bile enerji dolu." Hepimiz birden kıkırdadık. Ve hoca sınıfa girdi...Saatler sonra evde...
Yorgunlukla çantamı yatağa fırlattım. Bir sürü ödevim vardı. Bir an önce bunları bitirip uyumak istiyordum. Çok yorgundum. Çantamı alıp masamın yanına bıraktım. Dolabıma gidip en genişinden bir tişört ve pijama alıp giydim. Tam masama oturuyordum ki başım dönmeye başladı. Gözlerimi açmak için kendimi zorladım ama açamadım . Bir ses duyuldu; "Beni bul..." Korkuyordum... Bu gölgeler... olmayan sesler... Bunun mantıklı bir açıklaması olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÂBUS...
Science FictionBir genç kızın kâbuslarındaki çocuğun gerçekleşmesi... Olağan dışı olaylar vardır, kurmaca...