4.BÖLÜM: "Kanatsız Kuşlar"

382 37 15
                                    

İyi Okumalar.

Bölüm müziği: Deep Purple - Soldier Of Fortune

Bölüm müziği: Deep Purple - Soldier Of Fortune

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rüzgar uğultulu bir şekilde saçlarımı geriye doğru savururken, oturduğumuz köprüden babet ayakkabılarımın ayağımdan kayıp, aşağıdaki akıntısıyla saniyesinde eşyaları yok edecek nehri yok sayarak sallandırmaya devam ediyordum.

O, ise bir ayağını aşağı bırakmış sağ bacağını da kendisine çekerek dirseğini dizine yaslamış bir vaziyette duruyordu.

Tanışmamızın üzerinden dakikalar geçmişti.

Ve o dakikalar boyunca içimi kemiren bir istek vardı, o da gömleğinin kol düğmelerinin sıkıca kapatılmış olmasından dolayı göremediğim bileğiydi.

Sadece simge dedikleri dövmenin onda olup olmadığını merak ediyordum.

Ama bunu damarlarımdan akmasına izin verdiğim şarabın üzerimde oluşturduğu nahoşluğu bile, bu soruyu sormaya beni itemiyordu.

Gerçi hangi sebeple ve neden soracağımı dahi bilmiyordum, sadece duygularımın üzerinden tek hakimiyet kuramadığım merakımı bir türlü teskin edemiyordum.

Bu durumumu mesleki dürtüme veriyordum, sonuçta lalettayin bir şekilde gazeteci olmamıştım.

Midemde hissettiğim rahatsız edici hisle elim refleksle karnımı bulurken üzerimde gezinen ağırlık uzun süredir alkol tüketmeyen bedenime hemen etki yaratmıştı.

Yoksa bana ikram ettiği şarabın tadının meyveli ve yumuşak hissiyatını başka yerde tatmamıştım.

Bu hareketim üzerine onunda bakışları karnıma inerken, "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu sesi herhangi bir değişikliğe uğramadan.

"Sersemlemiş," Dedim etrafımızdaki konuşma sesleri çoklaşırken, bunlar kulağıma boğuk bir şekilde ulaşıyordu.

Gülümserken gibi olduğunda ne demek istediğimi yeni fark etmiştim. "Yani, iyiyim. Sadece uzun zamandır içmemiştim." Derken bunu da önemli bir bilgiymiş gibi paylaşmama kızdım.

"Bunun ne kutlaması olduğunu biliyor musun?" Dedim arkamızda yükselen müzik, seslerimizin birbirine ulaşmasına engel değildi. Yüzünü bana döndü ve ilk karşılaştığımız dakikadan itibaren ikinci tebessümünü bana sundu.

"Bu benim keyif almak istediğim bir kutlama." Dedi omzundan geriye bakarak arkamızda kalan insanların eğlencesini izledi, saniyeler birbirini kovalarken.

Broşürdeki isminin baş harfi aklıma gelirken şaşırmadığımı fark ettim. Bu onun kutlamasıydı. En şık giyinen de oydu.

Kadehlerimizi tokuşturduğumuz andan itibaren ilk yudumundan sonra içmediği kırmızı şarabını bıraktı.

SESSİZ DOKUNUŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin