SONSUZLUĞUN PEMBELİĞİ

Amerika'ya uçuş

                                               1.BÖLÜM

Annem salondan bana seslendi

"Loren pembe kazağını unutma"

Evet ben Loren Chase yarın Amerika'ya uçağım var. Dünyaca ünlü şef Antony storm'la tanışmak istiyorum ama asıl amacım para kazanıp ülkeme geri döndüğümde Almanya'daki en başarılı lokantayı kurabilmek .Hayallerimi gerçekleştirebilmeyi ortaokuldan beridir istiyorum ve sanırım son şansım olan uçak bileti çalışma masamın üstünde duruyor umarım sabah kalktığımda uçağa geç kalmadan yetişebilirim .Bavulumu hazırlamayı tamamladıktan sonra en sevdiğim pembe puantiyeli sarı geceliğimi giydim .Loş ışıklı dar koridor dan geçip annemin yatak odasına vardım .Çoktan geceliklerini giyip yatağa oturmuş yeni aldığı romanını okuyordu. Ona son kez iyi geceler dedim. Bütün çocukluğum bu evde geçti daha önce tek başıma ülke değiştirmemiştim tabi ki farklı şehirlere gittim okul geziyle veya Emma'yla ama gittiğim yerler bu kadar uzak değildi istediğim zaman geri gelemeyebilirim vize almak için çok uğraştım ve sonrada bir hata çıktı yine aynı şey olur diye çok korkuyorum. Annemden ayrılmak istemem hala da istemiyorum ancak hayallerimin peşinden gitmek bana daha cazip geliyor nasıl olsa orda hayallerimi gerçekleştirip geri döneceğim. Annem bana küçüklüğümden beridir bakıyor ancak babamın beni istediğini söyleyemem . O Emma 'ya daha düşkün annemle babam bundan tam sekiz sene önce ben 14 yaşındayken maddi durum sıkıntısı çekiyorlardı sonra bu kavga etmeye dönüştü ve bu kavgaların ardı arkası hiç kesilmedi. Babamı tetikleyen ve huzursun eden bir şey daha vardı oda ben ne yapsam ona yaranamaz onu mutlu edemezdim. Onu sadece tek bir kez gülerken gördüm o anıda asla unutmam. O zaman altıncı sınıfa gidiyordum okulun ikinci dönemindeydik matematik sınavımız tamda doğum günümde on beş Mart'ta açıklandı. O sınava çok çalışmıştım emeğimin karşılığını da aldım. Sınav sonucum 100'dü .Çok mutluydum çünkü babamın benimle gurur duyacağını düşünmüştüm babamın gelmesini sabırsızlıkla bekledim. Gelince üstünü değiştirip yemeğini yedi bir buçuk saat sonra bütün işini bitirip salona gitti ve koltuğa oturdu. Bende hemen yanına gidip "Baba matematik sınavından 100 üzerinden 100 aldım" dedim Babamda "sanki büyüdün de adam oldun "deyip gülmeye başladı boğazım düğümlenmiş gibi olmuştu o zaman küçüktüm tabi anlamamıştım hatta çokta sevinmiştim bana güldü diye o anlık benimle dalga geçmesinin pek bir önemi yoktu ama şimdi anlıyorum ki tam tersi olmalıymış sonra annem kapı eşiğinden bana bakıp" hadi gel Loren sana bir şey vereceğim "dedi hemen koşa koşa gittim hemen anlattım anneme, babamın bana güldüğünü sonra annem bir an somurtmaya başladı ben ona bakınca da hemen gülümsedi evet kızım Aferin sana dedi sana sınavında 100 aldığın için bir hediye aldım deyip küçük bir çikolata paketini elime doğru uzattı aynı zamanda doğum günü hediyesi olarak almış en sevdiğim şey çikolataydı o yüzden aldım dedi ama yine büyüyünce anladım paramız yoktu ki .Sonra annem babama boşama davası açtı ben annemi seçtim Emma da haklı olarak babamı çünkü babam Emma'ya prensesmiş gibi muamele yapardı .Emma bize hep gelirdi hatta bazen yatılıya bile kalırdı ama ben babamın o çirkin suratını görmemek için onlara yatılıya hiç gitmedim zaten babam benim doğacağımı ilk öğrendiğinde Emma'yı alıp evden kaçmış sonra büyükannemin ısrarlarına dayanamayıp eve geri dönmüş ancak asla benimle ilgilenmeyeceğine dair yemin etmiş öylede yapmış . Beni annem büyütmüş Emma'yı yaklaşık bir buçuk senedir görmüyorum .Babamın şirketinde çalışıyor o yirmi dört yaşında bense yirmi üç yaşındayım aramızda bir yaş fark var. Emma büyük 2 katlı bir evde yaşıyor . Evi oturduğu yerdeki en nezih sokak . Babam ona satın aldı çünkü annemle ayrıldıktan sonra daha güzel ve daha çok maaş verilen bir işte çalışmaya başladı ve yılbaşı piyangosunu kazandı parayı bulunca da kendi şirketini kurup zengin oldu yalan söyleyemiyicem gerçekten şanslı bir insan . Ben kalacağım yerde bir kızla aynı odayı paylaşacağım sevecen biri olduğuna eminim aslında Emma daha Amerika'ya geleceğimi bilmiyor eğer beni evine almak isterse hiç tereddüt etmeden kabul ederim . Her ne olursa olsun sonuçta biz kardeşiz ne zaman başım derde girse beni o kurtarır o çok iyi bir abla bunları düşünürken saatin farkına varmamışım saat gece iki olmuş benimse sabah altıda uçağım kalkıyor artık uyumalıyım ancak son bir şey olarak Finn scoot posterime el salladım. O bir oyuncu onun bütün dizi ve filimlerini izledim. Üç hafta sonra da yeni filimi çıkacak. Tam hallerimin erkeği. Çok yakışıklı kıvırcık siyah saçları ve ela gözleri var. O da Amerika'da yaşıyor .Umarım onunla da tanışma imkanım olur . Gözlerimi kapatıp uykuya daldım.