(Multimeyda Allison'ın temsili resmidir.Lütfen oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın.)
Günaydın ızdırap dolu yazımın geride kaldığı sabah.Bugün ne yapacağımı bilmiyorum.Ne olacağımı ve onlara ne diyeceğimi.
Yatağımdan kalktım ve aynamın karşısına oturdum.Ellerim ile saçlarımı düzeltmeye çabalarken annemin fotoğrafı gözüme takıldı.İçi buruk bir gülümsemeden alı koyamadığım suratım direk hüzünlü bir psikolojiyi yansıttı.Güçlü olmalıydım.Doyurmam gereken 3 buruk kişi daha vardı.
Teşekkürler anne.
Saçımı biçimsiz bir şekilde toplayıp hızla giyindim.Nefes almadan kendimi mutfağa attım.Dün akşam sözümün dinlenmediği lavabonun içindeki bulaşıkların olduğu gibi durmasından belliydi.Kızgınlığımı bastırdım buzdolabını açtım.Göz gezdirdim ve babamın bu ayki alışverişi hala yapmadığını fark ettim.Elime geçen yumurtaları alıp pişirdikten sonra 3 tane ekmek üzeri yumurta hazırladım.
Küçük kız kardeşim mutfağa geldi.
''Günaydın sahtekar.''
''Hey.''
Benden nefret ettiği aşikardı.
''Abim ve babam?''
''Kimin umurunda.''
Buz dolabından bir elma aldı ve kapıya yöneldi.
''Kahvaltı...''
Sözümü tamamlamama zaman bırakmadan çoktan çıkmıştı bile.Kendimi sinirli ve yorgun psikolojinin kollarına bırakmışken okula geç kaldığım anımsaması beni yerimden zıplattı.Derhal odama çıktım.Abimin daha uyanmamış olduğunu fark edip odasına girdim.Yanında gittim ve onu uyandırmak amaçlı dürttüm.
''Peter hey uyanmalısın.Okula geç kalacaksın.''
Kafasını yastığının altına soktu ve beni umursamadı.Yılmaz bir biçimde tekrar denedim.
''Peter hadi ama.''
Sinirli bir yüz ile kafasını kaldırdı ve bana baktı.
''Bazılarımız yaşamlarına devam etmek istemiyor prenses.Hepimiz senin gibi çabuk unutamıyoruz.''
Kafasını tekrar yastığın altına soktu.Söyleyecek bir şey bulamadan odadan çıktım.Odama yönelirken lavaboya yönelen babamı gördüm.
''Günaydın baba.''
Gülümsedim.Bana bakıyor ama tepki vermiyordu.
''Sana kahvaltı.....''
Sözümü dinlemeden lavaboya girip kapıyı suratıma çarptı.
Derin bir nefes alıp odama girip çantamı alıp evden çıktım.Dışardaki havayı ciğerlerime çektim.Rahatlamıştım.Biraz.
Okula gitmek için yürümeye başladım.Haber hızlı yayılmış olmalı ki daha bahçeye girdiğim an acıyan gözler ile herkes bana döndü.Gülümsemeye çalışıp yürüdüm.Bana doğru gelen dostlarımı fark edince acınılası durumum az olsa da hafifledi.Beni sıkı sıkı kucakladılar.Şimdi daha iyiydim.
''Hey Alli.Açılış partisine geliyor musun?''
''Ben.''
''Kesin gelmelisin.Çok eğlenceli olacak.Hem Raymond'ın da orada olacağını duydum.''
(Raymond ilk okuldan beri koşulsuz ve umutsuzca aşık olduğum çocuk.Ne yazık ki sohbetimiz bir merhabadan ileriye gidemedi.Şimdiye kadar çünkü Raymond buraya doğru geliyor.)
''Hey.''
''Hey.''
''Anneni duydum,şey,üzgünüm.''
''Sorun değil.''
Gülümsedim.
''Bu akşam partiye gidecek bir arkadaşın yoksa,benimle gelmek ister misin?''
''Ben aslında,tabi.''
Aman tanrım aşık olduğum çocuk ile akşam bir partiye çıkacaktım!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Anne
Novela JuvenilMerhaba ben Allison.Bu da benim evim ve benim ailem. Annem bu yazın başında öldü.Babam benim kadar güçlü değildi.Şimdi bu eve ve bizimkilere ben bakmak zorundayım. İyi şanslar ben.