Efendim, Akdeniz havasını bile hafiften serinleten kış Atina'yı da vurduğunda Yuta'nın Mark'tan kaçması zorlaşmaya başlamıştı.
Küçük çocuk, hasta olacağı bahanesiyle onu evden çıkarmıyor, sıkı sıkı sarıyor, sıcak şeyler içmesini sağlıyordu.
Nakamato Yuta bugünlerde sürekli kaçtığı elektrik akımının sonunda sürekli onu vurduğunu fark etti.
Mark Lee masalsı sesiyle ona kitap okurken, yanına kıvrılıp onunla film izlerken, onun için yemekler yaparken, resim çizerken... Nakamato Yuta sürekli bu güçlü elektriği hissediyordu.
Fakat ev içinde kendinden ve Mark'tan kaçması fazlasıyla zordu. Çocuk ondan ayrılmamaya yemin etmiş gibi her yerde peşinde dolanırken Yuta elektrik akımından kaçamıyor ve bu kalbine her gün daha da büyük bir akım gönderilmesine sebep oluyordu.
Derken Zeus, Nakamato Yuta'ya hiç acımamış olacak ki tarih şehri Atina'ya en büyük yıldırımını yollamıştı.
"Hyung, hiç aşk hakkında düşündün mü?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let's Fall In Love For The Night/Yumark
Fanfiction"Let's fall in love for the night and forget in the morning."