Kaf Dağında Cuma Vakti
Bulutlu bir cuma sabahı
İçimde affedilmenin ümidi
Yürüyorum günahlar sokağında
Sağımda kibrim, solumda kinim,
Geziyorum kalbimin odalarında.Secdeye yönelmiş gibiyim şimdi
Lakin bir eksik var sanki
Alnım yerde değil, kıblem şaşmış
Başım Kaf Dağında haddini aşmış.Ellerim bağlı, duaya kalkmıyor.
Ağzım dolu, zikrim duyulmuyor.
Ne kadar boş hissedilirse öylesi boş,
Taşabildiğimce de doluyum.
Ben cehennemsiz yanmışım
Kül olmuş da kul olamamışım meğer
Yüzünü çekmiş benden peygamber.Kim alır beni şimdi diyorum.
Bir Nuh'un gemisi bekliyorum.
Beni büyük tufandan alsa,
Sütliman bir yere taşısa...Oysa yine yanılıyorum, belli
Son nebi çoktan geldi ve gitti.
Artık yoktur bize başka muştu.
Yoktur bunda hiç şüphe ve kuşku.
Neyi beklerim hâlâ ey nefsim
Ötelere ittiğin kendi azrailin
Akıp giden de gençliğin...
Dönmeyecek bugünün, bil
Yırt perdeleri, yerlere seril.
Yıka nedamet suyu ile,
O Zü'l Celâl'in önünde eğil.🌸
Selamun aleyküm ve rahmetullah dostlar 🙋🏻♀️ Bu âhenksiz, biçimsiz, özeleştiri gayesiyle yazılmaya başlanıp sonra hakikat aynasına bakmakla neticelenen şiirimsimi bırakıyorum şuracığa. Aslında biraz daha üzerinde çalışmam, oynamalar yapmam lazımdı biliyorum. Uzun zaman önce yine bir cuma günü yazmaya başlamışım. Neden şimdi tamamlamıyorum dedim. Ölüm var kalım var. Bir yerlerde nefsime seslenişimin kanıtı olsun istedim. Mahşerde bana şahitlik etsin bu satırlar. 😊 Hâlis niyetime delilim olsun. Acizliğimi hatırlatsın.
Tekrar ne zaman buluşuruz bilemiyorum ancak sizleri muhabbetle selamlıyorum. 🤗💕 Allah aramızda hayırlı köprüler kurabilmek nasip etsin. 🌸 Rabbime emanet olun, kalın sağlıcakla... 🙋🏻♀️😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimin Yağmur Ormanları
شِعرYüreğimin iklimi, küresel ısınmanın ve kitlesel yozlaşmanın neticesiyle bozulmuştur. Bitki örtüsü yağmur ormanlarından hallice, yer yer ılıman ve bol yağışlıdır. Ellerim dört mevsim soğuk, kirpiklerim nemli, dudaklarım kurak; saçlarım güneyden esen...