Evrenin insanoğluna sunduğu sınavsız girilen bir bölüm.Kimileri bu bölümden kariyer yapıp profesör olmuştur. Bitiremeyenler de vardır.Ama hayat zorunlu hale getirdiği için sürünerek bitittirir insana.Yaşamak için bir yerlere gelmek için araç olmuştur. Çok trajik ama farkinda olduğumuz halde elimizden gelen birşey yok.Uzaktan bakıyoruz bu tip insanlara bazen yalakaya bak deyip geçiyoruz.Ama aynı durumada biz düşüyoruz çoğu zaman. İstemedigimiz bir misafir geldiğinde hemen moda geçip sahte bir hoşgeldin. Çaylar pastalar yalandan gulucukler bir gözümüz saatte.Misafir kalkayım artık geç oldu dediğinde zaman nasilda geçti her zaman bekleriz deriz.Kapıdan uğurlarken ne güzel oldu iyi ki geldin.Tam kapiyi kapatırız oh be hiç gitmeyecek sandım biran deriz.Sevdiğimiz diziye devam etme vakti bile bulamayız.Zaten kisacik hayatimizda yarisini uyuyarak geçirdiğimiz boyle boşa giden zamanlarımız olur.Yazik gerçekten ama ne gelir elden.Bu yapılması gereken belki biraz.Abartılı durumlara siz de şahit oluyorsunuz çevrenizde.Sınıfınızda iş yerinizde arkadaş ortamınızda aileniz de.Yaşlı hali vakti yerinde büyük bir mirasa sahip bir yakınınız varsa yatağa düştüğünde görürsünüz hiç daha önce yanında olmayanları.Babasiysa babacigim dedesiyse seker pamuk dedem amcasıysa amcaların kralı kardeşiyse canı kanı olur biranda.Ya amcam dedem siz bkm de nasıl oynamazsınız yeteneklere bak der oradan torun.Arkasından sövülen müdür karşısına gelince hemen başlar tiyatro.Hoşgeldiniz sayın müdürüm bugün ne kadar şıksınız asaletiniz karizmanız sesiniz.....Aman allahım az daha zorlasa ilah ilan edecek bizim kısa boylu giyim siz kuşamsız çatlak sesli müdürü.Sen düşünürsün orada gözlerine inanamazsın ama adam aşmış kendini yapmacık hareketlerde bir numara.Sen orada şaşkın bir şekilde saf saf beklersin.Müdür tiyatroyu iyi oynayana terfi verirken.Ağzın yine açık kalır.Günümüz koşulları sürükledi bizleri ne hale getirdi.Sayımız azaldı git gide.Hep dişimizi sıkıyoruz etlerimiz kanayıncaya.
Ama diyorum evrimleşme var.Hangi yönde peki.İnsanlaşma yönünde değil artık.İsim bile bulamadığımız türlere dönüşüyoruz git gide.Belirli hareketleri yapan bu hayatta başarılı oluyor artık.Zombi haline getiriyorlar bizi.İletişim azalınca eldeki iletişimle yapmacık birer zombiye dönüşebiliyoruz.Müdürle başlayan serüven diğer ilişkileri mize de yansıyor.Sahte ilişkilerle mutlu olmaya zorluyor hayat bizi.O kadar zorluyor ki yapmacık mutluluğu gerçek mutluluktan ayıramıyoruz.Bu nedenle de dostumuzu düşmanımızı bulamayıp seyirciden gol yiyoruz.Beklenmedik sürprizlerle karşılaşıyoruz yani.O kadar eğitimler boşuna gitmiş oluyor.Sistem zaten bizimle istediği gibi oynuyor.
Şimdi Ne Yapalım Yapmacık mı Olalım
İçine işleyen insanlar vazgeçemez bu huyundan.Düzgün olmak dürüst olmak zordur bu sistemde.Bana sorarsanız ne kadar zorlasamda Sevemem bir insanı.Sevme taklidi de yapamam.Karısı duygular yaşarız bazen aşk hayatında.Sevmek ve sevmemek arasında kalırız.İşte o an zamana bırakırız ikinci bir şans veririz.Bunların hepsi vakit kaybı olur bizim için.Tereddüt te kaldığımız an fişi çekmemiz gerekir. Fiş tereddüt te kalındığı zaman ışığı söndürmüştür artık.Ve eskisi gibi o enerjiyle yanmayacaktır.Rol yapmak iki tarafa sa zarar verir.Tiyatro ışıklar kapanınca biter çünkü.
Ne kadar kolay atansa da iyi yerlere gelseler de bu yapmacık lisans mezunları siz aldırmayın.Sahte yaşamaktansa bu hayatı gerçek yaşayıp acı çekmeye razı olun.Acıtsa da hayat acıtmasa da bir şekilde bitiyor.Sıkıntılarımızda bizim bir parçamız.Sabırlı olup mücadeleyi bırakmayalım.Şimdi top olarak başta dediğim gibi tam çizgideyiz.Yalandan bir gol olup birileri ni sevindirebiliriz.Ama orta sahadan doksana çekilen bir top olalım ki dünya bizi yıllarca konuşsun.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boş Yere Yorulma
General FictionBeyninizi boş yere kemiren olayları jetonu düşen bir Beyin haline getirmek için yazılmış bir hikaye.Okuduğunuzda jeton yollarını açan ,kendinizi keşfetmeye yarayan bir araç.