Beni tanımazdı değil mi ? karanlıktı ya tanıyamaz. Kendimle konuşurken benim baş belaları Oğuzla Ecem geldi. Tabi Ecem susar mı başladı motor takmış gibi dedikodulara 'Laann okula kaya , taş , meteor , saçları Allaha bakan bi çocooğk gelmişş ' ben şaşkın ve bi o kadar anlaşılmaz ifadeyle ' saçları Allaha bakan ? ' diye yineledim Ecem ise gözlerini devirerek ' bi bok bilmiyon duru sende rampa işte olum ya -,- ' ben hala o cocuğun etkisideyken normaldi anlamamam . Ama bu olayı Ecem e daha anlatmadım. Şuan o çocuğu kafamdan silip tamamen eceye odaklandım.
' rampa saç desene beyin fakiri Allaha bakan ne ' dedim Eceme . Ecem tam cevap verecekken Oğuz araya girdi ' ulan burda bi erkek var dimi ? benim yanımda ne erkek muhabbeti yapıyonuz ? yanınızdaki meteor , taş , cool çocuğu görmüyonuz elaleme bakıyonuz . ' dedi Ben ise onun götünü indirmek için ' hani nerde kanka ben göremiyom o_O ' dedim ecem lafa atlayıp ' Oğuz senin göt inişe geçti be quluw ' deyince hepimiz güldük. Ders zilinin çalmasıyla sınıflara doğru ilerledik
Dersi dinlemiyordum . Tamamen aklım o çocuktaydı . Bu çok anlamsızdı değil mi? Daha adını bile bilmediğim ve bana sürtük diyen bi çocuğun aklımdan çıkmaması hay sokayım böyle şeye .Ecem'in beni dürtüklemesiyle daldığım derin denizden sıyrıldım. Lan buna nolmuş da tahtaya böyle ağzındaki salyalarla bakakalmış dememe kalmadan Ecem 'İşte bu !' dedi. Al işte gözümü tahtaya çevirmemle o çocuğu gördüm. Hani bana sürtük diyen piç kurusu. Gözlerimi kısmış sinirle ona bakarken birden kafasını çevirmesiyle göz göze geldik . Biri bana bu çocuğun gözlerinde ne olduğunu söyleyebilir mi ? Sinirimin yerini sadece donuk bi ifade aldı çocuk ise ' sana hayırdır' der gibi kafasını salladı. Ben cevap veremeden öğretmenin uzattığı listeyi alıp çıktı. Neydi şimdi bu ?
...
4. dersteydik , yaklaşık 5 dakika sonra öğle arasıydı. Karnım da halay çeken bir aşiret vardı . Ve beklenen an gelip çatmıştı. Ecemle beraber Usain bolt misali kantine koşuyorduk. Al işte yine kimle çarpıştım ben amk diye kendime küfrederken kafamı kaldırmama kalmadan yine o sesi duydum. Dame it !! Kahretsin bir insan bağırırken nasıl büyüleyici olur ?? Kafamı kaldırdım artık emindim . Bu kaslı, kumral, yeşil gözlü varlık, taş , meteor derken birden sesli düşündüm. ' O sensin ! ' dedim.
Çocuk hiddetle 'Kafayı mı yedin kızım hem çarpıyosun özür dilemek yok bir de tanışıyormuş ayağı yapıp muhabbet kurmaya çalışıyorsun . Amaç ? ' dedi. O sinirle patladım ben de kantinin ortasında ' Sensin işte lan ! Dün o karanlık yerdeki piç kur..' cümlemi bitirmeye kalmadan kolumu sertçe kavrayıp beni sürüklemeye başladı. Ne yapmıştım ben ! Bu çocuk ebemi beller şimdi. O çekiştirirken ben bir yandan beni bırakması için yalvarıyodum resmen.
Nereye geldik diyecektim ki burasının kazan dairesi olduğunu anlamam geç olmamıştı. Hala adını bilmediğim piç kurusu anında konuşmaya başladı ve sesi ürkütücüydü. 'Sürtük o sensin . Bak orda gördüklerin orda kalıcak yoksa seni..' dedi. bu seferde ben cümlesini tamamlamasına izin vermedim ve ' Ne yapabilirsin be piç kurusu !' dedim birden. Bu özgüven nerden geldi bilmiyorum ama boku yediğimi hissediyordum. Çocuk derin bir nefes aldı ve biraz yakınlaştıktan sonra o derin nefesini bana üfledi. 'Eğer bu okulda başka birinden böyle bir şey duyarsam sorumlu sensin ve yapıcaklarımın ardı arkası kesilmez !' demişti kükreyerek.Derin bir nefes aldım ve yere çöktüm. Bu neydi böyle! Kendimi kaybetmek üzereydim. Normal bir hayat süren ben bir fizikçi yüzünden başıma aldığım bela kaçınılmazdı. Ama bende de inat yok mu bunu burnundan fitil fitil getiricem piç kurusu..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RENKLİ ELLER
RomanceKendini bu dünyada fazlalık olarak ve kirli olarak gören bir çocuk... Normal bir ailede yaşayan çevresinde neşesiyle tanınan genç ve güzel bir kız.. Biri onun renkli elleriyle hayatını renklendirmeyi isterken diğeri , renklerinin siyah kadar kirli o...