Multimediada ki ağaç ev
Yerimde hareket edip gelen kişiye bakmayı denedim. Kendimi zorla dalına çarptığım ağacın dibine yaslandım . Gelen kişiyi görmemle yüzümdeki tüm umut kırıntıları yok oldu ve saf öfke yer aldı . Gelen kişi Can'dı . Şu fazla özgüveni olup derste fazla özgüven krizine girip bana yapışan çocuktu . Bulundugum yere çömelip
" Bak bakalım burada kimler varmış . Herkes seni ararken niye burada oturuyorsun ? " dedi alaylı sesiyle . Ona rezil olmak istemiyordum o yüzden dala çarptığımı söylemiycektim .
" Bilmiyorum bir anda yere düşüp bayıldım ve şuan yerimden kalkamıyorum ."
" Bir şeye çarpmadığından emin misin çünkü yüzünde feci bir iz var ve bir süre kanayıp kurumuş kan var . "
" Ne ?! Yüzümün neresinde ? "
" Yanağında elmacık kemiklerinden başlayıp çenene kadar uzanıyor . "
" Çok mu belirgin ?"
" Fazlasıyla . Neyse seni bulduğumuza göre kamp alanına dönelim. "
" Senin yardımına ihtiyacım yok benim"
"Hiçte öyle gözükmüyo da neyse o zaman kendi başının çaresine bakarsın" arkasını dönüp gitmeye başladığında " Can ! ... Gitme ! " diye seslendim . Zafer kazanmış edasıyla gülümseyerek yanıma geldi .
****
" Can bırak beni ! Ben yürüyebilirim cidden ! Bırak beni ! "
" İki kez yürümeye çalıştın ve yere kapaklandın . O yüzden kapa çeneni ve seni taşıdığıma dua et . "
Can beni kucağına almıştı ve artık ne acelemiz varsa koşa koşa kampa gidiyorduk. Kampa girdiğimizde bütün gözler bize döndü .Can beni Ogünün bulunduğu kulubeye soktuğunda Ogün beni görünce " Sen neredesin ! Se-senin yüzüne ne oldu !? " diye bağırınca şok oldum bu kadar mı endişelenmişlerdı yani .
Can nefes nefese " Ogün onu 5. bölgede buldum . Ağaca yaslanmıştı ve hareket edecek durumda gözükmüyordu . Büyük ihtimal bir ağaca çarptı ve bayıldı . " dedi . Can beni bir yatağa bırakırken Ogün vücudumda başka bir şey var mı diye bakıyordu . Can'a " Doktoru bi çağırın baksın pek bişey oldugunu sanmıyorum ama .. "
Doktor gelip beni muayene etti ve sol omzum için krem verdi . Doktor Ogün ile konuştuktan sonra gitti . Ogün memnun bir yüz ifadesiyle " Birşeyin yok bir saate kalmaz ayağa kalkarsın . Bu arada koruman kim ? " diye sordu sonlarında kaşlarını çatarak .
" Çağrı. "dedim çekinerek .
Kulübe kapısında duran bi çocuğa " Çağrıyı getirin buraya!" diye bağırdı . Kucağıma bir yemek tepsisi koyunca çok acıktığımı fark edip iştahla yemeği yedim . Çağrı kulübeye girince Ogün onu kulübenin kenarına götürdü ve benimle ilgilenmesi gerektigiyle ilgili azar çekmeye başladı . Sonra bana kulübede bakmasıyla ilgili bir sorumlulukta alınca Çağrının gözü bana değdi . Yüzümde ki yarayı görünce gözleri biraz büyümüş gibi oldu sonra tekrardan Ogünü dinlemeye koyuldu. Tepsideki yemekleri bitirince tepkiyi kenardaki masaya bıraktım . Ogün Çağrıya beni kulübeye götürmesini söyledi ve ben ayağa kalkana kadar kulübede bana bakmasını söyledi . Çağrı bana doğru yaklaşıp beni kucağına aldı . Kulübeden çıkarken bütün gözler yine üzerimdeydi . Utanarak Çağrının kucağında gizlenmeye çalışır gibi yüzümü göğsüne gömdüm . Kulubeye girdikten sonra Çağrı beni yatağıma bıraktı . Eveet şimdi Çağrıdan bir azar seansı beni bekliyordu . Hemen yan taraftaki yatağına oturdu ve bana bakmaya başladı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vamplar
Teen FictionOnların en büyük çılgınlıkları vampir olmaları ! İki kız kardeş ,vampir olduklarından habersizler, en önemlisi seçilmiş olduklarından ... Bu hikayeyi. wattpaddeki hiç bir vampir hikayesini okumadan yazıyorum . Kesinlikle okumalisiniz çünkü öyle umuy...