Umarım beğenirsiniz 🙏🏻
İyi okumalar 💙
Önceki bölümü atlamayın lütfen...
Meftun
Rüzgâr'la beraber eve geldik. Anahtarımla hızlıca kapıyı açtım ve eve girdik. Annem salonda korkutucu bir sakinlikle oturuyordu. Ya haberi yoktu ya da benim bilmediğim şeyler vardı. Abime bakındım ama göremedim. Odasında olmalıydı. Annemin yanına gittim. Önce iyi olup olmadığından emin olmalıydım."Anne? İyi misin?" dedim. Bir gariplik vardı.
"Oğlum... Merve... Ablan gitti." dedi titreyen sesiyle. Gözleri dolmuştu.
"Sakin ol anne. Üzülme. Nereye gittiği belli mi?" diye sorduğumda cebinden zarf çıkardı ve bana uzattı.
"Bunu bırakmış giderken." dedi ve hızla yerinden kalkıp çıktı odadan. Nereye gittiğine bakamadım çünkü elimdeki zarfa odaklanmıştım. Rüzgâr geldi yanıma oturdu. Ona baktım önce. Sonra elimdeki zarfı açtım titreyen ellerimle. Ablam bit mektup bırakıp gitmişti evden. Satırları okumaya başladım.
Annem ve Kardeşim Meftun,
Bu mektubu size yazıyorum. Gidiyorum çünkü artık haketmediğim bir hayatı yaşadığımı hissediyorum. Belki üzüleceksiniz gidişime ama emin olun ki, bu herşeyi daha iyi hale getirecek. Herşeyin herkes için en güzeli olacağına inanarak gidiyorum. Ben gidersem sorun çözülecek ve herşey yoluna girecek. Tam olarak böyle hissettiğim için gidiyorum.Anne, lütfen üzülme. Yabancı yere gitmiyorum. Babamın yanına gidiyorum. Bedenim orada olacak ama emin ol ben her zaman yanında olacağım. Her zaman konuşacağız, her zaman göreceksin beni. Gücüm kalmadı artık. Bazı şeylerin farkına vardığımdan beri buraya ait olmadığımı hissetmeye başladım. Seni çok özleyeceğim ama bunu yapmalıyım annem. Gitmem gerek. Belki bunu sana ileride anlatabilirim. Doğru zamanı geldiğinde herşeyi anlatacağım sana. Ama şu an değil. Beni anladığını biliyorum anne. Seni çok seviyorum.
Meftun, canım kardeşim. Sana da diyecek çok şeyim var ama emin ol yazmak çok zor. Bunu zor kılan söyleyeceğim şeylerin uzunluğu, fazlalığı... Biliyorum, bazen sana sevgimi çok net gösteremedim. Ama bir abla olarak her zaman seni sevdiğimi ve yanında olduğumu bilmeni istiyorum. Sen benim tek kardeşimsin. Göz bebeğimsin. Seni ilk gördüğümde anlamıştım nasıl güzel, anlayışlı bir çocuk olacağını. Gidişime üzüleceksin biliyorum ama lütfen fazla üzme kendini. Ben gittiğim yerde mutlu olacağım. Buna emin olabilirsin.
Son olarak şunları söylemek istiyorum. Annem sana ve Melih'e emanet. Ona çok iyi bakacağınızdan eminim. Çok uzakta değilim. Her zaman bir telefon kadar yakınım. Seni çok seviyorum canım kardeşim. Kendine çok iyi bak.
Merve...
Ablamın yazdığı satırları okurken gözyaşlarımı tutamadım. Ne olmuştu da gitmişti? Bir şeyler dönüyordu. Rüzgâr ağladığımı gördü ve beni kendine çekip sarıldı destek olmak için. Bir süre Rüzgârın omuzunda ağladıktan sonra ağlamam dinince abimin odasına çıktım. Kapıyı vurdum hafifçe ve içerden abimin sesini duyunca girdim odaya. Abim yatağının ayak ucuna oturmuş elinde mektupla duruyordu. Gözleri beni bulduğunda onun da ağladığını anladım. Gözleri kızarmıştı.
"Abi iyi misin?" diye sordum ama iyi değildi biliyordum.
"Bilmiyorum Meftun. Merve'nin benim yüzümden gittiği gerçeği canımı yakıyor." dedi.
"Nasıl yani? Ne demek senin yüzünden gitmiş?" dedim ve abim elindeki mektubu uzattı bana. Ona da mektup yazmıştı ablam. Abimin yanına oturup mektubu okumaya başladım.
Melih ve Poyraz
Bu mektubu size özel yazıyorum. Aranızda olan herşeyi öğrendim. Benden önceki bir durum olduğu için kimseyi suçlamıyorum. Zaten bir suçlu da yok ortada. İkinizin ilk karşılaştığınız akşam bir şeyler olduğunu anlamıştım ama emin olmak gerekiyordu. Geçen kahvaltı ettiğimizde de bu konuyu emin olmak için açtım ve emin oldum. Zaten birbirinize öyle bir bakıyorsunuz ki herşey anlaşılıyor.Melih, ben kötü bir insan değilim. Bu gerçeği burada kalarak göğüsleyemem. Gitmem gerek. Belki bir gün döneceğim ama ne zaman bilmiyorum? Belki de uzun süre dönmeyeceğim. Bu tamamen benim ruh halime bağlı. Olaylardan biraz uzak kalmak en iyisi olacak. Sizin aranızdaki şeyi öğrendiğimden beri buraya ait olmadığımı hissediyorum. Çaresizlik, acizlik bedenimi sarıp sarmalamışken daha fazla kalamam. Ne olursa olsun Poyraz'la birbirinizden vazgeçmeyin. Birbirinizi her zaman sevin. Melih seni tanıyorum, sakın gidişimle kendini suçlama. Ben senin yüzünden gitmiyorum. Sadece biraz uzaklaşmak iyi gelecek. Hepimize iyi gelecek. Tekrar söylüyorum kendini suçlama sakın. Çünkü bunu yapacağını biliyorum. Çok üzme kendini olur mu? Senden tek isteğim, aşkına sahip çık. Seninle çok yakın olamadık ama seni çok seviyorum abi. Kendine iyi bak...
Poyraz, seninde kendini suçlamanı istemiyorum. Gidişim tamamen kendi seçimim. Kalabilirdim de ama bu herşeyi çıkmaza sürüklerdi. Ben bunu istemiyorum. Ben gittiğim için kendinizi suçlayıp da sakın uzaklaşmayın birbirinizden. Belki Melih böyle düşünüp kendini geri çekebilir ama sen izin verme. Kavuşun, mutlu olun. Elleriniz kenetli olduğu sürece her zorluğa göğüs gerebilirsiniz. Sende değerlisin benim için. Bu yüzden kendine iyi bak...
Kardeşime bir şeyler söylemek istiyorum. Diğer mektuba yazamadım annemden sebep. Meftun, sende Rüzgar'la mutlu ol. Çok yakışıyorsunuz birbirinize. Umarım hep mutlu olursunuz. Birbirinizin elini sakın bırakmayın. Rüzgâr'ı nasıl sevdiğini gözlerinden görebiliyorum ve o da aynı şekilde sana bakıyor. Umarım hiç ayrılmazsınız. Mutluluk sizinle olsun. Renkleriniz hiç solmasın. Seni çok seviyorum kardeşim. Kendine iyi bak...
Merve...
Mektubu okuduğumda yüzümde buruk bir tebessüm kaldı. Rüzgâr gelip saçlarımın arasına öpücük kondurdu.
"Abimin haberi var mı?" diye sordu sonra. Abim olumsuz anlamda başını salladı. "Tamam, ben haber vereyim gelsin." dedi ve cebinden telefonunu çıkararak odadan çıktı. Bende abimin elini tuttum. Abim bana baktı dolu gözlerle.
"Abi üzülme. Kendini suçlama. Cidden senin suçun yok. Ablam gitmeyi seçti. Babamın yanında güvende ve mutlu olacak. Poyraz abiyle birbirinize sahip çıkın artık. Daha fazla kaçma abi." dedim.
"Bilmiyorum Meftun. Kafam çok karışık. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Off!" dedi saçlarını karıştırarak. Yanımdan kalktım odasının balkonuna çıktı. Ben hâlâ otururken Rüzgâr girdi odaya. Yanıma oturup elimi tuttu ve diğer eliyle yanağımı okşamaya başladı. Gözlerimin içine bakıyordu.
"İyi misin güzelim?" diye sordu. Öyle güzel, öyle şefkatli bakıyordu ki eriyebilirdim her an.
"İyiyim. Sadece üzgünüm işte. Ablamın artık bu evde olmadığı gerçeğine alışmak zorundayım." dedim ve başımı omuzuna koydum. O da saçlarımı okşamaya başladı. Sonra aklıma gelen şeyle tekrar konuştum. "Poyraz abi geliyor mu?" diye sordum.
"Hı hım. Bir şey demedim. Sadece Meftun'lara gel ben ordayım dedim. Burada olur birazdan." dedi. Başımla onayladım ve düşüncelere daldım sevgilimin omuzunda.
Bundan sonra ne olacaktı?
Aklım da olan bölümü yazdım sonunda.
Ne düşünüyorsunuz bölüm hakkında?
Yorumlarınızı bekliyorum.
Sizleri seviyorum 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK SEVGİLİM (BxB)
Romance"Eğer..."dedi küçük olan,"Bildiklerimi konuşursam yalnız ben değil,sende yanarsın!"dedi büyük olanın gözlerine bakarak.Büyük olan,küçüğe yaklaştı yavaş yavaş.O yaklaştıkça küçük olan geriye adımlıyordu.Sonunda sırtı duvarla buluştu küçük olanın ve b...