Gözlerimi annemle ölmeden önce çekildiğimiz fotoğraftan çektim ve tavana diktim.Annemi özlüyordum.3 Sene önce ölmüştü.Babam o günden sonra hiç birşeyi umursamayıp kendini içkiye vurmuştu.Dünyanın en zengin adamlarından biriyken iflas etmişti.Ve şimdi salonda içiyordu.Onu da anlıyordum.Karısını kaybetmişti.Ayrıca onların çok farklı bir aşkı vardı.Çocukluktan beri aşıklardı onlar birbirlerine.Ve babam benden daha çok etkilenmişti.
Aşağıdan gelen kırılma sesiyle yerimden sıçradım.Korkuyordum.Çünkü babam annem öldüğünden beri böyleydi.Bir şeyleri kırıyor ve kendine zarar veriyordu.Bense aptal gibi onu uzaktan izliyordum.''Dur'' diyemiyordum.Çünkü durmayacağını biliyordum.Bir kırılma sesi daha geldiğinde üzerimdeki yorganı ittim ve kapıyı açıp merdivenlerden inmeye başladım.Bir tek bu evimiz kalmıştı elimizde.
Aşağı indiğimde duvara sinmiş ağlayan babamı beklemiyordum.Ne kadar üzülsede ağlamazdı o.Şaşkınlıkla yanına oturduğumda ağzından bir hıçkırık kaçtı.Yeşil gözlerine baktığımda kıpkırmızı olduğunu gördüm.
''Bunu yapmak zorunda mıyım?'' diye mırıldandı kendi kendine.
Gözlerimi şüpheyle kısıp ''Neyi?'' dedim.
''O karımdan kalan tek varlık bunu yapmak zorunda mıyım?'' diye tekrarladı beni umursamadan.
Tamamen onu dönüp omuzlardan sarstım ve ''Baba ne oluyor?'' dedim hafif bağırarak.
Ellerimi itti ve belkide ölmeme neden olacak kelimeleri söyledi ''Jeremy Bieber'ın oğluyla evleniyorsun.Hemen yarın.''
