i don't wanna believe.

119 18 8
                                    

Hastaneye gidiyoruz Jimin.

Sen hâlâ ağlıyorsun.

Kafanı sarsak bile hâlâ kanıyor.

Jimin,kendine hiç dikkat etmedin değil mi?

Seni bu duruma ben soktum değil mi?

Acaba hayatında olmasaydım daha mı güzel olurdu?

Bilemiyorum Jimin.

Seni seviyorum.

Bunu sana hiçbir zaman doğru düzgün söyleyemedim.

Seni seviyorum.

Yüzüne bakıyorum.

Tanrım,o güzel yüzüne ne yaptın sen?

Mahvetmişsin.

Canın çok acıyor olmalı.

Hastaneye geldiğimizde sana pansuman yapıyorlar ve serum takıyorlar.

Jimin,bunların sebebi benim.

Özür dilerim.

Baygınsın Jimin.Ne söylesem duyamazsın belki?

İçimdeki her şeyi sana dökmek istiyorum.

Doktor geldiğinde nasıl olduğunu soruyor.

Namjoon hyung anlatıyor.

Doktor bir kağıt uzatırken konuşmasına devam ediyor.

"Uyanıp iyi hissettiği bir zaman bu doktora gidin lütfen.Çok iyi bir psikiyatrist."

Psikiyatrist...

Jimin,sen...

Olamaz değil mi?

Olamaz.

İnanamıyorum.

İnanmak istemiyorum.

Jimin,benim yerime sen mi hasta oldun?

Bana hasta olmandan korkuyorum demiştin.

Sen mi oldun?

Hayır,öyle değil,değil mi?

Sen uyandığında Jimin,etrafına bakmak istiyorsun.

Kafan sarılı,yüzün sapsarı.

"Çok soluk görünüyorsun Jimin."

Hemen bana bakıyorsun.İnanamıyormuş gibisin.

Ellerini tutan ellerimi hissediyorsun.

"Hyung..."

Gözlerin doluyor.

Hayır,ağlama lütfen.

Beni de ağlatacaksın.

"Hyung."

Hıçkırıklarla bağırarak ağlıyorsun.

"Geçti güzelim,geçti.Lütfen ağlama."

Benim de gözlerimin dolmasına sebep oluyorsun.

"Hyung çok özür dilerim."

Başımı iki yana sallıyorum.

"Şimdi konusunu açma."

Ağlıyorsun Jimin.

İçini gözyaşlarınla döküyorsun.

Özür dilerim.

Seni buna soktuğum için.

you're mind gone•vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin