the sound of my heart : taekook

özel bölüm 1

selammm ilk özel bölüm ile geri geldik, iyi okumalar bol bol yorum yapın😿

-

"sizi bir daha jeongguk'u rahatsız ederken görürsem fena olur o zaman işte!" taehyung küçüğünü arkasına almış, karşısındakileri kaşlarını çatmış bir şekilde azarlamaya koyulmuştu çocuk haliyle.

"hyung tamam bir şey olmadı." küçük olan ise büyüğünün elinden tutmuş, onu çekiştirmeye çalışıyordu faydasız olsa da.

"neden bana seni rahatsız ettiklerini söylemedin?" taehyung toz toprak olan üstünü silkeledikten sonra jeongguk'un elini tutup eve doğru sürüklemeye başlanmıştı ardında. yaşları henüz çok yoktu. jeongguk ilkokula yeni geçmiş, taehyung ise ondan yaklaşık üç yaş kadar büyüktü.

"hyung çok havalısın!"

taehyung miniğin dediyle yalandan öksürerek göğsünü şişirmişti. "bir daha olursa ilk bana söylüyorsun, anlaşıldı mı beyefendi?"

"ben de yapabilirdim bir kere!" jeongguk hızlı hızlı yürüyerek büyüğüne yetişmeye çalışırken mızmızlanmış ardından dudağını büzmüştü.

"ama az önce ağlıyordun, bak dizin soyulmuş otur bakayım." büyüğü onu bir banka oturttururken söylendi. "kendine dikkat etmiyorsun." tulumunun cebinden desenli yara bantları çıkartıp jeongguka göstermişti. "hangi deseni istersin?"

"tavşan!"

taehyung kıkırdamış ve özenle yapıştırmıştı yara bandını jeongguk'un soyulmuş dizine. "ben sana bağıranlara çok kızgınım hatta döveceğim şimdi gidip!" büyük olan kendi kendine düşünüp tekrar sinirleniyor, çocuk aklıyla onları dövmeyi planlıyor ve jeongguk'u hep koruyacağına dair kendine bir takım sözler veriyordu.

eh, işler zamanla değişmeye başlamıştı.

jeongguk ise son derece hyunguna güveniyordu. o'na aptal diyen çocuğu bile direk hyunguna söylemişti!

beraber olduklarında zaman hızlı geçmişti. kısa sürede taehyung genç bir oğlan olmuş, farklı şeylere yönelmişti. mesela eskisi gibi jeonggukla pek oyun oynanmıyor ama yine de ona değer veriyor ve ilgileniyordu.

jeongguk taehyung'tan hoşlandığını çoktan fark etmişti hyunguna yakalanacak diye garip davranıyordu. mesela sarıldıklarında bile kalp atışları hızlanıyor büyüğünden kaçınıyordu hep.

taehyung kasıtlı mı yapıyordu bilinmez, jeongguk'a çok yakın davranıyor hatta bazı geceler beraber yatıyorlardı. her şey bir şekilde ilerlerken taehyungun, jeongguk'un duygularını öğrenmesiyle her şey mahvolmuştu.

kendini jeongguk'tan uzaklaştırmış, onu bakışlarıyla ezmişti birçok kez taehyung. jeongguk'u sevmesi bir yana onu kardeşi olarak görüyordu. jeongguk da mahvolmuştu kendine küsmüştü artık. nasıl hyunguna o gözle bakardı ki?

taehyung başka arkadaşlar edinerek jeongguk'u boşlamaya başlamıştı zamanla. jeongguk çok üzgündü tanrı şahit çok üzgündü, kızgındı kendine. gelen atağıyla doktora gittiğinde öğrenmişti onu öldürecek hastalığı.

taehyung ise aksine oralı olmuyordu. jeongguk'un barışmak için hep rol yaptığına inanmıştı. jeongguk özür dilemişti birkaç kere. büyüğü onu dinlemeyi reddediyordu her seferinde. zamanında onu her şeyden sakınan taehyung, şimdi onum canını kendi yakmaya başlamıştı.

jeongguk yorgun düşüyordu hem fiziksel olarak hem psikolojik olarak. her zaman yanında olan hyungunu kaybetmişti. şimdi o'na aptal diyenleri kime söyleyecekti? kim yaralı dizlerine yara bandı yapıştıracaktı?