İkisi de kafeden çıkmış, boş sokakta yürüyorlardı. Ancak Jungkook'un söylemek istediği şeyler vardı. Bu yüzden Jimin'in önüne geçerek onu durdurdu.
"Hyung."
"Hm??"
"Sana bir şey söyleyeceğim ancak önce bana bir söz vermelisin."
"Ne?"
"Söylediğim şeyden sonra kaçıp gitmeyeceğine yada benden uzaklaşmayacağına söz ver."
"Tamaam ufaklık. Beni korkutuyorsun.. Yoksa birini mi öldürdün." Jungkook ensesini kaşırken Jimin gergince gülümsedi.
"Ne??! Hayır hayır. Ama emin ol bu daha kolay olurdu." Jungkook, sonlara doğru kısılan sesiyle konuştu ve kafasını eğdi.
Sonunda cesaretini toplayıp başını kaldırdığında önündeki manzara yüzünden gülümsedi.
Jimin çok tatlı bir adamdı.
"Yaşlandığım için dediklerini duyamadım mı yoksa mırıldandın mı? Duyamadığım için gerçekten çok endişeliyim."
Çoğu insan Jimin'in davranışlarını garip bulurdu ancak Jungkook'a aşırı sevimli gelirdi. Ancak daha fazla uzatmama kararı aldı.
Ani bir atakla Jimin'in elini tutarak parmaklarını kenetledi.
Jimin ise şaşkınlıkla gülümsedi ve endişeyle konuşmaya başladı. "Jungkookie, ne yapıyorsun hehehe?" (Evet bu bir gülme efekti.)
"Hyung konuşmayı bırak ve sakince beni dinle lütfen." Jimin, küçüğünün ne söyleyeceğini merak ederek başını salladı.
"Seni seviyorum." Jungkook göz kamaştırıcı gülümsemesi ile konuştu.
"Aww tatlım bu muydu?? Bende seni seviyorum." Jimin'in konuşmasıyla Jungkook'un suratı asıldı.
"Hayır hyung, o şekilde değil. Yani.. romantik anlamda. Gey olmadığı ve beni sevmediğini biliyorum ama lütfen itirafımın bir şeyleri değiştirmesine izin verme. Duygularımı sana anlatmam gerekiyordu. Senin gibi bir arkadaşı kaybetmeyi gerçekten istemiyorum. Eğer istersen tüm bunlar yaşanmamış gibi davranabiliriz."
Jimin içinse şaşkın demek az kalırdı. Jungkook'a ağzı açık bir balık gibi bakıyordu.
"Hyung. Hyung tepki ver lütfen."
"Ne!!" Anın şokuyla bağıran Jimin, Jungkook'u ürküttü. Ardından karşısındaki çocuğa şefkatle bakarak ellerini çekti.
"Yani onu mu kastettin?"
"Ne? Neyi?"
"Yani beni gerçekten seviyorsun. Onu mu kastettin."
"Evet hyung, onu kastettim. Anlıyorum bana karşı aynı şeyleri hissetmiyorsun ancak üstüme gelmene gerek yok, tamam mı?" Jungkook hafif dolu gözleriyle üzüntülü bir şeklide konuştu.
"Ne üstüne gelmesi Kook? Ben de seni seviyorum. Hem de romantik anlamda ayrıca fazlasıyla geyim. Aylardır sırf kötü bir yorum almamak için kendimi gizliyorum ve-" Sözü Jungkook tarafından kesildi.
"Eşcinsel misin?! Senin hetero olduğunu sanmıştım. Aman tanrım birde beraber çıkış yapacağız ancak birbirimizden haberimiz yok."
Jimin, Jungkook'un tepkisine genişçe gülümsedi ve konuşmaya başladı.
"Evet ben anca ıslak bir noodle kadar düzüm yani endişelenmene gerek yok. Başka ıslak olan yerlerim de var ama- Hayır bu kısmı söylemek istememiştim. Her neyse.. bunun hakkında konuşmayı kesmeliyiz." Jimin tam bir aptaldı ve Jungkook ona dayanamıyordu. Ellerini ayırdı ve sıska olanı bir sevgi dolu bir şekilde sarıldı.
Jimin'in minyon bir erkek olmasına bayılıyordu. Böylece ona sarıldığında bir yapboz gibi birbirlerini tamamlıyorlardı.
Uzun bir sarılmanın ardından ayrıldıklarında iki adamda kıpkırmızıydı ve vücutlarında hala birbirlerinin sıcaklığını hissediyorlardı.
Gözleri buluştuğunda uzunca bakıştılar ardından Jungkook'un bakışları tombul dudaklara kayınca Jimin kendini tutamadı.
"Beni öpecek misin yoksa-"
Jungkook, dudaklarına yapışarak konuşmasını kesti.
Jimin, ilk başta ne yapacağını bilemedi ancak kısa sürede kendisini toparladı ve Jungkook'a karşılık vermeye başladı.
Uzun süren bir öpücükten sonra ilk çekilen Jungkook oldu. Gözlerini açıp Jimin'e baktığında kıkırdadı. Hyungu bir domatese dönmüştü ve aşırı şirin gözüküyordu.
Jimin ise yavaşça Jungkook'a baktı ve kıkırdadı. "Çileğinin tadını beğendim Kookie."
Jungkook gelen iltifat karşısında dudaklarını ısırdı ve güldü.
Yaptığı iltifattan sonra elleriyle yüzünü kapamaya çalışan çocuğa baktı ve konuşmaya başladı. "Demek beğendin.. Bundan sonra hepsi senin Jimin. İstediğin zaman onu tadabilirsin."
Jimin sonunda utangaçlığından kurtulmayı başardı ve "Yani şuanda sevgiliyiz değil mi?" dedi.
"Evet öyleyiz. Umarım en yakın zamanda evli bir çift olacağız." Jungkook alaycı bir tavırla konuştu ve göz kırptı. Jimin ise Jungkook'un göğsüne yumuşakça yumruk atmaya başladı. Sevgilisinin bu kadar açık sözlü olduğunu bilmiyordu.
Jungkook minik ellerini tuttu ve her bir parmağını sevgiyle öptü. Jimin'e öyle yoğun bir sevgiyle baktı ki Jimin ne yapacağını bilemedi.
Jimin bunların bir başlangıç olduğunu biliyordu.
Kalbini hızlandıran çocuk tam da karşısındaydı
Üstelik kendisini sevdiğini söylüyordu.
Jimin bundan başka ne isteyebilirdi ki.
Mükemmelin ötesinde
Onu utangaçlaştıran, Jeon Jungkook
Erkek arkadaşı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shy | jikook (Çeviri)
Fanfiction❝boy you make me shy shy shy you make me run and hide hide hide feel like i get lost in time whenever you're near me ❞ Jimin, çıkış yapmak üzere olan gay ve utangaç bir stajyer. Düz olduğuna inandığı Jeon Jungkook'tan hoşlanıyor ancak fazlası...