0.4

51 6 0
                                    

---------------------------------------------

Bir hafta olmuştu, Chris'i kuzenine göstermesi üzerinden bir hafta geçmişti ve Hyunjin bu süre içerisinde onu darlamaktan başka bir şey yapmamıştı.

Kendince haklı olmasına rağmen Seungmin'e bu tavırları abartılı ve saçma geliyordu. Sonuçta beğendiği birisiyle flört etmesi sorun değildi. Chris onun için en uygun kişiydi ondan daha iyisini, düşüncelisini, tatlısını, kaslısını ve yakışıklısını bulması imkansız geliyordu. Ayrıca kısa sürede çok fazla ilgisini çekmeyi başaran tek kişiydi ama kuzeni bunu anlamıyordu.

Seungmin bu haftanın bazı kısımlarını saymazsa hayatının en güzel haftası olduğunu düşünüyordu onun aksine Hyunjin ise hayatının en kötü haftalarından birini yaşıyordu.

Kuzenini kırmadan, incitmeden bir şeyler yapmaya çalışıyordu ama pek başarılı olamıyordu. Hyunjin'in düşündüğü tek şey kuzeninin sağlığıyken Seungmin Chris'ten başkasını düşünmek istemiyordu bile.

Yine kafasında sadece Chris'in bulunduğu bir anda kendini müzik sınıfına atmıştı. Kapı sesini duyan sarışın istediği kişinin geldiğinden emin olmak için dikkatini oraya vermişti ve gelen kişiyle beraber mutlulukla ayağa kalktı.

Sırtındaki çantayı eline alıp havaya kaldırarak "Atıştırmalık bir şeyler getirdim" dedi. Yüzünde haylaz bir ifade vardı ama karşısındaki bunu çok tatlı bulmuştu. Onay aldığında her zaman ki yerine oturup cantasında bulunan abur cuburları ortaya dökmüştü.

Chris de eski yerini alarak iştahla cips yiyen Seungmin'i izlemeye başladı. Seungmin'in uzattığı cipsi kibarca reddederek yerdeki çikolatalar dan birine yöneldi. Onu yesede hiçbir tat almıyacağının farkında olmasına rağmen bunu yapmak istedi. Sevgili çocuğun gözünde normal biri gibi olmak istiyordu.

Seungmin karşısındaki çikolatayı ısırdıktan sonra izin almadan uzanıp bir ısırıkta o almıştı. Bu her ne kadar sarışının hoşuna gitsede sahte bir sinirle kaşlarını çatıp çikolatasını kendine çekmişti. Onun bu tavrına gülüp "Tamam be yemedik " dediğinde "Yedin ama" cevabı gecikmemişti.

Chris'in yüzü yavaşça düşerken "Hyunjin ile aranız nasıl?" diye sormuştu. Bu soru onunda siniri bozarken "Aynı, beni darlayıp duruyor" dedi.

Elindeki paketi yere bırakıp Seungmin'in naif ve sıcak ellerini soğuk ellerinin arasına aldı. Bunu yapmaya çekinse bile kafasını kaldırıp ona merakla bakan gözlerle temas kurdu "Min belki de o haklıdır benle konuşmak sana iyi gelmiyor olabilir , kuzenini dinlemen senin için daha iyi olabilir " demek istemesede demişti.

Kaşları çatılan küçüğünden "Chris saçmalama, sen bana çok iyi geliyorsun. Ben aylar sonra senin sayende yaşadığımı hissederken senin böyle konuşman çok kırıcı " cevabını alması yüzünde buruk bir tebessüm bıraktı.

"Bende senin sayende yaşadığımı hissediyorum ama-" cümlenin devamını duymak istemiyordu "aması falan yok. Daha aramızda kesin bir şey olmasada bu bağı çevredeki birkaç kişi yüzünden bozmamalıyız "

Chris onun sinirle daha tatlılaşan ifadesine gülümseyerek bakarken "Bu kadar kısa sürede bana nasıl bu kadar güvenebiliyorsu anlamıyorum ve ileride bundan pişman olma ihtimalin beni korkutuyor"

Seungmin sinirini bir kenara fırlatarak gülümseyip "Pişman olacağım sanmıyorum ayrıca benim için Zamanın önemi yok önemli olan o zaman içinde yaşadıklarımız " demişti. Ortamdaki ciddiyeti bozmak için "Hem seni bulmuşum hiç bırakır mıyım?" demeyi ihmal de etmemişti.

Chris ona gülümseyerek cevap veridiğinde elini yanağına yerleştirip baş parmağıyla gamzesini sevdi. "Arasan senin kadar kafa yapımın uyuştuğu birini bulamazdım. Bazen acaba bu çocuk gerçek mi, ben kafamda mı kuruyorum diyorum kendi kendime. Sanırım sesini duyduğum o an vuruldum sana " diyerek duygularını itiraf etmişti.

Chris daha çok gülümserken "Beni duyacağını bilseydim aylar önce o şarkıyı söylerdim belki o zaman seni uzaktan izlemek yerine seninle daha çok vakit geçirirdik " diye verdiği cevap Seungmin'i şaşırtırken "Bu ne demek?" diye sorabilmişti.

Sarışın çocuk ona yanaşırken karşısındakini taklit ederek elini yumuşak yanağına koydu "Aylardır seni izliyorum Min ve emin ol her hareketini ezbere biliyorum. İçinde sana karşi anlatılamayacak bir sevgi var işte bu yüzden korkuyorum ya sana bu sevgiyi gösterecek vaktim olmazsa " içinden geçenleri söylemişti.

"Bunu denemeden bilemeyiz Chris" dedi yüzündeki gülümsemeyi bozmadan. Yüzleri arasında fazla mesafe yoktu, birbirlerinin nefeslerini hissedebiliyorlardı. Sarışının gözleri pembe dudaklara kayarken seungmin de çok farklı değildi. Daha fazla dayanamazken gözlerini kapatıp ona yaklaşan Chris'i beklemişti.

"Seungmin" gelen sesle telaşla ayaklanıp kapıda duran kuzenine bakmıştı. Ona endişeyle bakan kuzeni bu duruma daha fazla dayanamadan "Eşyalarını topla dayım okulun önünde seni bekliyor" demişti.

Seungmin bu durumu garipserken "Niye durup dururken geldi daha dersler bitmemişti" bir yandan da yerdeki eşyaları topladı. Ona üzgün bakan Chris'e zoraki bir gülümseme sunup kuzeninin cevabıyla sınıftan çıkmıştı.

"Seni bir yere götürecekmiş "

---------------------------------------------


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Believe MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin