0.6

28 5 0
                                    

---------------------------------------------

Aradan bir hafta geçmiş ve Seungmin babasının ısrarı üzerine dün anlatabileceği bir şey kalmamasına rağmen tekrar psikoloğa gitmişti. Gittiğinde ise tüm seans boyunca Chris ile olan anılarını anlatıp durmuştu.

Şimdi ise kuzeniyle beraber mutlulukla okuluna gidiyordu. Hyunjin ise mutlu olmasa da en azından içi rahattı. Koridorda ilerlerken "Babam bu gece nöbetçi güzel bir film seçsen iyi edersin yoksa benden çekeceğim var" diyip kuzeninin omuzuna kolunu atmıştı.

Kendinden kısa olan kuzeninin hareketine sinirlenince kolu çekip aynı hareketi kendisi yapmış ve başını koltukaltına sıkıştırıp saçlarını dağıtmıştı. Küçük bir boğuşmadan sonra ikiside sınıflarına dağılmıştı.

Sınıfına girdiğinde tepişen barzoları es geçip sırasına geçip arkasına dönmüştü. Jisung heyecanla bir şey anlatıyordu Minho ise sessizce dinliyordu.Bu durum dışarıdan çok tatlı durduğu için seungmin gülümsemesine engel olmayarak "Günaydın" demişti.

İkisinden de "Günaydın" cevabını aldıktan sonra jisung ve köpeğinin park macerasını bir kez de o dinlemişti. Aklına gelen şeyle Jisung'un bir daha anlatmasına izin vermeden Minho'ya dönmüştü.

Minho'nun jisung'a olan bakışlarını daha sonra düşünmek için bir rafa kaldırıp "Hyung seni geçen hastanede gördüm umarım bir sıkıntı yoktur?" diye lafa girmişti.

Minho kısa bir süre düşünüp "Yok merak edilecek bir şey değil arkadaşımı ziyarete gitmiştim"cevabını vermişti.

Jisung rahatlıkla oh çekerken seung ise başıyla onaylamıştı onu.
Minho'nun ise aklına gelen şey ile morali bozulmuş ve suratı düşmüştü. Jisung bunu fark etsede sesini çıkartmamıştı. Hoca derse girene kadar soğuk esprileriyle ortamı yumuşatmıştı bile, istenmeyen kişi sınıfa girdiğinde ise susup derslerine odaklandılar.

Zil çaldığındaysa iki haftadır yaptığı şeyi yaparak müzik sınıfının yolunu tuttu seungmin.

Kapıyı açıp içeri girdiği gibi onu bekleyen sevgilisinin kaslı kolları sarmıştı bedenini kıkırdayarak karşılık verirken "Birileri beni çok özlemiş galiba" demişti.

Chris biraz geri çekilerek yüz yüze gelmelerini sağlayarak "Hmm sen birilerini özlemedin mi?" dediğinde daha çok gülüp "Çookkkkk" diyebilmişti.

Çukur gibi olan gamzeler yerini belli ederken uzanıp bir günde hasret kaldığı dudaklarda nefes bulmuştu.

Seungmin hiç beklemeden karşılık verirken ikiside dudaklarının bu uyumlu hareketlerine hayranlık besleyerek daha çok kendilerini kaptırmışlardı.

"Tanrım" demişti içinden
"Tanrım bu bir rüya ise uyanmak istemiyorum"demişti

İkiside kızarmış ve şişmiş dudaklarıyla ayrıldıktan sonra alınlarını birleştirip soluklandılar.

Seung gözleri hala kapalıyken kıkırdayarak "Bunun bağımlısı olabilirim" dediğinde Chris dudağından küçük bir buse alıp "Ben çoktan oldum bile"demişti.

Gözlerini açıp karşısında ki şaheseri bir kez daha inceledi; hafif dağılmış saçları, öpüşmelerinden dolayı şişmiş ve kızarmış dudakları, gülümserken çıkan derin gamzesi ve en önemlisi parıldayarak ona aşk dolu bakan gözleri. Chris seungmin için çok güzeldi, gerçek olamayacak kadar güzel.

Uzun ve duygu dolu bakışmalarının katili zil çaldığında ikisininde morali bozulmuştu. Seung alt dudağını sarkıtıp "gitmek istemiyorum" demişti. Chris küçük bir gülümseme ile "Bende gitmeni istemiyorum bebeğim ama dersin var,gitmelisin" demişti.

Seung sevgilisini son kez öpüp müzik sınıfından çıkıp kendi sınıfına yöneldi. Arka tarafta tepişen Yunho ve Mingi'yi her seferinde es geçmek ne kadar zor olsa da takmayıp sırasına geçti.

Arkasına döndüğünde ikili farklı şeylerle ilgileniyordu. Canı sıkılıyordu ve şuan 'En azından şu garibanlara hayrım dokunsun' diye düşünüyordu. Gülümseyerek "Minho hyung"diye seslendi.

Kafasını karaladığı kağıttan kaldırarak kendine seslenen kişiye baktı. Seungmin direkt konuya girmemek için "Özel olmazsa eğer neden sınıf tekrarı yapıyorsun?" diye sormuştu.

Minho'nun yüzü ifadesiz bir hal alırken "Bazı nedenlerden dolayı çok fazla devamsızlığım vardı o yüzden" diye cevap vermişti.

Onları dinlediğini belli etmemeye çalışan Jisung sessizce telefonuyla ilgileniyormuş gibi yapıyordu. Seungmin 'anladım' dermişcesine başını sallayıp "Peki sevgilin var mı?" diye sordu. Minho içten içe 'Ne alaka lan?'diye düşünürken "yok" cevabını vermişti.

Jisung istemeden gülümserken Seung'un soruları bitmemişti. "Peki yönelimin ne?"diye yeni soruyu sordu. Minho bir süre cevap vermeyince "Hyung bu konuda rahat olabilirsin ben biseksüelim Jisung ise gay bu çekinilecek bir şey değil" demişti.
Kendi adını duyunca daha fazla oyuna gerek olmadığını düşünerek telefonu bıraktı ve sevdiği çocuğa döndü.

Minho çok beklemeden Jisung'un gözlerine bakarak "Bende gayim" demişti. Aldığı cevap ister istemez hoşuna giderken kocaman gülümseyip bakışlarını kaçırmıştı.

'Benden bu kadar devamını da kendileri halletsin' diye düşünerek önüne döndü. Bu hoca niye gelmiyor diye söylenirken içeri giren hocayla şom ağzına lanet etti.

Bay Kang eşyalarını masanın üstüne koyarken "Kusura bakmayın gençler idarede bazı sıkıntılar çıktı onları halletmem lazımdı" bahanesini kullanmış ve hemen ardından derse başlamıştı.

***

Okul çıkışı saati geldiğinde kuzeninin kolunun altında onların evine doğru yürüyordu. Eğlenceli sohbetlerini önlerinden hızla geçen motor bozduğunda ikiside şaşkın şaşkın motorun arkasından bakmıştı.

Motor, biraz ilerilerinde ki ara sokağın önünde durdu. Sürücü indikten sonra kaskı çıkarıp kendisine bakan iki liseliye döndü. Önde duran tatlı çocuğa gülümseyip göz kırptıktan sonra ara sokağa adımlamıştı.

Seungmin içinde oluşan kötü hissi bastırarak, sinirle o tarafa gidecek kuzenini kolundan tuttu.

Endişeyle "Boşver Hyun zaten pek tekin birine benzemiyor uğraşma" desede kuzeni pek ikna olmuş gibi değildi.

"Ya hadi daha film izleyeceğiz, bak yemin ederim döner evime giderim zaten babamda evde değil tek başıma kalırım orada" bu taktik hiç şaşmazdı, bu seferde şaşmamış ve zafer gülümsemesi ile Hyun'un evine ilerlemeye devam etmişlerdi.

Eve girdiklerinde halasına ve eniştesine selam verip kuzeninin odasına çıkmışlardı. Yemek saatine kadar ödevlerini bitirip yemekten sonra ise hyunjin'in seçtiği filmi bir solukta izlemişlerdi.

Yatma saati geldiğinde küçüklüklerinden beri yaptıkları şeyi yaparak aynı yatağa girmişlerdi.
Seungmin sarıldığı kuzenine bakmadan "Bu aralar çok mutluyum ve bu mutluluğun bozulmasından korkuyorum" demiş ve ardından gülümseyerek "Seni sevgilimle tanıştırmak istiyorum" diye devam etmişti.

Hyunjin cevap veremiyordu, yüreği paramparça oluyordu. Huzurla uyuyan kuzenine bakıp içinden "Keşke seni bu kadar mutlu eden kişi gerçek olsaydı da tanışabilseydim" demişti.

---------------------------------------------

---------------------------------------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Believe MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin