1. BÖLÜM

26.3K 108 22
                                    

"Cuma günüydü ,son dersti ve ders bedendi". Diye başlamak çok isterdim fakat bu sadece bir hayal. Baştan alıyorum. Cuma günüydü ,son dersti ve ders biyoloji idi. Aslında eğlenceli bir ders ama son ders olduğu için işkence gibi. Hoca çok yorulmuş uyudu uyuyacak gerçi bizim de ondan bir farkımız yok. Herkes zilin çalmasını bekliyordu. Ama zil bir türlü çalmak bilmiyordu. Yanımda oturan Ömere baktım. Silgisini mahvetmekle meşguldü. Sırıtmaya başladım çünkü bu hâli çok komikti. Ömer çok değişik biri herkese sert davranır bir tek bize iyi davranırdı. Biz dediğim; ben, Sinem, Okan, Emre ,Batuhan ,Eda ve onun aşkısı Doruk. Sinem ile aynı apartmanda oturuyorduk ve çocukluk arkadaşıydık yani bu grubun temelini biz oluşturuyorduk. Diğerleri sonradan katılmıştı ama en sonuncumuz Ömerdi. Daha bu senenin basında gelmişti ve hepimizin ona kanı kaynamıştı. Her neyse sırıtmaya bitirince eğilip Sineme bakmak istedim çünkü Ömerden göremiyordum. Eğildim ama Sinemi göremedim yerinde yoktu. "Sinem nerede?" Diye sordum. Ömer silgi demeye bin şahit isteyen  silgisinden kafasını kaldırıp " Lavaboya gitti sanırım" dedi. Bende "Hee tamam" dedim. Ve kolumdaki saate baktım. Vayy be iki dakika kalmıştı zile. Bu sefer zaman hızlı geçmişti anlaşılan. Arkamı döndüm Emre çantasını topluyordu. Hemen bende toplamaya başladım. Benden gören Ömer büyük bir sevinçle çantasını toplamaya başladı ve sonra bütün sınıf. Bence bu bir kuraldı birisi son derste çantasını toplarsa herkes toplayabilirdi. Dersin bitmesine on dakika olsa bile. Ama bizim bir dakikamız vardı bence toplamak hakkımızdı zaten derste toplamanın ayrı  biz zevki vardı. Aniden kapı çaldı ve içeri Sinem girdi. Hemen yerine oturup o da çantasını toplamaya başladı. Sinem çok güzel bir kızdı. İncecikti ve fiziği de vardı. Saçları kumral ,teni beyaz ,gözeleri elaydı. Burnu mükemmeldi. Herkes ona aşıktı. Tabi dış güzelliği kadar iç güzelliği de vardı. Neyse çok övdüm. Ve sonunda zil çaldı. Okul sweeti ve altında da siyah pantalon vardı üstüne de kot ceketimi giydim. Çantamı aldım ve Sineme  "hadi" dedim. Bizimkiler hazırlanmıştı bile. Biz, cam kenarı tarafında en arkada Emre ile Batuhan, onların önünde Ömer ve ben ,bizim yan sıramızın en arkasında Okan ve Doruk, onların önünde Sinem ile Eda oturuyordu. Herkes Sinemin hazırlanmasını bekliyordu. Ömer "Beyler cumaya gidiyor muyuz?" Diye sordu. Erkekler başları ile onayladılar. Ve sınıfın kapısına doğru yürümeye başladık. Koridorun sonunda kavga vardı. YUSUF ERENSOY    yine kavga ediyordu.
BATUHAN: Bu herif kavga etmekten başka bir şey yapmaz mı?
SİNEM: Yoo Eslemi de seviyor.
BEN: Sevmek değil o canım "takıntı ve psikopatlık".
Okan: Aslında birileri haddini bildirmeli .
Ömer : O birileri biz olabiliriz. Dedi ve
el tokuşturdular. Ben ellerini ayırdım ve "Kavga etmek yok " dedim. Doruk üfledi ve "Kızım zen iyilik meleği felan mısın? Sana neler yaptığını hatırlasana dedi." Bende "Hatırlamak istemiyorum." Dedim. Ama bunu alçak bir sesle söyledim çünkü çoktan Yusuf Erensoy'un yanına gelmiştik. Kavga bitmişti sadece yüzünde bir kaç yer morarmıştı ama alışıktı morluklarla gezmeye çünkü çok kavga eder de kendisi. Ben en arkadan yürüyordum. Bize baktı ,gözleri beni aradı ve buldu. Bulunca yüzündeki o iğrenç sırıtışı yaptı. İçimden öğürmeye başladım çünkü midem bulanmıştı. Beni yine bir kaç dakikalığına da olsa hayattan nefret ettirmeyi başarmıştı.

ASANSÖR♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin