5. BÖLÜM

12.2K 71 17
                                    

Ve o gün gelmişti. Hep beraber Uludağ'a kayak yapmaya gidecektik. Cuma sabahı gidip , pazar akşamı dönecektik. Yani iki gece orada kalacaktık. Her şey , herkes hazırdı. Biz en arkaya doluşmuştuk. Arka dörtlüye erkekler, en arka sıranın sol ön sırasında Sinem ile ben , bizim yan koltuğumuzda Doruk ile onun aşkısı Eda oturuyordu. Ve orta sıralarda da Yusuf Erensoy ile Oğuz. Sanki başka otobüs yokmuş gibi aynı otobüse binmiştik. Neyse ki ben bütün yolculuk sırasında uyuyacaktım.2 saat sürecekti zaten yolculuğumuz. Sabahın 5'i olduğu için herkes uyuyordu bende dahil. Sonra otobüs durdu. Dinlenme tesislerine gelmiştik. İndik ihtiyaç molası verdik. İhtiyaç molası verdiğimiz iyi oldu çünkü affedersiniz ama altıma yapacaktım. Dinlenme tesislerine girdik. Lavabodan çıktıktan sonra yürüyordum. Bir anda adımı duydum. Arkamı döndüğümde Oğuz bana sesleniyordu. "Bir bakar mısın buraya" dedi. Sanki markette boş kasaya kasiyer çağırıyordu. Yanına gittim. 
OĞUZ: Nasılsın bakalım bugün?
BEN: İyiyim işte nasıl olayım sen nasılsın?
OĞUZ: Bende iyiyim hatta seni gördüm daha iyi oldum şey...Bir kız var. Henüz flört aşamasındayız. Bana pek ısınmadı ona kendimi sevdirmek için bir hediye almak istiyorum da bana önerebileceğin hediye var mı acaba?

Şaşırmıştım. Ama şaşırdığımı belli emeyerek;

BEN: Bu kız nasıl bir kız yani sevdiği şeyler neler? Ona göre önerebilirim

OĞUZ: Bence her aldığımı beğenmeyebilir. Böyle çok abartılı da olmamalı çok sade de.

BEN: Pişmaniye al bence. Hem kızın karnı doyar belki.

Güldük.

YİNE BEN: Biraz düşüneyim ama bak sakın unutma bir kızın kalbine giden yol midesinden geçer onun için pişmaniyeyi çok sever bence pişmaniye alabilirsin.

Sonra pişmaniye reyonuna gittik sonra onu yalnız bırakıp otobüse doğru yöneldim çünkü üşümüştüm otobüs en azından biraz sıcaktı. Otobüse bindim bizimkiler hâlâ daha dinlenme tesisinden gelmemişlerdi. Otobüste 5 kişi felan vardı onların çoğu da uyuyordu. Sessizce yerime geçtim. Çantamı almak için yukarıdaki bölmeyi açtım ki önüme birden fazla çikolata düştü hepsi de TADELLE' idi en sevdiğim çikolata. Üstlerinde yazılar yazıyordu. "Seni seviyorum" ve "Beni affet" . En az bir 20 tane vardı hepsinde de yalnızca bu iki cümle yazıyordu. Sonra aralarında bir not gördüm.
"Kim olduğumu anlamışsındır Balım. Sana afiyet olsun ama hepsini aynı zamanda yeme Sonra şeker komasına girersin felan ALLAH KORUSUN. Gerçi ben bir gün sana bakmaktan şeker komasına gireceğim 😁😍🥰"
Tabi ki de kimin yazıldığını anlamıştım. Böyle bir şey sadece YUSUF ERENSOY yapardı. Ve benim en sevdiğim çikolatanın TADELLE olduğunu o biliyordu. Ama benim böyle şeylere kanmayacağımı da biliyordu. Bende içimde biraz mutlu olmama rağmen sinirli bir şekilde bütün çikolataları kucaklayıp yanına gittim. En sevdiğim kot ceketini giymiş kafasını cama yaslamış uyuyor numarası yapıyordu ya da uyuyordu. Ama birincisi daha muhtemel. Kucağımdaki çikolataları üstüne boşalttım. Aniden kalktı ve sırıtmaya başladı.
Yusuf Erensoy: Böyle yapacağını tahmin etmiştim.
Bende sinirli bir şekilde "Bir daha böyle şeyler yapmamanı söylemiştim" dedim. Ve elimde buruşturduğum kağıdı yüzüne fırlatmak yerine yanına oturup avucunu açıp içine koydum. Ona hiç olamadığım kadar nazik davranmıştım.  Nedenini bende bilmiyordum. Büyük bir iç çektim ve " Bak Yusuf Erensoy lütfen beni rahat bırak. Böyle şeyler yapma artık" dedim. Sonra bana uzun uzun baktı ve en sonunda " Adımın senin dudaklarının arasından çıkmasını gerçekten özlemişim" dedi. Bende gözlerimi devirip kalktım ve hızlıca otobüsten indim. Arkamdan " Hemen gitme ya biraz daha kalsaydın sana sormak istediğim bir şey var " dedi. Bende tabi ki de duymamazlıktan gelerek otobüsten indim.

Öncelikle merhabalar. Lütfen bu bölümü beğendiyseniz oylamayı ve düşüncelerinizi bana yorum olarak yazmayı unutmayın çünkü gerçekten düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Ve diğer hikâyelerim için beni takipte kalın. Sizi çok seviyorum. Çok çok öpüyorum. Bugün iki bölüm attım diğer bölümü de okumayı unutmayınız.

ASANSÖR♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin