-İlk ve son karşılaşma; Ada

1.1K 75 51
                                    

Veliaht Prens Jungkook ve onun feci bir kaza sonrası tanışacağı, küçük sevgilisi Jiminin aşk hikayesi, her ne kadar güzel bir sonu haketse de, tam tersine acı ve gözyaşıyla son bulacaktır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Veliaht Prens Jungkook ve onun feci bir kaza sonrası tanışacağı, küçük sevgilisi Jiminin aşk hikayesi, her ne kadar güzel bir sonu haketse de, tam tersine acı ve gözyaşıyla son bulacaktır.

Veliaht Prens, yine her zaman ki gibi denize açılır ve biraz olsun sorumluluklarından uzaklaşmak için denizin ortalarına doğru ilerler. Fakat aklı öyle çok doludur ki ne ara bu kadar uzaklaştığını fark edemez. Fark ettiğinde ise çok uzaklara açılmıştır çoktan.

Daha önce hiç bu kadar uzaklaşmadığı için telaşlanır ve dümeni geldiği yöne doğru çevirir. Fakat hikaye budur ki, henüz çok geçmeden yağmur yağmaya başlar. Öyle sağanak yağıyordur ki, tüm denizi kuşatan gri bulutlar, gelecek olan fırtınanın habercisidir.

Yelkenlisin de bir başına çok uzaklaşmış ve az sonra fırtınaya yakalanacak olmanın verdiği korkuyla, endişesi daha çok artar Prens Jungkook'un. Kara kara fırtınayı nasıl atlatacağını düşünürken, sert esen rüzgarlar yelkenlinin rotasını çevirmiştir.

Rüzgâr öylesine sert ve hızlı esiyordur ki, karşı çıkmak imkansızdır. Yaklaşık on dakika sonra korktuğu başına gelir ve yelkenli su almaya başlar. Suya atlamaktan başka çaresi olmadığına kanaat getirince derin bir nefes alır ve hırçın dalgalara bırakır bedenini Prens.

Fakat bilmiyordur ki, kurtulamayacağına olan düşüncesiyle atladığı soğuk sular, ona hayatının aşkını getirecektir.

Yelkenli tamamen sulara karışır ve gözlerden kaybolur. Prens Jungkook ise, gücü bitene kadar belli bir yöne doğru yüzmeye başlar. Amacı küçükte olsa bir ada bulup oraya sığınmaktır. Fakat ne kadar yüzmüş olursa olsun, bir türlü görüş açısına mavi denizden başka birşey girmez.

Tam pes edip umutlarını yitireceği ve bedenini çaresizce hırçın dalgalara bırakacağı vakit, hiç beklemediği bir anda çıkagelir hayatının aşkı olacağı adam. Gözlerini kapatmış ve bedenini suların içine serbest bırakmıştır ki, bir el kolunu tutar ve hızla yüzeye doğru çeker veliaht prensi.

Bu ıssız ve derin dalgaların arasında bırakın bir yardımı, böyle güzeller güzeli bir adam bulmayı aklının ucundan dahi geçirmez. Fakat gerçektir. Park Jimin, tüm ihtişamı ve iç ürpertici güzelliğiyle karşısındadır.

Derince yutkunur ve gözlerini açıp kapar birkaç kez. Çünkü karşısında ki adam o kadar güzeldir ki, hâyâl gördüğünü düşünür. Omuzunun biraz altında, kolunu sarmalayan bir yılan figürü, parmağında çeşit çeşit gümüş yüzük ve çıplak göğsünde sallanan görkemli bir kolyesi vardır.

Tıpkı veliaht prens gibi, Jimin de bu yabancı adamdan ilk görüşte etkilenir. Daha sonra üşümemesi için hızlı davranır ve prensin yüzdüğü yönün çaprazında kalan küçük bir mağarası olan adaya getirir Prens Jungkook'u.

Jimin, bu yabancı adama öyle çok hayranlık besliyordur ki, bazen gözleri dalıp gidiyordur yüzüne. Aynı şey Prens içinde geçerliydi ve ikisi de farkındaydı aralarında ki etkilenmenin.

➶𝘍𝘳𝘦𝘴𝘴𝘪𝘢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin