'1

371 24 3
                                    

Uyarı!!! Avengers'ın son iki filmi ve Marvel'ın Spider-man filmlerine dair spoiler içerir.

KEYİFLE OKUMANIZI DİLERİM

•••
Herkesin bir çocukluk hayali vardır. Benimki de bir süperkahraman olmaktı. Ve bugün onu gerçekleştirdiğim gündü.
•••

Ben Gwen Stacy. 17 yaşında kendi çapında bir dahiydim.
Nasıl bir kahraman olabildiğime gelirsek Spider-man'in çakması diyebiliriz.
Despot ve başarı düşkünü annem sayesinde oldukça esnek bir vücudum vardı.Annem ünlü bir balerin olan Rosalinda Stacy. Katı mizaçlı biriydi. Ve çocukluğum boyunca jimnastik dersleri almaya mecbur bırakılmıştım. Bundan şikayetçi olduğum söylenemez. Şu an bu atletik vücudu anneme borçluyum.
Her neyse konuya dönersek çocukluğum jimnastik ve bale dersleri arasında annemden gizli süper kahraman çizgi romanları okuyarak geçmişti. Kahramanlığın sadece Kaptan Amerika gibi saf gücün veya Scarlett Witch gibi mistik güçlerin dışında olduğunu öğrenmem 12 yaşımda Elvis dayımla başladı.
Elvis 32 yaşında 4 doktorası olan harika bir adamdı. Ve o zamanlar beni " Kaptan Amerika süper asker serumundan, Scarlett Witch ise Hidra deneylerinden önce sıradan bir insandı. Onlara bu güçleri veren bilimdi."diyerek ikna etmişti. "Kahramanlık insanın içinde olsa da onları gün ışığına ancak bilim çıkarabilirdi."
Ve böylece Elvis'in laboratuvar çırağı oldum. O biyoloji ve genetik dallarında uzman olsa da ben bir süre sonra ufak bir mühendis olmuştum. Minik jet motorları, şok tabancaları, hafif patlayıcılar, ateşli silahlar taklit etmeyle bu işe girmiş kendi fikirlerimi eklemeye onları geliştirmeye başlamıştım.
15 yaşımdayken ortalarda görünmeye başlayan Spider-man birden ilgimi çekmeye başlamıştı. Benim fiziğime uygun, esnek ve çok özgün... Tam taklit edilesi bir kahramandı. Benimle birlikte Elvis'in de son derece ilgisini çekmişti. Düşünsenize DNA'nıza uyum sağlayan bir örümcek DNA'sı. Eh biz de Stacy ekibi olarak bunun üzerinde çalışmaya başlamıştık.
Elvis genetik mutasyonu incelerken ben fiziksel özellikleri arttıracak, görüş ve algılama yeteneklerimi daha kapsamlı bir alana daha hızlı bir şekilde taşıyacak bir kostüm tasarlamaya girişmiştim.
Çalışmalarımız devam ederken hem Spider-man'e yakın olup Elvis'in araştırmalarını ilerletmek hem de hareketlerini incelemek amaçlı gerçek kimliğini bulmaya karar vermiştik. Ki bunun sonucu olarak 16 yaşımdayken Spider-man'in ilk videolarını paylaştığı yere, Queens'e taşınmıştık. Tabi annemi bu süreçte ikna etmek hiç kolay olmamıştı.
Bodrum katının laboratuvarımız olacağı bir ev satın almış, beni Midtown Bilim ve Teknoloji Lisesine kaydettirmiştik.
Eh Spider-man'in çok da dikkatli olmayan bir ergen olması işimizi kolaylaştırmış kimliğini bulmamız zor olmamıştı. Aynı lisede olmamız onu inceleme de bana büyük bir fırsat vermişti. Kendimi belli etmesem de.Çünkü karşısına bir kahraman olarak çıkmak istiyordum.
O binadan bu binaya uçarken ardında bıraktığı ağlarını kullanarak ağ sıvısını kopyalamış, özel ağ atıcılarımı tasarlamıştım. Bulabildiğim bir kaç saç telini de Elvis'e vermiştim.
Mahallede kahramancılık oynarken, Liz'in babasını yakaladığında,hatta Ned'le lego yaparken her an onun yanındaydım. Ben olmasam da drone böceklerim hep etrafındaydı. Her ne kadar bu bir suç olsa da ben bir taklitçiyim. Ve iyi taklidin ilk kuralı orijinalinin her şeyine sahip olmaktır. Benim de Peter Parker hakkında tüm bilgileri elde etmem lazımdı.
O günlerden birinde biz okul servisindeyken Ned'in biranda bağırmasıyla herkesin dikkatinin dağılmasını fırsat bilen Peter camdan çıkmıştı. Pencereden gördüğümüz kocaman halka şeklinde uzay gemisi ise iyi şeyler olmayacağının kanıtlar gibiydi.
Böceğimi Peter'ın arkasından göndersem de uzaya çıkabilecek kadar gelişmiş değildi. Merakla beklerken ekipmanlarımı almak için laboratuvara doğru koşmaya başlamıştım.
Hiç bir şey yapamadığım bir kaç saatin ardından etrafımdakiler birer birer küle dönüşmeye başlamıştı. Kendimi kötü hissederken ellerim esen hafif rüzgarla uçuşuyordu.
Bir kaç saniye,yemin ederim sadece bir kaç saniye... Biraz kafa dönmesi kadar... Hafif bir mide bulantısıyla gözlerimi açmıştım. Hala aynı yerdeydim,caddenin ortasında evimin hemen önünde, ne olduğunu anlayamıyordum. Etrafımda gereksiz bir gürültü vardı, kulaklarım uğulduyordu.
Kendime gelir gelmez eve girdim. Mobilyalar değişmişti, anlayamıyordum, nolmuştu bir kaç saniyede?Laboratuvara adımladım.
Elvis karşımdaydı ama o değildi sanki. Kaz ayakları belirginleşmiş, saçları şakaklarından beyazlamaya başlamıştı. Yanında tanımadığım beyaz önlüklü bir adam da vardı. "Elvis?" diye sorarken şüpheyle, beni fark etmiş dumura uğramıştı."Gwen! " diye bağırırken beni sarmalamıştı.
Avengers o sırada Thanos'a karşı savaşıp dünyayı kurtarırken ben 5 yıldır yok olduğumu öğreniyordum.Elvis'in yeni ortağı Dr. Cannor'ı... Avengers'ın 5 yıl önce Thanos diye bir uzaylıya kaybettiğini... 5 yıldır dünya nüfusunun yarısının yok olduğunu öğreniyordum.
Peter Parker çok değer verdiği Bay Stark'ın ölümünü izlerken ben annemi kaybettiğimi öğreniyordum.
Annem 5 yıl önce herkes küle dönüşürken araba kullanıyormuş o kaosta kaza yapmış. Bu da onu geri getirmemizi imkansız kılıyordu tıpkı kendini bizim için feda eden Tony Stark'ı geri getirmemizi imkansız kıldığı gibi.

Ghost-SpiderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin