Aklım hem yeterince dolu, hemde bomboş.
Ne olduğum kaba sığabiliyorum, ne de doldura biliyorum.
Kim olduğumu biliyor ama yine de, ısrarla kendime yeniden soruyorum.
Her an ölmek istiyor ama inadına yaşayamaya çalışıyorum.
Doğru yolu görüyor, yine de yolumu bulamıyorum.
Bu kadar aydınlık havada, bunca ışığa rağmen nasıl karanlıkta kalabiliyorum.
Arıyorum ısrarla gözümün önünde olsa da, kendimi bulamıyorum.
Acıyor hep bir yanım, tükeniyor zaman. Ben merhem bulamıyorum.
Her daim çalıyorum, ruhumun kapattığı kapılarını.
Çöllerde benliğimi arayan bir bedeviyim, kaybolup duruyorum.
İstemsizce yaşıyorum bu hayatı ama ölmekten de korkuyorum.
Yürüdüğüm bu yolda, iki ileri bir geri gidiyorum.
Hikayemin hangi parçası eksikte neden tamamlayamıyorum?
Hayatı yanlış pencereden seyredip, doğru manzarayı seyretmeyi umuyorum.
Işığı ararken,gözlerimi kapayıp, kendi karanlığım da boğuluyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafamın İçindeki Sesler...
PoëzieBazen çığlık çığlığa konuşmak isterken, susarsın. Dudaklarına yığılmiş bir dünya söz varken, kendinle inatlaşırcasına susarsın. İçindeki küçük kız çocuğunu çekiştiriyolarmış gibi, yalpalanırsın, için acır ama yine konuşmak yerine susarsın.