"Kazandım sökül şimdi."Cebimdeki tüm parayı saymadan Taeyong'a uzattım.Bir barın çıkış kapısında,çöp kutusunun yanına oturmuş Taeyong'un iki kişiyle olan dövüşünün bitmesini bekliyorduk Jay ile.O iki adamın kim olduğunu ve neden Taeyong'un onlarla kavga ettiğini bilmiyordum ve umurumda da değildi.O dövüşmeyi severdi ve benim yanımda biriyle dövüştüğünde hep iddiaya girerdik kaybedeceğimi bildiğim halde.
"Saymak zorundayım."Bilmiş bir edayla bana bakıp ona verdiğim parayı saymaya başlamıştı.İddiaya girmemim sebebi de buydu.Taeyong'a dolaylı yoldan para vermek için ama o bu parayı asla yararına kullanmazdı.
"Süper o zaman içmeye gidiyor muyuz Ten ödüyor."Hem tüm paramı alıp hem de her gereksiz şeyini benim bütçemden görüyordu ama bugün pek havamda değildim.
"Ben gelmiyorum."
"Ama sen ödeyeceksin."
Jay,ben ve Taeyong kavga sonrası bara girip orta alandan oldukça uzak bir yere oturmuştuk.Ben ve Taeyong yan yana otururken Jay karşımıza oturmayı tercih etmişti.İkisi en ağır içkileri sipariş edip tekte diklerken ben de sadece onları izliyordum.Bara girmeyecektim ama girmeden de edememiştim.Taeyong içkiyi artık bardağa dökmeye uğraşmayıp ağzına dayayınca uyarma gereği duydum."Fazla içme seni taşımak istemiyorum."Beni dinlemeyip bir kere daha şişeyi ağzına dikleyip ayağa kalktı."Nereye gidiyorsun?"
"Şu kızla tanışmam lazım kesinlikle bugünkü ödül öpücüğümü alamadım."Bara girdiğinden beri arka masada oturan siyah saçlı kızı kesip duruyordu.Kız tek başına kaldığı an hemen yanına gitti.Jay ile masada baş başa kaldığımızda hiçbir şey konuşmadan Taeyong'u izliyorduk.O hep böyleydi gördüğü her kızdan bir gece isterdi.
"Sana kartvizitini mi verdi?"Taeyong elinde kartla dönerken Jay laf çarpmadan duramamıştı.
"Sadece numarası."
"Hey,bir iddiaya daha var mısın?"Taeyong'un zayıf noktası hiçbir iddiaya hayır dememek.
"Neyine?"
"Sence Fleming-Gardener sonucu nasıl bitmiştir?"Jay ve Taeyong hatta bir zamanlar ben de kafes dövüşü yapıyorduk.Ben uzun zaman önce bıraktım ama Jay ara sıra zevkine dövüşüyordu.
"Adım kadar eminim Fleming aldı."
"O zaman ben de Gardener diyeceğim."Maçın bitmesine beş dakika kalmışken kimin kazanıp kazanmayacağı pek önemsemiyordum.Sadece bir an önce eve gitmek istiyordum ama Taeyong kalkmadığı sürece gidemiyorduk.
Beş dakika sonra Jay'in telefonuna gelen bildirim ile telefona bakmadan bana uzattı sonucu söylemem için.Mesajı açtım ve Gardener'ın kazandığını söyledim.
Taeyong bana inanmayıp gelen mesaja baktı."İmkansız."
Taeyong telefona bakarken Jay araya girdi."O zaman kaybeden bara giren ilk kişiyi öpsün."
"Bu ne sik bir iddia?"Yüzümü buruşturup Jay'e bakarken Taeyong gülerek konuştu.
"Öpücüğümü almadım bugün."
Dudaklarımı dişlerken hepimiz kapıya doğru döndük.Taeyong'un ideal tipi dışında bir kız olmasını bekliyordum çünkü eğer onun tipiyse bir öpücükle bitirmezdi.İçimden umarım standart dışı bir kızdır diye geçirirken hiç aklımızda olmayan biri girdi."Evet Taeyong ilk geleni öpüyorsunuz."Jay'in sarhoş olduğu çok belliydi çünkü aklı yerinde olsaydı Taeyong'un kapıdan giren adamı öpmesi gerektiğini söylemezdi.
"O bir erkek."Taeyong iğrenerek Jay'in dediğine karşı çıkarken Jay de kahkaha atmaya başlamıştı.
"Cinsiyet belirlemedik ama."
"Sen salak mısın?Bu adamı öpersem beni bu gece bırakmaz."Gerçekten Taeyong haklıydı.Adam kaslı,dövmeli ve sakallı biriydi.Bakınca bile gözüne kestirdiği her şeyi elde edecek bir havası var gibi duruyordu.
"Ama iddiaya girdik onun yerine başka birini öp."Jay hala saçmalamaya devam ederken Taeyong masaya yaslandı ve elini çenesine koydu.
"Kimi?"
"Ten'i."Jay dudaklarını diliyle ıslayıp arkasına yaslanırken adeta tükürüğümde boğulacaktım.
"Ne saçmalıyorsun?"Jay'in dediği bir yandan hoşuma giderken bir yandan da bunun gerçek olabilecek kadar saçma bir şey olduğunu düşünüyordum ki o sırada Jay ellerini kaldırdı.
"Ya Ten ya da o giren adam iddia iddiadır sonuçta."
"Benim suçum ne saçmalama."
Ben karşı çıkarken Taeyong'un sessiz kalması beni korkutuyordu.Biraz daha düşündükten sonra bana doğru döndü."Hadi Ten adamı mı öpmemi istersin?"
"Senden kimseyi öpmen beklenmiyor."
Jay arayı kızıştırmak için sürekli bana karşı geliyordu."Hayır ben bekliyorum iddia bu."Taeyong da Jay'e hak verirken Jay devam etti."Hem siz yakın değil misiniz bunun bir önemi var mı?"
Sinirden bacaklarımı sıkarken Taeyong kulağıma doğru eğildi."Haklı yoksa o adamın altına inlememi mi istiyorsun?"Sırf onunla öpüşmeyi kabul etmem için o kadar arzulu bir şekilde söylemişti ki omuzlarından ittirdim.
"Taeyong iğrençleşiyorsun."
"Hadi şu adamın altında kalmak istemiyorum izin ver."Ne hayır diyebiliyordum ne de evet.Cevap vermediğimi görünce tekrar bana doğru yaklaştı.Jay bağırarak öp öp diye tezahürat ederken Taeyong ilk gözlerime sonra da dudaklarıma baktı.Öpüşmemize saniyeler kala kalbim onun bile hissedeceği kadar atıyordu.Umarım fazla sarhoş olduğu için böyle bir şey yapıyordur diyerek gözlerimi kapattım ve ensemden tutup dudaklarını dudaklarımın üzerine bastırmasına izin verdim.
