"Evet... Bana her şeyi baştan anlat bakalım." dedi Bridgette çalışma masasının üstünde bağdaş kurduktan sonra.
Adrien ve Felix bir anlığına göz göze geldiler. "Senin Kara Kedi olduğunu biliyor."
"Bilmeyen kaldı mı?" dedi Adrien iğnelercesine.
"Marinette." diye cevapladı onu Bridgette tokalarını düzeltirken.
Adrien Bridgette'a döndü, gözleri kısıktı. "Cevaplanmasını istediğim bir soru değildi."
Felix elini Adrien'ın omzuna koydu ve dikkati üzerine çekti. "Yardım istiyor musun, istemiyor musun?"
Adrien iç çekerek omuzlarını düşürdü. Bridgette gülümseyip şakıdı. "O zaman baştan başlayalım."
Adrien oturduğu yatağında kendini geriye doğru bıraktı ve tavanla bakışırken anlatmaya başladı. O sırada Plagg Bridgette'ın kafasının üstünde peynirini yiyordu.
"İşlerin buraya gelebileceğini hiçbir zaman tahmin edemedi-"
"Bu beyinsizlikle normal." dedi Felix bir anda araya kaynayarak. Adrien kafasını kaldırıp çatık kaşlarıyla ona baktı. "Anlatmamı istiyor musun, istemiyor musun?"
Felix göz devirdi. "Kendime kahve alacağım. İsteyen var mı?" dediğinde Bridgette istediğini belirtti. Felix odadan çıktığında Adrien devam etti.
"Hiçbir zaman böyle olacağımızı tahmin edemedim. Başta sadece zararsız bir arkadaşlıktı. Hatta anlaşma yapmıştık." dedi Adrien ve o günleri hatırlamasıyla burukça gülümsedi.
"Ne anlaşması bu?" diye sordu Plagg ile oynayan Bridgette.
"Sözde Mari Uğur Böceği ile benim aramı yapacaktı ve bende sevdiği çocuğu ona ayarlayacaktım ama sevdiği çocuğu bilmiyordum bile! Kim olduğunu sorduğumda ise-"
"Senin ismini söyledi." dedi Bridgette. Adrien kafasını salladı.
"Sonraki akşam bu anlaşmayı bozmamız gerektiğini söylemek için evlerine gittim ama çok meşguldü. Yani bilirsin, o Jagged Stone için değerli biri. Masasının başında uyuyakalmıştı bende ona biraz yardımcı oldum."
"Yaaa..." dedi Bridgette yüzündeki sinsi ifade ile. Adrien bunu duymazdan geldi.
"Sonra... Beraber vakit geçirmeye başladık ve yakınlaştık. Ben ona ‘sadece arkadaşım’ diyememeye başladım. Marinette Adrien halimdeyken giderek benden uzaklaştı ancak hâlâ tereddütlü olduğunu görebiliyordum. Kara Kedi formumdayken onunla şansım varsa Adrien halimi ortadan kaldırmam gerektiğini fark ettim ama çok yanlış bir yol seçerek onu çok üzdüm. Gerçekten benden uzaklaştı ama düşman kesildi."
Bridgette kaşlarını çatarak Plagg'la oynamayı bıraktı. "Ona ne söyledin?"
Adrien derin bir nefes aldı. Hatırladıkça utanıyor ve üzülüyordu. “Sen benim hiçbir zaman arkadaşım olmadın. Benim gözümde basit bir kızsın ve senden uzak duruyorum çünkü senden haz etmiyorum. Benden uzak dursan iyi olur, fırıncı kız.”
Bridgette sakince oturduğu masadan kalktı, Adrien onu ne yaptığını merak ederek yatağında yeniden oturur pozisyona geldi. Bridgette sakin adımlarla kendisine doğru yürüdü ve karşısına gelince hayatı boyunca yiyip yiyebileceği en sert tokatı attı. "Sen dünyadaki en büyük aptalsın Agreste!"
Bridgette daha fazla söyleneceği sırada kapı açıldı ve içeri iki kahve kupasıyla Felix girdi. Sinirli Bridgette'ı ve kızarmış yanaklı Adrien'ı görünce gülmesine engel olamadı.
Bridgette'ın yanına gelip onu alnından öptükten sonra eline kahve kupasını verdiğinde Bridgette gülümseyerek kupayı aldı ve iyice Felix'e sokuldu.
Adrien ise arkada kusuyor gibi yapıyordu. "Gidin ve aşkınızı başka yerde yaşayın. Benim burada kalbim kırık."
Felix de Bridgette de, Adrien'ın şu an kendini kandırdığının farkındalardı. Adrien şakalaşarak veya başka şeylerle uğraşarak kafasını dağıtmaya çalışıyordu ancak buna izin vermeyeceklerdi. Konuya iyice odaklanacak ve bir çözüm bulacaklardı.
Bridgette Felix'ten ayrılıp yeniden masanın üstüne oturdu.
"Hadi devam et kalbi kırık çocuk."
Adrien göz devirip yeniden kendini yatağa bıraktı. Kendini bir psikoloğun odasında tüm hayat hikayesini anlatıyor gibi hissediyordu.
"Ve sonra gerçekten sevgili olduk. Gerçekten güzeldi, bir rüyada yaşamak gibiydi-"
"Tamam, o kısımları duymamıza gerek yok." dedi Felix sıkılmış bir tavırla.
Adrien göz devirip devam etti. "Sonra Lila ilişkimizi öğrendi. Tam olarak nasıl oldu bilmiyorum ama sanırım bizi görmüş. Başta zararsızdı ve pek umrumda olmadı ama sonra..." dedi ve ağlamaya başladı Adrien.
"Hawkmoth'la anlaşma yapmış. Sürekli Marinette'e zarar vermeye çalıştılar ve ben ne yapacağımı bilemedim. Marinette Paris'ten babamın kampı bahanesiyle uzaklaştığında güvende olacağını sandım ve oradayken ona yakından göz kulak olabileceğimi düşündüm. Ancak salaklık ederek hislerimi Adrien halimdeyken gözler önüne serdim ve yeniden buraya döndüm."
Derin bir nefes alarak hıçkırıklarıyla kesilen konuşmasını daha düzgün bir hale sokmaya çalıştı.
"Geri döndüğüm akşam babam Lila ile beraber odama daldı ve her şeyi bildiğini söylemeye başladı. Neyse ki, doğru bilgiler değildi ancak gerçekten korktum. Benim Kara Kedi ile arkadaş olduğumu düşünüyordu ve Marinette ile olan yakınlığımı buna bağlıyordu. Lila ona benim Marinette'e aşık olduğumu söylemiş. Bunu bana karşı kullandı, Marinette'e zarar vereceğini söyledi ve ne biliyorsam anlatmamı istedi."
Adrien derin nefesler aldı, ağlaması yeniden hızlanmıştı. "Sağlıklı düşünemedim. Marinette'in Kara Kedi ile sevgili olduğunu ve mucize kutusunun onda olduğunu söyledim. Neden yaptım, inan bilmiyorum. Tek düşündüğüm ona zarar gelmemesiydi."
Biraz durdu. Tüm bunları yeniden anlatmak acısını gün yüzüne çıkartmıştı. "Babam odadan çıktığı gibi dönüşüp kamp alanına gittim. Ve... Ve sadece bir saniye ile Marinette'i kurtarabildim. Sadece bir saniye geciksem o şu an evinde oturuyor olamayacaktı. Be-ben bundan korktum. Ben Marinette'e aşığım."
Bridgette ve Felix bakıştı. Adrien'ı daha fazla zorlamak istemiyorlardı. Bridgette devamına gerek olmadığını söyleyecekti ki, Adrien devam etti.
"Ertesi akşam evine gittim ve Marinette'ten ayrıldım. Sonra toparlanamadım. Kendime bir ay mani oldum hatta mucizemden bile vazgeçtim ama en sonunda canıma tak etti ve onu görmek istedim. Marinette'i korumayı başaramadığım gibi, onu gizlice izlemeyi bile başaramadım."
Bridgette üzüntüyle yerinden kalkarak Adrien'ın yanına gidip gözyaşlarını sildi. "Merak etme Sulu Göz Adrien. Sana yardım edeceğim ve yeniden beraber olacaksınız."
Sonra gülerek ekledi. "Felix bile yardım ediyor öyle düşün."
Adrien da gülmeye başladığında Felix minik bir gülümseme ile yanlarına geldi. "Gerekirse Mari'yi kaçırır başka ülkeye gideriz."
Adrien biraz daha gülmeye başladığında Felix ve Bridgette birbirlerine dönüp göz kırptılar. "Operasyon: Marinette, başlasın o zaman!"
Şu bölümü yazabilmek için gidip tüm kitabı baştan okudum. Size de hafıza tazeleme olsun yeni bölüm yakında gelecek dksgkebdkd
Yaniiii bu bölüm hakkında düşüncelerinizi soramam çünkü düşünecek bir şey yok tüm kitap özet işte ne diyeyim dixhsknf
Sizi severem 💙
Kedicikveprensesindolunayı 🌕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Princesse Et Chaton 2: Sous La Pleine Luna
Fanfic*Dolunayın Altında* →4.sezondan önce yazılmıştır "Ayın altında doğan aşkım Seninle büyüdü Sadece bu değildi Maceramız daha bitmedi Kalbim hızlanıyor Nefesim daralıyor Sana olan aşkım Tüm bunları yapıyor Lütfen sakin ol sevgilim Hikayemiz daha bitmed...