1.bölüm

382 33 3
                                    

Elimdeki bitmiş içki şişesini karşı kaldırımdaki çöpe fırlattım. Bitmiş sigaramı ayağımla söndürüp yenisini yaktım. Kolundaki saate baktım. Çıkış saati yaklaşıyordu. O evden çıkarken çiseleyen yağmur şimdi şiddetlenmişti. Hay aksi... Üstüne bir şey anlamamıştı ki. O kadar mesaj atmama rağmen dinlememişti işte. Dik kafalılık yapacak yer arıyordu.

Çok geçmeden binadan babasıyla ve birkaç sosyetik insanla çıktılar. Siyah üstüne yapışan ince uzun kollu dar elbisesi dizlerine kadardı, beyaz spor ayakkabıları ve altın rengi zincir kolyesi vardı. Çok güzeldi.

Adımını atar atmaz soğuktan titremeye başlamıştı bile. Yanında onun yaşlarında genç bir çocuk duruyordu. Kızımın titrediğini fark edince ceketini narin omuzlarına bıraktı. Kızım ise beni arıyordu. Yanında bulunduğum ağacın gövdesine vurdum. Ağacın yaprakları sadece onun duyabileceği bir ses çıkardı. Bana doğru döndü. Kimsenin görmeyeceği bir şekilde bana kendince bir selam verdi. Yanındaki şahıs ise ona yaklaşmaya çalışıyordu. Kolunu omzuna atmasıyla adama dalmamak için ellerimi yumruk yaptım.

Aksen, rahatsızlıkla omzundaki elini indirdi ve yanında duran ama ona hiç bakmayan babasına yaklaşıp koluna girdi. Babası bir gün elimde kalacaktı.

Yağmurun şiddetlenmesiyle hepsi arabalarına dağıldılar. Ben de motoruma atladım. Her zaman yaptığım gibi arabalarını uzaktan uzağa takip ettim. Sapasağlam eve geldiğine emin olduktan sonra uyumadan önce beni aramasını söyleyen mesaj bıraktım. Motorumu yaşadığım eve sürdüm. Gelince indim ve eve girdim. Benim tayfa bu gece de hareketliydi anlaşılan.

"Abi, yine onun yanından mı? "
Kendimi tekli koltuğa atarken Görkem'in sorusuna kafa salladım. Sevgilisi Sara'yla ikili koltukta dip dibe oturuyorlardı.
"Ne zaman açılacaksın abi? "
Kız kardeşim Gizem bana yaptığı kahveyi uzatırken sormuştu. Kahvemden bir yudum aldım. Ağzım yandı ve kahvenin acılığı içimi yaktı.
"Çok yakında Gizem, çok yakında... "

Geçen yarım saatin ardından telefonumun çalmasıyla ayağa fırladım. Görkem'in ikizi Gökalp, sırf pislik yapmak için bana çelme takmaya çalıştı. Ediz, Dinç ve Çağıl arkamdan dalga geçerken Umut sadece bu gecelik ayrı kaldığı sevgilisiyle konuşuyordu.

Üst kattaki odama saniyeler içinde varıp aramasını cevapladım.
Büyük ihtimalle tatlı geceliğiyle tedirgince odasını turluyordu. Tepkimi merak ediyor olmalıydı.
"Davet nasıldı?"
"Ortalamaydı."
"Keyif aldın mı?"
"Sayılır. Seninle film izlemeyi daha çok seviyorum."
Kıkırdayışını duyarken gülümsedim.
"Yarın akşam planın yok diye hatırlıyorum."
"Evet. Boş olacağım."
"Bir animasyon filmi buldum. İzleyebiliriz."
"Hımm hımm... isterim."
"Uyuyacak mısın?"
Esnedi. Kendini gürültülüce yatağa bırakıp kıkırdadı.
"Sen uyumayacak mısın?"
Yatağıma oturdum.
"Birazdan. Seninle yatmamı ister misin?"
Derin bir iç çekti.
"Geçen gece beraber uyumuştuk ya..."

Telefon aramasında uyumuştuk. Daha doğrusu o uyumuştu ve ben onun nefes seslerini dinlemiştim.

"Evet güzelim?"
Devam etmesi için duraksadım.
"Ben rahatlamış hissettim."
"Evet çok güzel uyumuştun."
"Bugün de öyle uyuyalım mı?"
"Elbette. Her zaman. Her gece uyuyabiliriz."
Kıkırdadı.
"O zaman yorganın içine gireceğim."
Telefonu hoparlöre aldıktan sonra odamın kapısını kapattım. Pantolonumu ve kazağımı çıkarttıktan sonra yatağa girdim. Telefonu yanıma koydum.
"Masal ister misin?"
Şirince sorduğu sorudan sonra gülümsedim.
"Uykun varsa ben sana okuyayım?"
"Hayırrr... Ben anlatmak istiyorum."
"O zaman keyifle dinlerim."

İkimiz de bir süre yatakta döndük. Rahat bir şekilde yerleşmeye çalıştık.
Boğazını temizledi.
"Bir varmış bir yokmuş...
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal bireler berber iken..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin