Bella hızla arkadaşlarının yanına yemek salonuna gitti.
"Beni nasıl uyandırmazsınız?!" Diye hışımla bağırdı Bella.
"Kusura bakma ama uyandırmaya kıyamadım." Dedi Hermonie.
Aldığı cevap karşısında Bella'nın bakışları biraz olsun yumuşadı. Yavaşça arkadaşlarının, Harry, Ron ve Hermonie, yanına oturdu."Nasıl bu kadar uyudum anlamıyorum."
"Tamam sakin ol. Dün çok yoruldun." Diye Bella'yı sakinleştirmeye çalıştı Harry.
Dün hep birlikte Snape'in sayfalarca verdiği ödevi yapmışlardı. Ama en çok Bella yapmıştı. Bu yüzden gerçekten çok yorulmuştu.Bella sakinleşmiş bir şekilde kahvaltısını yaparken salona Draco giriş yaptı.
"Anlaşılan sadece sen uyuyakalmamışsın." Diye güldü Hermonie.
Bella hızla Hermonie'nin ne dediğini anlamak için gözlerini Draco'ya çevirdi.
"Aman tanrım! O burda. Nasıl görünüyorum?" Diye telaşlandı Bella.
"Her zamanki gibi efsanesin." Dedi Hermonie.
"Bella, Draco'yu nasıl sevebiliyorsun anlamıyorum." Dedi Harry.
"O kötü biri değil Harry."
"Bazen sırf onunla olabilmek için binanı değiştireceğini düşünüyorum." Dedi Ron.
"Saçmalama Ron. Gryffindor'u çok sevdiğimi biliyorsun." Dedi Bella.Bella gerçekten bu binada olduğu için çok mutluydu. Bella, Draco'yu izlerken bir anda göz göze geldiler. Bella ne yapacağını şaşırıp hemen gözlerini masaya dikmişti. Ama üstündeki bir çift gözü hissedebiliyordu. Yavaşça gözlerini tekrar Draco'ya çevirdi. Ve yine göz göze geldiler. Bu sefer gözlerini çeken Draco oldu ve masasına oturdu.
"Daha demin ne oldu öyle?" Diye sırıtarak konuştu Hermonie.
"Bilmiyorum ama ona baktığımı anladığı için baktığına eminim." Diye sıkılarak konuştu Bella.
"Ne alakası var?! O da seni sevdiği için gözlerini ayırmadan sana baktı."
Bella öksürmeye başladı. Su içiyordu ve Hermonie'den aldığı cevap karşısında şok olmuştu.Kısa bir süre sonra kendini topladı ve gülmeye başladı.
"Sen kafayı yemişsin Hermonie."
"İstediğine inan ama doğru söylüyorum." Dedi Hermonie.
"Neyse hadi gidelim ders başlayacak." Dedi Harry.Hep birlikte sınıfa gittiler. Snape'in dersiydi. Bella Hermonie ile oturuyordu. Snape hızla sınıfa girdi. Artık herkes onun bu gizemli tavırlarına alışmıştı.
"Herkes sayfa 150'yi açsın!" Diye bağırdı Snape.
Bella kitabını açmış dersin başlamasını beklerken yan taraftan bir ses duyuldu.
"Profesör Snape! Benim kitabım yok."
"Peki. O zaman Bella, Malfoy'un yanına geç."
Bella kalbinin sesini duyabiliyordu. Çok heyecanlanmıştı.Yavaşça kafa sallayıp Draco'nun yanına geçti.
"Yanına gelmemde bir sakınca var mı?" Diye kibarca sordu Bella.
Gerçekten okuldaki en kibar kız olabilirdi.
"Seni ben çağırdım Bella. Sence sakıncası var mı?"
Bella aldığı cevap karşısında şaşırmıştı. Ne demek o çağırmıştı? Onu lafın gelişi mi söylemişti yoksa gerçekten o mu çağırmıştı anlamadı.Bella, Snape'in söylediği sayfayı açmak için elini kitaba getirdiğinde eli Draco'nun eline deydi. Hızla elini çekti. Ne yapacağını şaşırdı. Kitabı tekrar açarsa tekrar ellerinin birbirine deyeceğini düşünüyordu.
"İstersen sen aç." Diyebildi Bella tahmin ettiğinden daha kısık çıkan sesiyle.
Draco, Bella'yı onaylayıp sayfayı açtı.💚💚💚💚
"Derste ne oldu öyle?" Dedi Hermonie.
"Hiçbir şey." Diye geçiştirdi Bella.
4 arkadaş birlikte bahçede yürüyorlardı. Hedefleri en yakın ağaca gidip konuşmaktı. Bunu çok sık yaparlardı ve en çok sevdikleri aktiviteydi.
"Bakın burası boş!" Diye bağırdı Bella.
Dördü birden ağacın altına oturacakken ağaçtan bir şey indi. Hermonie korkudan küçük bir çığlık attı. İnen kişi Draco idi.
"Kusura bakma Bellacığım ama burası dolu. Yani senin bulanık, fakir ve kasıntı arkadaşın gelemez. Ama sen muggle olduğun için gelebilirsin."Ne cüretle onlara böyle şeyler söyleyebilirsin?!" Diye çıkıştı Bella.
"Bella, tamam hadi gidelim." Dedi Hermonie.
"Bence de bulanık arkadaşını dinleyip gidin." Dedi Draco.
"Bir daha ona bulanık dersen..." Diye bağırdı Bella.
Bella, asasını Draco'ya doğrultmuştu. Tam dibindeydi. Aralarında birkaç santim vardı. Gözlerini birbirlerinden ayırmadan bakıyorlardı. Sadece nefeslerinin sesi ortam dolduruyordu. Bella ne yapacağını bilmiyordu. Ama sevdiği çocuğu yakından inceleme fırsatı bulduğu için kendini çok şanslı hissediyordu. Kalbi düzensizce atıyordu. Bu durumda tam olarak ne yapmalıydı? Hala birbirlerine sonsuz dikkatle bakıyorlardı. Sessizliği Draco bozup Bella'yı düşüncelerinden ayırdı."Ne yaparsın?" Dedi Draco fısıltı aynı zamanda bir o kadar çekici bir sesle.
Bella sesinden çok etkilenmişti fakat çaktırmamaya çalıştı. Aklına gelen şeytani fikirle yüzünde sırıtma belirdi.
"Bunu!" Dedi ve Draco'nun erkekliğine tekme attı.
Draco yere çöktü. Bella, canının bu kadar acıyacağını tahmin etmemişti. Ama haketmişti. Havalı bir şekilde saçını savurup arkadaşları ile birlikte başka yere gittiler."Bu yaptığın deliceydi." Dedi Ron.
"Senden korkmaya başladım Bella." Dedi Harry şakayla karışık.
"Böyle şeyler söylemeseydi yapmazdım ama gerçekten sinirlerimi bozdu."
"Bizim için cidden Draco'ya bu kadar acı vereceğini hiç tahmin etmezdim." Dedi Hermonie.
"Aşk olsun Hermonie. Siz benim en iyi dostlarımsınız. Tabii ki sizi koruyacağım. Ama bu Draco'yu sevmiyorum anlamına gelmez." Dedi Bella gülerek.
"Ondan vazgeçersen zaten dünyanın sonu gelmiş olur." Dedi Harry.Hermonie ile Bella koridorda yürürken diğer yoldan bir anda bir şey Bella'ya çarptı.
"Önüne baksana Malfoy!" Dedi Bella.
"Bulanıkla takıldığına inanamayıp dikkatim dağıldı pardon. Hala nasıl bir bulanıkla takıldığını anlayamıyorum Bella." Dedi Draco.
"Bugünkü yaptığım pek etki etmedi galiba. Tekrar ister misin?" Dedi Bella.
"Almayayım sağ ol."
"Ben de öyle düşünmüştüm."
Bella Draco'nun omzuna çarparak gitti. Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. Draco ile kavga etmek hoşuna gidiyordu. Onu yakından görmek, tanımak... Draco, Bella için gerçekten çok özeldi. Ama hislerinin karşılıklı olup olmadığını bilmiyordu.Selam! Uzun zamandır yazmak istediğim "Draco Malfoy ile hayal et"kitabını sonunda yazabildim. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı yazarsanız çok mutlu olurum. Ayrıca gelecek bölüm ile alakalı fikirler de verirseniz çok güzel olur. Sizi seviyorum.❤️❤️
Bye✌️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy ile Hayal Et
FanfictionDraco ile Hogwarts'ın içinde hayal etmeye hazır mısınız?