Allegation
Kim Namjoon2 hafta sonra...
Y/N pov.
İki haftadır markete gitmek dışında evden dışarı adımımı atmamıştım. Namjoon ise her gün geliyor, gece geç saatlere kadar kapımda bekliyor, sabaha karşı gidiyordu. Onun böyle davranması kafamı karıştırmaya yetiyordu. İddia için benimle sevgili olan oydu ama ben iddiayı öğrendikten sonra affetmemi yalvararak isteyen de oydu. Sevinmiş olması gerekmez miydi?
Balkonda elimde ki kahvem ile otururken gökyüzüne baktım. Gökyüzünü kaplayan siyah bulutlar ile bakıştım. Yağmurlu havaları severdim ama ıslanmayı sevdiğim pek söylenemez. Kahvemi de alıp kalktım, içeri geçip balkonun kapısını kapattığım sırada evin kapısı çalmıştı. Derin bir nefes aldım, işte başlıyoruz.
Ben kapıyı açmadıkca vuruşları daha da artmıştı, kapının yanına oturduğum sırada konuşmaya başlamıştı, başımı kendime çektiğim dizlerime koyup onu dinlemeye başladım.
"Y/N, güzelim lütfen. Konuşalım, dinle beni. Her gün kapına geliyorum, bir konuşmayı hakettim bence."
Gülmüştü, kaşlarımı çattın hâlâ gülebiliyor muydu yani?
Ben bunları düşünürken gülen sesi yavaş yavaş ufak kıkırtılar haline geçmiş sonunda ise tamamen kesilmişti.
"Seni özlüyorum, çok özlüyorum. Meğer ne çok alışmışım sana, kokuna, sesine ne çok alışmışım. Bari bir kere konuş, çok özlediğim sesini duyayım. Lütfen, beni sesinden maruz bırakma bari."
Onu dinlerken gözümden düşen yaşların, kulaklarıma dolan şimşek sesiyle farketmiştim. Başımı dizlerimden kaldırıp cama baktım, sağanak bir şekilde yağmur yağıyordu ve Namjoon dışarıdaydı. Yutkundum, sesimi düzene sokup dudaklarımı araladım.
"Namjoon, git. Yağmur yağıyor, hasta olacaksın git."
"Beni, içeri, yanına alırsan, hasta olmam güzelim."
"Seni içeri almayacağım, Namjoon evine git."
"Yanına gelmek istiyorum."
"Namjoon git! İkimiz içinde zorluk çıkartıyorsun, git lütfen!"
"Hayır, gitmeyeceğim. Yanına gelmeme izin verene kadar, burada, kapının önünde oturacağım."
Derin bir nefes aldım, görmüyor muydu, böyle yaparak daha da canımı yaktığını?
Saate baktığımda akşam 9 olduğunu görmüştüm, yağmur hâlâ yağıyordu sadece bir kaç saat önceki şiddeti yoktu ve Namjoon hâlâ buradaydı. Derin bir nefes alıp telefonumu çıkartıp SeokJin'e mesaj attım, Namjoon'u gelip alması için, yoksa ciddi ciddi hasta olacaktı.
20 dakika sonra Namjoon'un sesini duymuştum.
"Gitmeyeceğim!"
Gidip camdan baktım, SeokJin gelmiş Namjoon'u götürmek için uğraşıyordu. Sırılsıklam olan Namjoon ile kalbim burkulmuştu sanki. Cidden orada öylece oturmuş, sesini bile çıkartmadan sırılsıklam olmaya razı gelmişti. Bu görüntü içimde sanki bir savaş başlatmıştı, bir tarafım 'gör çocuğun hâlini, senin için yağmurda bekledi nasıl da üşüyordur şimdi artık affet' derken, diğer tarafım 'o sana yalan söyledi, seninle sadece iddia için sevgili oldu, sevgisi yalan sakın affetme' diyerek haykırıyordu sanki.
SeokJin zor bela Namjoon'u kaldırmış ve götürmüştü, ben ise düşüncelerimle baş başa kalmıştım.
2 gün sonra...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Allegation (Kim Namjoon)
Fanfiction@Lahmajooncunamjoon'a ithafen yazılmıştır. Mr. Bad Boy kitabının Namjoon vers.