Şans verip okumanızı tavsiye ederim 🧡
Kitaptan Alıntı 👇🏻
🪐🪐🪐
Paketi yavaşça açınca içinde gözlerimi yaşartacak derecede güzel birşey vardı.
Kar küresiydi. Ama normal bir kar küresi değildi .
Satürn'ün Halkasında durmuş küçük bir kız ,merakla...
Yorgunlukla kafamı kaldırıp saate bakınca saatin 15.22 olduğunu gördüm. Ellerimi yıkayıp kurabiyeleri fırından aldım.
Hasibe teyze için yapmıştım . Bayılırdı yaptığım kurabiyelere. Tezgahın üzerine bıraktım soğuması için. Yani birazcık da kıçımı kurtardığı için satürn için de yapmış olabilirdim.
Odama geçip kısa bir duş alıp dolabımın karşısına geçtim. Beyaz bir croptop altıma da lila eşofman tarzı birşey geçirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı arkaya doğru salmıştım. Yatağıma oturup telefonumu aldım elime . Satürn'den hiç mesaj gelmemişti.
Hâlbuki beni utandırır diye düşünmüştüm dün söylediklerimden sonra . Mesajı ben atmaya karar verdim.
Elvan : selam ?
Çok mu resmi olmuştu bu acaba ? Aşağı inip soğuyan kurabiyelerinin birazını küçük bir saklama kabına koydum. Karton poşete alıp ayakkabılarımı giymek için portmantonun yanına geldim.
Tam o sırada bildirim sesi gelmişi. Tekini giydiğim ayakkabıyı yere bıraktım. Hemen oturdum portmantoya .
Satürn : Selam güzelim. Napiyosun?
Ağzım kulaklarımda bir şekilde cevap yazacakken koridorun başından gelen ses ile irkilip babama baktım.
"Kim bu ,bir mesajına gülücükler açtırıp ,ayakkabıyı bile giymeyi unutturan zatı muhterem ? "
Yani . Bence inanmıştı . Tedirgince ona bakarken "tövbe estağfirullah" çekip salona yöneldi. Derin bir oh çekip hemen ayakkabımı giyip çıktım evden.
Karton poşeti ve çantamı yan koltuğa bırakıp sürücü koltuğuna oturdum. Telefonuma uzanıp son mesajlaşmaya girdim. Çocuğa görüldü atmıştım resmen.
Elvan : Arabadayıp Atölyeye gidiyorum . Şey, sen neredesin ?
Yazıp yola çıktım. Bir yandan dikkatle trafiği kontrol ediyordum bir yandan da mesajlaşıyordum.
Satürn : U dönüşü yapıp atölye yoluna sapıyorum madem. Nur yüzünü göreyim de azıcık gözlerim bayram etsin.
Ne yani benim için mi geliyordu. Ağzım kulaklarıma varmak üzereydi. Derin bir nefes alıp geçtim atölyeye. Arabamı park edip indim. Tam çantamı alıyorum ki arkamdan çalınan ıslık sesiyle o yöne döndüm.
Selim'i görmemle tedirgin olmuştum. Kapalı otoparkta onunla yalnız olmak korkutmuştu beni açıkçası. Hızlı adımlarla çıkışa gidiyordum ki kolumdan sert bir şekilde tutmuştu .
