1 ♡

29 9 4
                                    

Salaam herkesee. Nasılsınız canım okurlarım umarım iyisinizdir. Çünkü ben çok iyiyim.

Azıcık da heyecan var tabii. Huhh tamam başlayalım bakalım bölüme. Keyifli  okumalar 🌸

Media : Mert Kıyak - Gel

Müzikle dinleyebilirsiniz 💛

Başlama tarihinizi bu yoruma alabilir miyim rica etseeem. ☺🌸

🔗🔗🔗

Elvan'dan 👇🏻

Bir sanatla uğraşmak için derdiniz, sıkıntınız olmalı. Bu hayatta derdi olmayan hiç kimse sanatçı olamaz. Resim çizemez, şiir yazamaz, film çekemez...

Atölyemde tuvale fırça darbelerini atarken, o kadar kendimi kaptırmıştım ki cama çarpan yağmur tanelerinin sesini duymamla kafamı çevirmiştim.

Hızlanan yağmurla yüzümde güzel bir gülümseme geçti. Kahvem gözüme çarparken çoktan soğuduğunu anlamam çok sürmemişti.

Duvardaki saate gözüm takılınca saatin 23.43 olduğunu görmüştüm. Telaşla telefonumu elime alınca sayısız arama olduğunu gördüm.

Boya mazemelerimi toparlayıp telaşlı bir şekilde çantama tıktım. Tuvalimi kuruması için kenara kaldırmıştım. Boyalı üstümü değiştirip temizlerini giydim.

Çantamı omzuma attığım gibi anahtarı alıp çıktım odamı kilitleyip. Hızlı adımlarla ilerlerken bir yandan da defalarca arayıp bana ulaşamayan  babamı arıyordum.

" NERDESİN LAN SEN BU SAATE KADAR!? " kulağıma dolan kükreme sesiyle daha da telâşlanıp anlatmaya çalıştım durumu.

Beni herzamanki gibi dinlemedi ve eve gel diyip  suratıma kapattı. Gözlerim dolu dolu ilerleyip çıkışa geldim. Çiseleyen yağmur yüzünden içim huzurla dolarken evde kopacak kıyamet için şimdilik tedirgin olmayı bir kenara bıraktım.

Kulaklığımı takıp Mert Kıyak-gel şarkısını açtım. Yavaş yavaş taksi durağına adımladım. Daha fazla geç kalmamak için. Normalde 30 dakikalık bir mesafe vardı evimle buranın arası ama babam yüzünden bu yağmur güzelliğinden mahrum kalıyordum.

Taksiye atlayıp eve doğru yola çıktım. Derin bir nefes alıp ücreti ödedim. Saate bakıp 00.03 olduğunu görünce tedirgince eve adımladım. Nurcan abla kapıyı açınca kafamı kaldırıp ona baktım. Bana üzgün gözlerle bakıyordu.

Kafamı yenilmişlikle salladım buruk bir gülümsemeyle. Nurcan abla yardımcımız oluyordu. Daha doğrusu beni büyüten dadım mı  demeliydim.

Salondan " ELVAN, BURAYA GELİYORSUN HEMEN " diyen sese doğru adımladım. Babam ellerini arkasında bağlamış bir şekilde pencerenin önünde dikiliyordu.

Kolunu uzatıp saatini gösterdi. "Saat kaç Elvan? Bu saate kadar nerelerdeydin? HIÇ GELMESEYDİN HANIMEFENDI LÜTFETTİNİZ!! " başlarda kendini sıkarken en sonda yine sesini yükseltmişti.

Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım. "Atölyedeydim"  tek kelime ona yetmemiş gibi tekrar sinirlenmişti. Onun kızgınlığı bana değildi. Evet beni sevmezdi ama ona, buna kızar acısını benden çıkarırdı.

"BU KADAR GEÇ GELMEN ICIN YETERLİ BIR SEBEP DEĞIL. KENDINE GEL ARTIK . YETER BU KADAR SORUMSUZLUK. SIRKETTEN ÇIKTIKTAN SONRA EVE GELECEKSIN ARTIK. ANNEN GİBİ OLMAYACAKSIN ?!?!? "

Değişen surat ifademden ileri gittiğini o da anlamıştı. Gözlerim taşmak için fırsat kolluyordu adeta. Derince yutkunup arkamı döndüm. "iyi geceler baba"

gece iyi olur mu orası bilinmez...

○●○●

Sabah👇🏻

Çalan alarm ile gözümü ovuşturdum. Kalkıp alarmı kapatıp banyoya gittim. Rutin işlerimi halledip çıktım .

Pencereden kısa bir bakış attım havaya . Serin olacağa benziyordu. Dolaba ilerleyip içinden beyaz uzun kollu ince bir badi, altıma da dizlerimin bir karış yukarısına gelecek siyah bir etek aldım. Ceket ve siyah opak bir çorap aldım. Kombinimi el çantası ve postallarla bitirdim.

Üzerimi giyinip makyaj masama oturdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerimi giyinip makyaj masama oturdum. Dünden kalan kızarık göz altlarımı ruhsuz bir şekilde kapattım. Eyeliner , rimel ve kırmızı rujumu sürüp odadan çıktım.

Babam kahvaltı masasında beni bekliyordu. Göz ucuyla bana bakıp "afiyet olsun"diyip kahvaltıya başladık. Kahvaltı seven biriydim ama iştahım pek yoktu bugün. O yüzden  bir iki lokma yiyip tabağımı didiklemeye başladım .

"Elvan..." elimi kaldırıp " doyduysan geçelim mi şirkete" konuşmak istemediğimi  anlamış olmalıydı ki kafasını salladı .

Şirkete geldiğimizde mimarlık departmanına geçtim. Masama bırakılan imza işlerini halledip babama yollaması üzere asistana verdim.

**** yetiştirme yurduna daha geniş, oyun alanları , parklar falan yaptırmak istiyordum. Babamı ikna etmiştim eni sonu.

Anne babası olmayan çocukları bir nebze de olsa mutlu etmek için elimden gelenin çok daha fazlasını yapmayı dilerdim.

Saat 4'e kadar çizim , imza işleriyle uğraşıp durmuştum. Aklımı dağıtmam için atölyeye gitmeye ihtiyacım vardı.

24 yaşında olmama rağmen babamdan izin alıp atölyeye gelmiştim. Odama giderken bir yerlerden müzik sesi geliyodu. Daha çok gitardı galiba.

Sese doğru adımladım yavaş yavaş. Karanlık bir ortamda elinde gitar olan biri vardı. Yüzünü seçemesem bile çok hoş çalıyordu  açıkçası.

Birinin onu izlediğini hissetmis gibi ayağı kalktı ki o an telaşla odama kaçtım.  Kapımı  anahtarla açıp içeri girince elimi kalbime koyup soluklandım. Her ne kadar kötü birşey yapmasam bile adrenalinden dolayı nefesim hızlanmıştı.

Anahtarı ceketimi kenara bırakıp küçük perdenin ardında üzerimi değiştirdim. Kendimi kaptırmamak için alarm kurmuştum yediye. Yani yaklaşık 3 saatim vardı.

🖌🖌🖌

Bu günlük benden bu kadar millet kendinize iyi bakın mutlu kalın. 🌸

UZAY'IN ♡ ELVAN'I Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin