2 yıllık platoniğin Johnny, ve seni bff olarak gören Johnny. Düşeünebildiğin şey bunlardı. Her Johnny ile olduğun (olmadığın zaman da) sefer onu erkek arkadaşın olarak hayal ediyordun. Kendine psikopat demeye başlamıştın çünkü onunla bff olduğunu unutuyordun bazen. Onunla ne kadar romantik ve eğlenceli bir ilişkin olacağını sürekli, 365 gün, 24 saat, nefes aldığın her salise düşünüyordun. Tabi ki ara sıra ona 'kAnKa şİmdİ bEn SenİnlE sEwmİşİm' ayağına onu sevgilim diye çağırıyordun. Sonunda mecburen rol icabı olduğuna inansın diye sahte bir gülüş. Johnny'nin aslında bundan eğlendiğini ve bunu komik bulduğu gerçeği yüzüne tokat atıyordu. O gün Johnny sana 'acil evinin yanındaki kafeye gel.' mesajını atınca aklından 'bana mı açılacak' ile 'kötü bir şey mi oldu?' düşüncesi dolanıyordu. Kalbin çıkacak gibi olsa da kendini makyaj paletlerine gömdün ve basit bir kıyafet ile kafeye gittin. Johnny'nin suratındaki ifadenin ciddiliği seni daha da geriyordu. 'evet, ne oldu?' dedin. Johnny boğazını temizledi ve konuşmaya başladı : 'bugün bana hiç tanımadığım bir kız çıkma teklifi etti. Tanımadığım bir kız olduğu için tabi ki kabuk etmedim ve nazikçe hayır diyerek yoluma devam ettim. Kız ardından bıçakla önüme gene çıktı. 'ya benimsin ya kara toprağın*' ben bıçağı görünce biraz tırstım ve o anki korkuyla 'tamam, çıkalım' dedim. Ne b*k yiyeceğimi bilmiyorum, biraz yardım edebilir misin?' kendini tutamadın ve güldün. Gülüşüne Johnny 'bu mudur yani ben seninle mi kaç yıldır arkadaşım' bakışı attı. Gülmen bitince aslında olayın ciddiyetinin farkına vardın. Ağzından çıkan tek şey 'benden ne beklediğini anlasam gerçekten yardım ederim.' oldu. Johnny 'benim yardım beklentim belki kızla konuşman, yardım hiç etmez mi?'. dedi. 'Kızla konuşmam hiç bir şeyi değiştirmez, kusura bakma.' dedin. Johnny hayatındaki en bıkkın nefesi aldı. 'Haklısın aslında, ama benim korkum kız arkadaşımın bunu öğrenmesi.'
'Neeeeee?' diye anırdın. Çünkü hayatındaki en büyük şoktu bu. 'Bir sevgilin var ve kaç yıllık arkadaşına söylemiyorsun? Bu konu o kızdan daha ciddi biraz da bana bunu açıkla istersen.' dedin. Johnny 'aslında 3 aydır çıkıyoruz ama beni yargılarsın diye söylemek istemedim.' O an başından aşağı kaynar sular döküldü. Bir anda gelen sinir ve üzüntü ile, 'bana bu zamana kadar yardımcı olduğun için teşekkür ederim, fakat aramızda güven problemleri olacaksa ben daha fazla arkadaş olmak istemiyorum.' diyerek masadan kalktın. Johnny sadece ağzı açık bi şekilde senin gidişini izledi. Eve gelince her hesabından engelledin. Yaptığın şeyin çocukçalığı bir yana, bu aranın, ya da direkt ilişkinizin bitmesinin sana daha iyi geleceğini biliyordun. Ağlamak istiyordun ama artık o bile olmuyordu. Sadece ferahlamak için duş aldın. Duş sırasında burnundan kan akmaya başlamıştı. Normalde en ufak yarada bile çok önem verirdin ama artık kanamasına izin verdin. Bir taraftan 'çökmemeli ve dik durmalıyım' diyordun diğer taraftan 'buraya kadarmış dayanıcak gücüm yok' diyordun. Suyun boşa aktığını fark edince hemen kapattın ve banyodan çıktın. Artık başındaki ağrı seni çıldırtacaktı. Gel zaman git zaman, artık alışmaya başlamıştın. Johnny ise tam tersine bffini kaybetmenin verdiği acıylaydı. Onun seni hala 'bffimi kaybettim' olarak görmesi seni daha da yoruyordu.
* = Ufff nasıl ama keko stayla
__________________________
Umarım beğenmişsinizdir, yazarken hiç içime sinmedi. Hata varsa gerçekten üzgünüm.
Sungchan bir harika dostum. Shotaro da kedi gibi olm çok tatlı yiyecem ham yapacam.
Ayrıca online dersler o kadar lanet ki... Yarına yapmam gereken bir ödevim var ama onun yerine bu iğrenç hikayeyi yazdım (clown)
Kendinize iyi bakın bebişlerim çünkü ben bakamıyorum günde 7 saat online ders olunca malum.
Hadi bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
↬ nct tepkiler ↫
Random❅ nct tepkiler ❅ • tumblr'dan alınan çeviriler ve kendi yazdığım tepkilerdir