1.Bölüm

124 16 29
                                    

Hermione kendini okuduğu kitaba veremiyordu bi cümleyeyi tekrar tekrar okuyordu.Neden şuan kendisiyle çelişiyordu.Hermione şuan üzgündü çünkü sinir olup yumruğunu Draco'nun suratının tam ortasına yapıştırmıştı ama Draco hak etmişdi yumruğunu.Şahgaga'nın ne suçu vardı Draco bile bile ürkütmüştü hayvanı.Hermione hayvanlara karşı hep ayrı bir sevgi duymuştu Şahgaga'nın Draco yüzünden ölmesini asla istemezdi ve ölmesine izin vermedi.Ama içini bi soru kemiriyordu "Acaba Draco'nun canı yanıyor mu ?" diye.Hermione kendine kızıyordu neden şuan gıcık Draco'yu düşünmeden duramıyordu sürekli içinden "Hermione O seni hep üzdü artık Ma-Draco'yu düşünmeyi bırak" diyordu. Ama engel olamıyordu kendisine.Etrafına baktı kütüphanede her zamanki gibi az kişi vardı.Aklına bi anda Ron ve Harry gelmişti.Ron hala revirdeydi ama Harry işte bunu bilmiyordu.Hemen Gryffindor ortak salonuna gitmek istedi zaten kendini kitaba veremiyordu.

Kitabının kapağını kapatıp hemen Gryffindor ortak salonunun yolunu tutmuştu.Harry'i orada buldu.Harry Seamus ve Dean'e bişeyler anlatıyordu.Harry Hermione'yi gördü ve "-Bugün erkencisin.Bişey mi oldu Herm." diye sordu hemen.Hermione "-Kendimi sadece kitaba veremedim.Sana bakmaya geldim ama şimdi biraz hava almaya çıkacağım Harry."dedi. Harry "-Tamam.Görüşürüz."dedi. Hermioenede elini sallayıp ortak salondan çıktı.Hermione -içinden- "Evet şimdi Draco'nun yanına gideceğim ve ondan özür dileyeceğim" diyordu.

Şimdi Slytherin ortak salonunun yolunu tutmuştu.
Zindanlardan nefret ediyordu Hermione. Burası ürkütücü geliyordu ona.Aniden karşısına Pansy Parkinson çıkmıştı.Pansy o gıcık tavrıyla "-Senin ne işin var burada Bulanık. Ne istiyorsun bizden. Draco'ya attığın yumruk yetmedi mi ?"demişti.Pansy 'bulanık' kelimesini bastırarak söylemişti.Hermione sinirini bastıramadı ve "-Ağzından çıkanlara dikkat et Parkinson. Bunun hesabını ödetirim." demişti.Parkinson ağzına iğrenç bir kahkaha yerleştirip "-Bi Bulanık mı bana hesap ödettirecekmiş. Diyelimki ağzımdan çıkanlara dikkat etmedim napacaksın yumruk mu atacaksın Granger."demişti ve pis pis sırıtıyordu Parkinson. Hermione "-Siz benimle ne alıp veremiyorsunuz ya.Hepiniz gıcık ve salaksınız." diye bağırmıştı. Parkinson , Hermione'nin onlara dediği lafa kızıp kızın saçlarını çekmeye başlamıştı. Hermione de Parinkson'un saçların yapışmıştı. Bu sesleri duyan Blaize,Theodor ve Draco Slytherin ortak salonundan çıkıp koridora çıkmışlardı ve gördükleri tablonun etkisiyle dona kaldılar.Kendini toparlayan ilk Draco olmuştu ve hemen kızları ayırmaya koştu. Blaize ve Theo'da Draco'ya yardım etmeye gittiler.Ama kızları ayırmak imkansızdı her dakika daha da zorlaşıyordu onları ayırmak. Draco dayanamayıp "-Yeteer ! " diye bağırmıştı. "-Bana ne olduğunu teker teker biriniz anlatsın. Ama sadece biriniz." demişti Draco.

Hermione hemen başladı anlatmaya. Blaize "-Bu yüzden mi kavga ettiniz yani.Sen Granger doğruları kabul etmelisin ve sen Pansy onu ciddiye almamalıydın." demişti. Hermione sustu çünkü Blaize haklıydı. Hermione "- Şeyy Ma-Draco seninle şimdi konuşabilir miyim ?" diye sordu ve şuan yüzünün domates gibi olduğunu adı gibi biliyordu. Draco çarpık bi şekilde gülümseyerek "- Tabii,olur konuşalım." demişti. Ama Hermione konuşmadı Draco nedenini anlamıştı ve arkadaşlarına dönüp "-Gidebilirsiniz sizlik bişey kalmadı." dedi ve arkadaşları istemsizce gittiler.

Dramione HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin