Başlangıç

5 1 0
                                    

"Ezekiel!"
Gözlerini araladı, havanın soğukluğu camları buğulandırmıştı. Yatakta döndü.
"Ezekiel! Neredesin? Hadi oynayalım!"
Ahh... Dione burada, diye düşündü.
"Aha! İşte buradasın!"
Çıplak ayaklı kız bir hışımla Ezekiel'in üzerine atlayıp kıkırdadı:
"Dışarıda kar yağıyor! Hadi oynamaya çıkalım! Hadi hadii!"
"Çekiştirmesene yorganımı!"
"Hadi kalk zaten çok fazla uyudun, eğer kalkmazsan madam da sinirlenecek."
Ezekiel madam lafını duyar duymaz doğruldu. Madamın öfkesini gayet iyi biliyordu.
"Tamam, sen in. Ben de geliyorum birazdan."
Küçük kız sürünerek yataktan indi, "Çabuk ol tamam mı?"
Ezekiel onun odadan koşarak çıkışını izledi. Ayakları üşümüyor muydu?
'Tuhaf mahluk' diye geçirdi içinden.
Daha 6 yaşındayken tanışmıştı bu kızla, 5 yıldır beraberdiler, ama hala aklından ne geçirdiğini anlamakta zorluk çekiyordu. Yine de nedenini anlayamadığı bir şekilde ne zaman onun yüzüne baksa bir koruma içgüdüsü hissediyordu.
"Fazla bekletmesem iyi olur."

***
Madam koridorun sonunda bekliyordu. Dione onu görünce yutkundu. Madamın gözlerinde bu bakış varsa genellikle başı belada olurdu.
"Dione, sanırım Ezekiel'in odasından dönüyorsun?"
"Evet, madam."
"Ezekiel'i uyandırmak için yine odasına izinsiz girdin, öyle değil mi?"
Dione ayaklarını izliyordu.
"Samimiyetiniz ne kadar derin olursa olsun malikanenin genç efendisinin odasına bu şekilde kafana estiği gibi girmen kabul edilemez, bu hatayı artık tekrarlamaman gerektiğini sana kaç kez daha hatırlatmalıyım?"
"Özür dilerim, madam."
Madam derin bir nefes aldı.
"Çoktan 10 yaşına geldin. Artık doğru ve yanlışı ayırt edebilirsin. Hareketlerine dikkat et. Ve ayağına bir çorap giy."
"Evet, madam."
Madam Dione'ye anlaşılamaz bir ifadeyle baktı. Sonra Ezekiel'in odasına doğru hışımla yürüdü.
Dione ayaklarına baktı. Giyecek bir çorabı yoktu ama madamdan bir şeyler istemek için fazla utangaçtı. Bu eve ait değildi ve bu ona sürekli hatırlatılıyordu. Madamın 5 yıl önce onu bu malikaneye getirdiği ilk günü hatırladı. Yine karlı bir gündü. Ailesinin öldüğünü anlamak için fazla küçüktü ve korkuyordu. Madam elini sadece malikaneye gelene kadar tutmuştu ama geldikten sonra onu büyük salonda bir başına bırakmıştı. Kapıya baktığı zaman onu izleyen bir çift menekşe rengi göz fark etmişti. Gözleri buluştuğu zaman kendi yaşlarında görünen bu çocuk bir an için kaybolmuş, sonra salonda ona doğru gelmişti. Çocuk yaklaştıkça şömine ateşi önce çocuğun kırmızı saçlarını, sonra kollarındaki morlukları aydınlatmıştı. Dione ilk defa böyle alev rengi saçlar görüyordu. Çocuk ise Dione'ye hayatında hiç görmediği bir şeye bakıyormuş gibi bakıyordu.
Ezekiel ile böyle tanışmıştı işte.
Dione kendi kendine kıkırdadı. Hala ilk tanıştıkları zamanki kadar utangaçtı. Ama değişen bir şey vardı, artık çocuğun vücudundaki morluklar görünmüyordu. Dione merdivenlerden yukarı doğru baktı.
"Umarım madam çok öfkeli değildir."

ÇırpınışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin