GÜNEŞİN MUCİZESİ

🌒|3.Bölüm|🌒

Merhaba;
Uzun süre sonra geri döndük! Bu bölüm kısa oldu gerçekten çok özür dileriz. Evet! Artık oy ve yorum sınırı olacak! Çünkü bunca emek verip karşılığını alamamak bizi çok üzüyor😔 ve sınır olmadan bölüm gelmeyecek! Yorum yaparken saygı çevresinde yaparsanız seviniriz. Random atmak serbest.😊 Tamam bu konuda konışacaklarımız bu kadardı.

ARTIK biliyorsunuz! Mesaj atmak, grup ısteği atmak yasak ve kitap şansı için sadece yorumlara ve panomuza yazabilirsiniz geri dönüş yapılacaktır!

🌒 şu emojiyi buraya yazar mısınız? 👈

Multimedyada: Güneş Chehra Işıkhan Selçuklu (Kapakta olmamasını sebebi kurgu kaynaklı)

Şarkı: Phir Bhi Tumko Chaahunga...

20 oy 30 yorum (Az yaptık ki bölümlere göre artacak)

İYİ OKUMALAR

🌒

3. Bölüm: " Gidenin Arkasından Kalan..."

Ekrem Bey'in onlara seslenmesiyle ona dönen ikili şaşkın bakışlar atıyordu, evet Alp Arslan Güneş'i görmüştü ama bu kadar erken karşılaşacaklarını tahmin edememişti. Güneş 7 yıl sonra ilk kez Alp Arslan'ın yüzünü görmüştü. " Güneş gelmişsin. Alp Arslan Bey'de buradaymış, Güneş Alp Arslan Bey'le tanıştınız mi?" Diye bir soru sorduğunda Güneş ile Alp Arslan bir kez daha göz göze gelmişlerdi. Mavi ile kahve gözler iç içe çekerek birbirine düğüm atarak bir daha yeryüzüne emin olmuştu.

Güneş Alp Arslan'ın gözlerine bakarak yalancı bir gülümseyerek Alp Arslan'ın kalbine hançeri saplayıp üç kez çevirmişti. "Hayır! İlk kez görüyorum. Merhaba Alp Arslan Bey ben Güneş Chehra Işıkhan. " diyerek elini uzattı ama Güneş'in de içi hasretinden kavruluyordu, sımsıkı sarılmamanın acısını derinden hissediyordu. Alp Arslan yutkunarak Güneş'in elini tutup sıktı. " Bende emin oldum Güneş hanım, ben de Alp Arslan Selçuklu. Sizi ilk kez görüyorum, Ekrem Bey'le ne iş yapıyordunuz?" diye sorduğunda Güneş zorla olsa da elini kurtarıp diğer elinin içine aldı.

Ekrem araya girerek aralarındaki soğukluğu biraz olsa da dindirivermişti "Tamam o zaman, içerde daha iyi konuşuruz, hem babamla beraber yemekte yeriz. Şirketimizde restoranımız bulunmakta. Buyurun Alp Arslan Bey ve Güneş Hanım." Ekrem önden giderken Güneş ile Alp Arslan yan yana gidiyordu.

Uyumu o kadar belliydi ki dışardan birisi sevgili zannederdi. "Ne zaman geri döndün?" Alp Arslan ne zaman geri döndüğünü bilese de soruyu Güneş'e yaklaşarak söylerken de yıldız çiçeği kokusunu içine çekiyordu. Güneş burnuna gelen Hindistan cevizi, deri karışımı kokusu içine çekmemek için baya uğraşıyordu.

Şirketin asansörüne bindiklerinde Ekrem Bey 7. kata basmış, asansör sarsılarak yukarıya doğru çıkarken Arslan Güneş'in cam olan kısmından yansımasını görüyordu. Giydiği dantelli büstiyerle o kadar nefes kesici olmuştu ki Arslan yutkunmakta zorlanıyordu. Güneş'te aynı durumdaydı, Arslan'ın giydiği takım uykuya dalmış tüm hislerini ortaya çıkarmıştı. Asansör durduğunda ilk önce Erdem Bey çıkmış, sonra Güneş en sonunda Alp Arslan çıkmıştı.

Restoran kısmında rüzgarlar esmeye başlamıştı, Güneş sırma saçlarının bir kısmını kulağın arkasına kışkırtırken bu üçlüyü gören Gökberk Bey, Ertan Bey ve birkaç arkadaşı onlara baktı. Gökberk Bey kızının ve damadını 7 sene sonra yan yana görünce şaşırdı ama bir yandan sevindi. Birileri yüzünden 7 seneleri kaybolmuştu kızının ve damadın. Güneş babasını görünce gülümseyerek ona yaklaşıp yanağına buse kondurup ellerini omuzlarına koydu. "Haberim yoktu ne zaman geldin?"